Mustafa UYSAL
Emekli İmam Hatip
Son ek deniyor bunlara.
Veya sonek şeklinde de yazmışlar.
Doğrusu hangisi bilmiyorum.
İsim sonuna eklenip,
onu anlamlandırıyorlarmış.
Felâketzede veya şehzâde gibi.
Kendi başına anlamları şöyle:
Zede: bere, ezilme, mazlum.
Zâde: Oğul, şanslı kişi, fırsatçı.
Her ikiside Farsça kökenli.
Örnekleyelim.
Gamzede, selzede, yangınzede.
Amcazâde, şehzâde, Hanzâde, felaketzâde.(felaketi fırsata çeviren).
Bu ZEDE lerle, ZÂDE ler içiçe yaşarlar.
Daha doğrusu,
Bu zâdeler, zedelerin sayesinde yaşarlar denebilir.
Zedeler bencileyin biraz şaşkındırlar.
Zâdeler gözü açık fırsatçıdırlar.
Yukarıda belirttik ya şanslı kişi diye.
İşte o anlamda.
Yaygın kanaattir ya.
Yangın çıkar, hemen söylenti başlar.
Yarın buralara birileri çöker diye.
İşte o çöker denilenler, YANGINZÂDE oluyorlar.
Şayet varlar ise elbette.
İmarzedeler olur bazen.
Bazen de "imarzâ"deler oluverir.
Dörtyüz metre arsayın ortasından yol geçer.
Elinde yüz onluk (110 metrelik) iki parça kalır.
İşte imarzedesindir o anda.
Aynı yol kör bir kerpiç evi aynaya koyar.
Buyrun bir imarzâde size.
Rivayet odur ki:
Bu yollar çeşit çeşittir.
Ama biz zan yapmayalım.
Çünkü "zannın çoğu günahtır" der kutsal kitabımız.
Tayyip bey dahil herkes,
zam, pahalılık, enflasyon var diyoruz.
Gün gelir düzelir, böyle gitmez de diyoruz.
Aklıma geldi.
Bizler şu anda "Zamzedeyiz" galiba.
Hattâ galibası fazla.
Bir'de"Zamzâde "ler varmıdır.?
Olmaz olur mu.
ZEDE varsa ZÂDE de vardır.
Belki bu ZÂDELER olduğu için,
ZEDELER vardır.
Kamu arsası üzerine imarsız veya kitabına uydurulmuş imar ile gece kondu kondurulur.
Aceleyle hemde derenin orta yerine.
Zâde olma yolunda ilk adım bu.
Aşırı bir yağmur ve sel ile gece kondumuz yerlebir.
Zâde olayım derken ZEDE olmak diye buna denir.
Ben'im gecekondu dediğime bakmayın resmen apartman.
Geçen hafta ak parti merkez ilçe ziyaretime geldi.
Sağolsunlar.
Ben'im parti allerjimi bilen bazı dostlar imalı MSN attı.
Hatta en yakınlarımdan da.
Hayırdır HOCA'm.?
Anlamında.
Benim alerjim particilik yapmayadır.
Partili olmaya değil ki.
Hele de müsafirdir.
Bizim bir örf, âdet ,gelenek,görenek vs.miz var.
Başka partili arkadaşlar da zaman zaman gelirler sağolsunlar.
Kaldı ki her üç arkadaş ta ben'im yıllar öncesinden arkadaşım.
Her neyse.
İşte bu ortamı konuştuk.
Eskilerin tabiriyle "ariyz-ü amiyk".
(Yani enine boyuna).
Karaman'da Filistin sorununu konuşacak halimiz yok herhalde.
İçinde yaşadıkları toplumun dertlerini biz'de ifade ettik.
İnşallah...
Böyle durumlarda biz'im en yakın limanımız bilirsiniz.
Dönüyoruz ZEDE ve ZÂDE lere.
Genellikle ZEDE çok olur,
ZÂDE ötekilere nispetle az.
Haramzade biz'de çok kullanılan bir terimdir.
Yâni servetini haram yollardan biriktiren demektir.
Gariptir, bu ZEDE ler, haramzade dediklerine saygıda kusur etmezler.
ZÂDE ler ZEDE lere hep üst perdeden konuşurlar.
İşi bilecen, işe gitmiyecen bunlarda düsturdur. (Hayat felsefesi)
Devletler katında ZEDE ve ZÂDE var mıdır acaba demek fazladır.
Elbette vardır.
Sömürgecilik bu ikiliyi anlatır.
Müstemleke derdi eskiler ZEDE lere.
Emperyal de ZÂDE lerin adıydı.
İki bin üçte Almanya da bir toplantıda duymuştum.
Konuşmacı diyordu ki:
“ED-DÜNYA YETEKARRARU ALEL MANKIR”
Yani dünya paranın üzerinde oturmaktadır.
Doğrudur eğridir bilemem.
Bildiğim bir şey var.
Oda dünyanın ZEDE’ler ve ZÂDE’lerin yurdu olduğudur.
Allah'ım ZEDE’leri, ZÂDE’lerin şerrinden korusun.
Diyelim bari.
Sağlıcakla kalınız.
