Yasemin KÜÇÜKCİCİBIYIK
Seçimler yaklaşırken, kiminle karşılaşsam hep aynı şeyi konuşuyoruz.
Geçimlerimiz, seçimlerimiz, umut ettiklerimiz, elim kırılsaydı dediklerimiz ve uzayıp giden tecrübelerimiz...
Hemen hepimizin ağzından çıkan ortak bir cümleyi şuraya ulu orta bırakıyorum;
“Adam akıllı biri yönetse”
Cümlenin siyasi boyutundan vazgeçen seçmen profili ortada. Günümüzde adam olmanın kriterleri ise maalesef artık çok çabuk kılık değiştiriyor. Aklın ölçüsüne gelince, kişiden kişiye tanımı da tarifi de değişiyor. Cümlenin kalbimizdeki meali ise masum ve iyi niyetle, coğrafyamız Karaman’ı işin erbabı kişiler yönetsin istiyoruz. İnancımızdaki karşılığına bakınca kesin bilgi “Kişi hak edildiği şekilde yönetilir”
O halde iyi yönetici, iyi toplumdan çıkar diye bir özet çıkıyor karşımıza... Toplum olarak karne notumuz çok kötü değilse de iyiyiz demeye de dilim varmıyor.
(Kısa bir parantez açmazsam haksızlık olur. Karaman’a hizmeti ve unutamadığımız tavırları olan geçmiş Belediye Başkanlarımıza teşekkürle yazıma devam etmek istiyorum)
“Coğrafya kaderdir...”
İbn-i Haldun’un çok sevdiğim bir sözüdür.
O nedenle yaşadığım coğrafyaya emek veren, katkı sağlayan, bir tavrı bir duruşu olan her kim varsa mutlaka teşekkür edip yüzüne sevinmişimdir.
Ama bir gerçek daha var ki, bu yazıyı yazıp yazmama arasında gidip geldim. Yaşadığım coğrafyanın yerel gazetelerini okumayan yöneticileri ile aynı havayı solumak bütün inançlarımı orta yerinden kırdı attı.
Çoğu kez unutmaya çalıştıysam da inanın unutamadım. Fazla söze gerek yok, çünkü herkes kendine yakışanı yaptı ve geldi geçti. Şu gök kubbe de iki cihanda, elbet şahidimiz olacak.
Seçimler yaklaşırken, anketler havada uçuşurken, siyasi analizler çarpışırken, bende bana emanet edilen iki çift lafı köşemde yazarak görevimi yerine getirmeye çalışacağım. “Aklında bulunsun yaz” diye kalemime emanet bırakan pazarcım, sütçüm, fırıncım, çiftçim, öğretmenim, komşum ve evdeki çocuğumun bir çift sözü var elbet...
Bu coğrafyanın tüm çocukları adına ben kızımla başlamak istedim.
Çünkü benim oyum çocuklarımız için cesur hayalleri olana, Karaman’ın kaderine bir nebze olsun umut yeşertene, kuru gürültü sorunlarımızı bilene değil, çözene olacak.
Benim oyum gelecek nesillerin şansı saydığım adaya olacak. Bu coğrafyanın kaderini düzeltmek, ayağa kaldırmak ancak ve ancak çocuklara yatırım yapmakla mümkün olacak. Kaderi, çabamıza bağlı kılan bir inancın evlatlarıyız. Benim oyum çabasına inandığım adaya olacak.
Yarın ki yazımda, ‘Çocuklar nasıl bir Karaman Düşlüyor’u anlatacağım.
Çocuklarını görmezden gelmeyen memleketlerin bir adım önde olacağına inanan kalbimle, memlekete hizmet elbet emek demek ve bu emek, en çok da çocuklarımıza gerek!
Çünkü iyi toplum olmadan, iyi yöneticiler de olamayız.
Okumayan gayrı hiç okumasın bizi, okuyanlara da bir selam bırakarak yazımı noktalamak istiyorum. Allah çarşınıza göre pazar versin...
(Devamı yarın)