Amerika'da bir yaşlı çift, arabaları ile giderlerken, aracın kontrolünü kaybeder ve denize düşer.
Herkesin gözünün önünde yaşanır hadise ama kimse müdahale etmez.
Bunu bir Türk görür ve hiç tereddüt etmeden atlar denize, aracın camını kırarak iki yaşlı çifti de kurtarır.
Amerika'da günün konusu olur ve kahraman ilan edilir.
* * *
Paylaştığım karikatürü Fransızların bir dergisi yayınlamış.
Denizde boğulan Aylin bebek için;
Göçmenler(Migrants)
"Eğer yaşayıp büyümüş olsaydı Almanya'da kadın kalçası avuçlayıcı biri olacaktı" diyor.
Bunlar böyledir. Biz Aylin bebeğe elimizden bir şey gelmediği için acı duyduk günlerce, üzüldük ve ağladık... Irkı, rengi, inancı ne olursa olsun, üzülmekle kalmadık, tepki gösterdik. İnsanlığın geldiği yeri görüp utandık... Ama bunların duyarsız kalmaları bir tarafa, hakaret ettiler. Bunlar böyle işte...
* * *
Tek bunlar değil, diğer milletler de farklı değil!
Merhametsiz Arapların işkencelerini ve adam kesmelerini görürsünüz, bir sivil kadını arabanın arkasına bağlayıp sokaklarda gezdirdiğini, iyi bir şey yapmış gibi bunu haber kanallarına servis ettiğini görürsünüz mesela...
Amerikalıların zencileri nasıl öldürdüklerini görürsünüz.
Çinlilerin Uygur Türklerine uyguladıkları Çin işkencesini, toplama kamplarını, yaptıkları zulmü görürsünüz.
Sırpların, Bulgarların Müslümanları kurşuna nasıl dizdiklerini, toplu mezarları....
Almanların fırınlarda insanları diri diri yaktıklarını...
Myanmar Ordusunun suçsuz, günahsız Arakanlı Müslümanları sırf dinlerinin farklı olmasından dolayı nasıl canlı canlı yaktıklarını görürsünüz.
Rumların bebekleri havaya atıp altına süngü tutup oyun oynadıklarını...
İsraillilerin kendinden olmayanların kollarını nasıl kırdıklarını, masum insanları, bebekleri nasıl öldürdüklerini görürsünüz...
Ermenilerin gebe kadının karnındaki bebeğin cinsiyetini öğrenmek için iddiaya girdiklerini, gebe kadının karnını deştiklerini görürsünüz... Bir genci ellerinden çivileyip baş ve göğüs derilerini yüzdüklerini, bunları da övünerek anlattıklarını görürsünüz...
Alman'ı, Fransız'ı, İngiliz'i, İspanyol'u, Rum'u, Rus'u...
Hepsi aynıdır; merhametsiz, vicdan yoksunu, insanlıksız ve pislik, mikrop milletler...
* * *
Türk milleti için insanlığın gereği sıradan bir olaydır lakin bilimde gelişmiş, insanlıkta geri kalmış milletler için insani davranış biçimi önemli olaylardır.
Halbuki savaştan kaçan bir ailenin küçücük bebeğidir kıyıya vuran... Bebek... Zorda kalmış, ölümle yüz yüze gelmiş bir yaşlı çifttir hayatını kaybedecek olan... Bütün ailesini kaybetmiş, çaresiz bir çocuğun göz yaşıdır yüreğimizi dağlayan... Acı içinde kıvranan bir insandır, muhtaçtır, ihtiyaç sahibidir, mazlumdur, masumdur yardım ettikleri....
Yalnızca asil kana sahip insanlar gösterir bu tavrı...
Geni dostluğa, kardeşliğe, merhamete, insanlığa kodludur olan milletler gösterir bu tepkiyi!
İşte bu millet Türk milletidir!
Irkçı diye küçümsemeye çalıştığınız Yüce Türk milletinde aramayın pisliği, öykündüğünüz o milletlerde arayın!
O milletlerin Tanrıları birbirleri ile ilişkiye girerken, kimileri kendi yaptıkları hamurdan heykellere tapınırlarken, kız çocuklarını diri diri toprağa gömerlerken...
Türk milletinin Tek Tanrısı, Gök Tanrısı vardır.
Tertemizdir Türk milleti!
* * *
Zencileri insan yerine koymayan, sırf renklerinden dolayı eziyet eden aşağılıklar bunu anlayamazlar. Bebek katilleri, insanlık düşmanları anlayamazlar.
Tarihi Türk milleti yazdı, Türk milletinin insanlığını yazdı bunlar daha okuyamadı.
Siz Türkçülük ırkçılıktır derken, beyaz kefen giyip şov yaparken, toprak damlı evlerin yiğitleri sizin için ölüyorlardı.
Biz "Ne Mutlu Türküm Diyene!" derken boş yapmamıştık.
Biz "Türk olmak şereftir, herkes taşıyamaz" dediğimizde boşa dememiştik.