Gençlik..
Her şeyin toz pembe göründüğü dönem.
Atılgan, ve başarırım duygusunun baskın dönemi.
En çok hatanın yapıldığı dönem.
Belki bana öyle geliyor.
Geriye baktığımda,
Gereksiz pek çok uğraş.
Boşuna telaş ettiğimi şimdi anladığım emekler.
Çok sevdiğim bir söz var.
"İLİM CEHD İŞİ,
PARA VE MAKAM BAHT İŞİ".
Yâni:
Emeksiz bilgiye kavuşulmaz.
On dakika uğraşmazsan Nas suresini ezberleyemezsin.
Para ve makam biraz baht işi.
Şehrin dışında dağ başında gibi bir yerde evin vardır.
Senin eve yakın bir yerde devlet dairesi, inşaatı başlar.
Ev kıymete biner vs.
Garanti demiştim.
Yirmi beş yaşında birine,
Yetmişe kadar yaşamak garanti görünebilir.
Hâlbuki hastahaneye giderseniz,
her yaştan hasta görürsünüz.
O zaman garanti diye bir şey var mıdır.?
Hiçbir zaman yoktur.
Hâlbuki ben garantici biriyim.
Garanti diye bir şeyin,
olmadığını, bu yaşlarda anladım desem ayıplamazsınız inşallah.
Galiba 2010 yılıydı.
Böyle bir Şubat ayı.
Kızım Konya'da sınava girecek.
Araba kış günü riskli.
Bana göre otobüs de öyle.
En garanti olanı tren.
Trendeyiz.
Trenin 6 kişilik oda, oda olduğu dönem.
Kaşınhan’ına yaklaştık.
Çok tuhaf bir gürültü.
Korkutan bir demir sesi.
Tavandan toz döküldü sanki
Durduk.
Herkes dışarıda.
Trenin baş bölümü hariç, kalan kısmı raylardan çıkmış.
Devrilmemiş, ancak raydan çıkmış.
Daha garanti bir vasıta ne vardı Aceba?
Onu düşünüyor, değilim.
Sınav ı, düşünüyorum.
Hâlbuki dağ başında kaldık.
Onu düşünmem lazım.
Yüz metre yan taraftan kara yolu geçiyor.
Pek çok kişi oraya koşup gittiler.
Tren personeli Konya'yla konuşuyor.
Kurtarıcı istiyorlar.
Vardım dedim ki,
Kırk kadar yolcu kaldı,
Şu raydaki duran bölümle gidelim,
Konya kalanı gelir götürür.
Baş yetkili:
Hacı doğru söylüyor dedi.
Haydi, binin gidiyoruz.
Tek vagonluk bir bir trenle, korna çala çala Konya'ya giriyoruz.
Beni bir gülme tuttu.
Konya Konya olalı böyle bir tren, görmemiştir diyorum içimden.
Bari korna çalma. Çalıyor.
Sınav mı?
Girdik, çıktık.
Etrafta konuşuyorlardı.
"Sınav formalite, alınacaklar alınmıştır diye."
Önümüzdeki sınavlara garanti bir vasıtayla gitmek planı ile döndük, canım Karaman'a.
Otuz yaşlarındaydı, ev kirasını ödemede zorlanıyordu, şimdi yarım holding sayılır arkadaş bilirim ben.
Gayret et.
Çalış.
Ama parçalama kendini.
Önce sağlık iste, Allah'tan.
Sonra o bize uygun olan urbayı giydirecektir.
GARANTİ mi?
Onu unut.
Ben unuttum ve rahatladım.
Sağlıcakla kalın.