Emekli İmam Hatip
Son ek deniyor bunlara.
Veya sonek şeklinde de yazmışlar.
Doğrusu hangisi bilmiyorum.
İsim sonuna eklenip,
onu anlamlandırıyorlarmış.
Felâketzede veya şehzâde gibi.
Kendi başına anlamları şöyle:
Zede: bere, ezilme, mazlum.
Zâde: Oğul, şanslı kişi, fırsatçı.
Her ikiside Farsça kökenli.
Örnekleyelim.
Gamzede, selzede, yangınzede.
Amcazâde, şehzâde, Hanzâde, felaketzâde.(felaketi fırsata çeviren).
Bu ZEDE lerle, ZÂDE ler içiçe yaşarlar.
Daha doğrusu,
Bu zâdeler, zedelerin sayesinde yaşarlar denebilir.
Zedeler bencileyin biraz şaşkındırlar.
Zâdeler gözü açık fırsatçıdırlar.
Yukarıda belirttik ya şanslı kişi diye.
İşte o anlamda.
Yaygın kanaattir ya.
Yangın çıkar, hemen söylenti başlar.
Yarın buralara birileri çöker diye.
İşte o çöker denilenler, YANGINZÂDE oluyorlar.
Şayet varlar ise elbette.
İmarzedeler olur bazen.
Bazen de "imarzâ"deler oluverir.
Dörtyüz metre arsayın ortasından yol geçer.
Elinde yüz onluk (110 metrelik) iki parça kalır.
İşte imarzedesindir o anda.
Aynı yol kör bir kerpiç evi aynaya koyar.
Buyrun bir imarzâde size.
Rivayet odur ki:
Bu yollar çeşit çeşittir.
Ama biz zan yapmayalım.
Çünkü "zannın çoğu günahtır" der kutsal kitabımız.
Tayyip bey dahil herkes,
zam, pahalılık, enflasyon var diyoruz.
Gün gelir düzelir, böyle gitmez de diyoruz.
Aklıma geldi.
Bizler şu anda "Zamzedeyiz" galiba.
Hattâ galibası fazla.
Bir'de"Zamzâde "ler varmıdır.?
Olmaz olur mu.
ZEDE varsa ZÂDE de vardır.
Belki bu ZÂDELER olduğu için,
ZEDELER vardır.
Kamu arsası üzerine imarsız veya kitabına uydurulmuş imar ile gece kondu kondurulur.
Aceleyle hemde derenin orta yerine.
Zâde olma yolunda ilk adım bu.
Aşırı bir yağmur ve sel ile gece kondumuz yerlebir.
Zâde olayım derken ZEDE olmak diye buna denir.
Ben'im gecekondu dediğime bakmayın resmen apartman.
Geçen hafta ak parti merkez ilçe ziyaretime geldi.
Sağolsunlar.
Ben'im parti allerjimi bilen bazı dostlar imalı MSN attı.
Hatta en yakınlarımdan da.
Hayırdır HOCA'm.?
Anlamında.
Benim alerjim particilik yapmayadır.
Partili olmaya değil ki.
Hele de müsafirdir.
Bizim bir örf, âdet ,gelenek,görenek vs.miz var.
Başka partili arkadaşlar da zaman zaman gelirler sağolsunlar.
Kaldı ki her üç arkadaş ta ben'im yıllar öncesinden arkadaşım.
Her neyse.
İşte bu ortamı konuştuk.
Eskilerin tabiriyle "ariyz-ü amiyk".
(Yani enine boyuna).
Karaman'da Filistin sorununu konuşacak halimiz yok herhalde.
İçinde yaşadıkları toplumun dertlerini biz'de ifade ettik.
İnşallah...
Böyle durumlarda biz'im en yakın limanımız bilirsiniz.
Dönüyoruz ZEDE ve ZÂDE lere.
Genellikle ZEDE çok olur,
ZÂDE ötekilere nispetle az.
Haramzade biz'de çok kullanılan bir terimdir.
Yâni servetini haram yollardan biriktiren demektir.
Gariptir, bu ZEDE ler, haramzade dediklerine saygıda kusur etmezler.
ZÂDE ler ZEDE lere hep üst perdeden konuşurlar.
İşi bilecen, işe gitmiyecen bunlarda düsturdur. (Hayat felsefesi)
Devletler katında ZEDE ve ZÂDE var mıdır acaba demek fazladır.
Elbette vardır.
Sömürgecilik bu ikiliyi anlatır.
Müstemleke derdi eskiler ZEDE lere.
Emperyal de ZÂDE lerin adıydı.
İki bin üçte Almanya da bir toplantıda duymuştum.
Konuşmacı diyordu ki:
“ED-DÜNYA YETEKARRARU ALEL MANKIR”
Yani dünya paranın üzerinde oturmaktadır.
Doğrudur eğridir bilemem.
Bildiğim bir şey var.
Oda dünyanın ZEDE’ler ve ZÂDE’lerin yurdu olduğudur.
Allah'ım ZEDE’leri, ZÂDE’lerin şerrinden korusun.
Diyelim bari.
Sağlıcakla kalınız.