Şöyle son yirmi beş seneyi gözden geçiriyorum, bakıyorum da ne kadar çok değerlerimizi kaybetmişiz.
Bugün Milli Kültürümüzle ilgili kaybettiğimiz değerlerimizden biri olan dergilerimizden bahsedeceğim.
Evde can sıkıntısından kütüphanemin alt dolaplarını karıştırırken, geçmişte yayınlanmış fakat devam etme imkânı bulamayıp kapanmış dergilerimize şöyle yeniden bir göz attım ve çok üzüldüm.
Dikkatimi bir şey çekti; dergilerin ilk birkaç sayıları çok olgun, dolgun, edebi ve ilim dolu olarak çıkmış. Değerli makaleler, ciddi incelemeler ve araştırmalar yapılmış, bu yazılanları yeniden okumak bile beni o günlere götürüp heyecanlandırdı.
Son yıllarda yayın hayatına giripte kapanmış o kadar çok dergi var ki içerimi derinden sızlatıyor.
Dergilerin her sayısı ve her sayfası bir kitabın özeti mahiyetindedir. Her sayfasında çok önemli bilgileri okuyup öğrenebilmekteyiz.
Bir dergiyi yaşatmak için bizlerin yapabileceği şey abone olarak onlara yaşama hakkı tanımaktır. Devlet olarak, özellikle Kültür Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı dergilerimize maddi destek vererek sahip çıkmalıdır.
Değerli fikir adamlarımızdan CEMİL MERİÇ dergilerle ilgili olarak şunları söylüyor:
"Kitap smokin giymiş heyecan, mumyalaşmış düşünce, geleceğe yollanan mektup. Oysa genç düşünce dergi sayfalarında kanatlanır. Dergi arayıştır. Bir devrin çehresini makyajsız olarak dergilerde bulabiliriz. Bir şehrin iç sokakları gibi, mahrem ve samimidir. Dergiler müzeden çok antikacı dükkânına benzerler.
Bizde dergilerin hazin bir kaderi var. Çoğu bir mevsim yaşar, tıpkı çiçekler gibi, en talihlileri bir nesile kadar hitap eder.
Dergi koleksiyonları ziyaretçisi olmayan bir mezarlık, anahtarı kaybolan bir çekmece gibidir.
Dergi hem kitaptır, hem gazete, hem kültür ve hem de bir haber alma aracıdır. Dergi kitapla gazete arasında köprüdür.
Bir edebiyat dergisinin kapanışı zekâ için felakettir."
Dergileri yaşatmak için ya zengin varlıklı bir koruyucuya, ya da fedakâr okuyucularla, fedakâr bir yayın evine ihtiyaç vardır.
Öğretmenliğe ilk başladığım yıllarda öğretmen olan büyüklerimle birlikte Adana'da basıp yayınladığımız, içerisinde benim de yazılarımın bulunduğu “İZ” adlı dergi kitaplığımın dolabında elime geçince içimden bunları yazmak geldi.
Hayırlı, huzurlu ve sağlıklı günler geçirmeniz dileklerimle sevgi ve saygılar sunarım.