Uzun yıllardır görüşmediğim Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde çalışıp ekmek parası peşinde koşan bir öğrencim ziyaretime geldi. Konuşmalarımızın sonunda dedi ki:
-Hocam! Avrupa da Fransa, Almanya, İsviçre, Belçika, İngiltere ve İtalya da yıllarca dolaştım bizim İstanbul, Ankara, İstanbul, Antalya gibi büyük şehirlerimizde gerek hareket halinde ve gerekse oto parklarda gördüğüm kadar çok lüks arabalara oralarda rastlayamazsınız.
Bu anlatılanlar bana yıllarca önce İstanbul Hilton otelinde yapılan bir defileyi hatırlattı. Şöyle ki;
Paris'in meşhur modacısı ‘Karven' defile yapmak ve tasarımlarını Türk kadınlarına gösterip tanesi beş bin ile elli bin lira arasında değişen kıyafetleri satmak için yanında getirdiği birbirinden güzel mankenleri ile Hilton otelinin kapısında İstanbul sosyetesini beklemeye başlarlar.
Kapıdan giren sosyete kadınlarını ve giydiklerini gören Karven ve mankenleri gördükleri karşısında hayretle bakakalmışlar. Çünkü gelenlerin hepsinin üzerindeki kıyafetler kendilerinin teşhir edecekleri kıyafetlerden daha süslü, daha pahalı ve son moda giyeceklerdir.
Bu defile için İstanbul’a gelen zamanın zarafeti, güzelliği ve kültürü ile de tanınan yıldız Merl Oberon İstanbul sosyetesinin kadınlarını ve kıyafetlerini görünce şaşkınlıktan şu soruyu sorar: ''Türkiye de her gün, her yerde defile ve balo mu vardır?
Maalesef Türkiye de bugün zenginle fakir arasında büyük bir uçurum bulunmaktadır. Bir tarafta tenceresinde kaynatacak kuru fasulye alamayanlar, diğer tarafta tanesi milyon lira ve daha yukarı olan arabalara binenler tanesine beş yüz lira verip koku(parfüm) alan insanlarımız ve yine diğer tarafta çöplükten yiyecek ve giyecek toplayan insanlarımız.
Kim ne derse desin, nasıl düşünürse düşünsün, gerçek bu ve gerçekler saklanamaz. Yarın çok geç olmadan bu aradaki uçurum kapatılmalı ve hak, hukuk, eşitlik ve adalet yeniden tanzim edilmeli ve zenginle fakir arasındaki uçurum kapatılmalıdır. Ve unutulmamalıdır ki! Yüce peygamber:
KOMŞUSU AÇKEN TOK YATAN BİZDEN DEĞİLDİR.
Yani sözle Müslüman olunmuyor.
Son yıllarda yaşanan virüs olayı da gösterdi ki, ne kadar çok malın, ne kadar çok paran olursa olsun, bir gün ufacık bir virüs gelir seni onları kullanamaz hale getirir. Dünyada biriktirdiklerinin sadece hamalı olduğunu, mezara hiçbirini götüremeyeceğini, öldüğün zaman anlayacaksın ama çok geç kalmış olacaksın. "Ölmeden evvel ölme sırrına er" ve dünyada ki yaşantına çeki düzen ver.
Hayırlı, huzurlu ve sağlıklı akşamlar diler, sevgi ve saygılar sunarım.
