"Karaman'a hasretliğim üzüle üzüle bitmez,
Dağlar bir ip, yollar düğüm, çözüle çözüle bitmez..."
Bekir Sıtkı Erdoğan
* * *
Geriye dönüşü olmayan yanlışları, düzeltme şansınız olmuyor...
Bu yanlışlardan çokça var...
Şehriniz bitiyor, toprağınız, suyunuz yok oluyor, ülkeniz eriyor... Gören gözler görüyor... Görmeyene, görmek istemeyene diyecek bir sözümüz de zaten yok...
* * *
İki arabanın dahi yana yana zor geçeceği, eski tarihi “akıllı kent” Karaman’ın, eski mahallesinin, eski evlerinin iç içe olduğu dar sokaklarının arasına 10-12 katlı apartmanlar dikerseniz, bir şehri yok edersiniz kardeşim.
Bunun, hiç kimsenin umurunda olmadığını da görüyorum. Ama ben bir siyasetçi filan değilim. O evleri yapan, yaptıran, oturan kimler varsa, bana oy vermeyecek diye bir kaygım filan da yok dolayısıyla...
Birilerinin de bunları söylemesi gerekiyor...
“Dikey yapılanmaya karşı mısın?” diyebilirsiniz. Değilim elbette. Ama bunu şehrin orta yerine yapmayacaksınız. Uygun yerlere yapacaksınız. Yeni yerleşim yerlerine, estetiği de bozmadan, yönünü, yerini iyi tespit ederek, uygun boşluk alanları bırakarak... Konunun uzmanları ile yapacaksınız. Birilerine para kazandırmak için rastgele değil....
Şimdi iki tane 12 katlı apartman... 46’şar daireden 92 daire. 92 dairede toplamda 100 araba say...
Diyelim park yeri buldunuz... Aynı anda 100 arabanın, sabah vakti, o iki arabanın zor geçtiği dar sokaklardan şehrin merkezine doğru çıktığını düşünün...
Karaman'ın trafiği perişan...
Bütün park yeri kurallarının çiğnenmesine, park yapmanın yasak olduğu ana caddelere ikinci sıra park yapmanıza, “Yol Boyu Park Yapılmaz” levhalarının altına, hatta arabanızın çekileceği uyarı levhalarının dahi altına park yapmanıza rağmen Park yeri bulmakta güçlük çekiyorsunuz.
Yıkın bakalım hadi bunları!
Yıkamazsınız...
Size kalan; geriye dönüşü olmayan bir yanlışın neticesini yıllarca çekmek olacak... Bakın torunlarınız, belki onların torunları da bu yanlışı düzeltemeyecek...
Hadi şimdi çözün bakalım, yanlışınızdan geri dönün...
Çözülmedi, çözemediler.
Çözemedikleri gibi bir de yangına körükle gittiler...
Yanlıştan geri döndüler sonra. Mahalle aralarına izin verilmiyor artık... Ya bu güne kadar yapılanlar ne olacak? Çizgi çekelim üstüne değil mi...!
Atı alan yine Üsküdar'ı geçti değil mi?
Tamam... Düzeltilebilir yanlış yaparsınız, akıllı, milliyetçi, liyakatli, şehrini partisinden, yakin akraba ve siyasetçilerinden daha çok seven biri çıkar düzeltir belki...
Yanlışınıza da razıyız lakin bari geriye dönüşü olmayan yanlışları yapmayın kardeşim.
Torunlarımızın geleceğini yok etmeyin.
Kırk düşünün, bir yapın...
Adına “Akıllı Kent” demek, bu yanlışları yapanları kurtarır mı bilmem ama Karaman giderek yaşanılır bir şehir olmaktan çıkarılıyor.
Rahmetli Bekir Sıtkı Erdoğan ne güzel yazmış...
Yazık ki; bu şehir için şiir yazacak ne bir şair kaldı, ne de Karaman...!