Gençlik yıllarımızda, en ucuz şeylerden biri de kitaplardı. Bugün ise en pahalı şeylerden biri de kitap ve yazdığınız kitabı bastırmak.
Duyduğuma göre yayınevleri de büyük bir mali sıkıntı içerisinde bulunuyorlarmış. Zira kâğıtları yurt dışından dolarla getirtebiliyorlarmış. Burada parantez açıp soruyorum: “kâğıt fabrikalarımıza ne oldu?”
İlaç pahalılığının sağlığımızı etkilemesi gibi, kitap pahalılığı da ilim ve irfanımızı menfi yönde etkilemeye devam etmektedir.
Kitapsız ilim olmaz. Kitaplar; okuyanların ve yazarların tıpkı sanatkârların kullandığı aletleri gibidir.
Son günlerde bazı varlıklı kişilerin ve sanayicilerin, hem yazarını desteklemek ve hem de kendi seslerini duyuracak şekilde kitap alıp dağıttıklarını görüyor ve seviniyoruz. Çünkü kitap yalnız ilim adamları için değil, ileride ilim adamı olacak gençlerimiz için çok önemlidir.
İş sahiplerinin ve varlıklı kişilerin, reklamlarını yapmak için, “takvim, ya da bazı eşyalar” dağıtmak yerine kitap dağıtma alışkanlıklarını devam ettirmeleri son derece takdire şayan bir hareket olarak görüyor ve bunun yurt çapında benimsenip devam ettirilmesini bekliyoruz.
Unutmayalım ki! Kitapsız ev çiçeksiz bahçeye benzer.
Kutsal kitabımız Kur'an OKU diye başlar ve KALEM diye devam eder.
Hayırlı, huzurlu ve sağlıklı günler geçirmenizi diler, sevgi ve saygılar sunarım.