Mustafa
UYSAL
Emekli İmam Hatip
Yılını hatırlamıyorum.
Yedi yıl kadar önceydi galiba.
Sabah namazlarına uzak camilere gidiyordum.
Yürüyüş yapmış olmak için.
Emekli bir öğretmen arkadaşla İmam-ı âzam camiinden
çıktık.
Hoşsohbet bir dostum.
Yürüyüşe başladık.
Sohbet koyu, vakit müsait, hasret gideriyoruz.
Şimdi ki Karaman devlet hastanesinin o civarlara
varmışız.
Arkadaşım ABD’yi, görmüş biri.
İki ay kalmış oralarda.
Bilmem ne eyâletinde.
Sordum hocam hayırdır bir araştırma vs. amaçlı mı
gittiniz dediğimde.
Yok hocam torun bakmaya gittik demez mi.
ABD görmüş biriyle sohbette başka oluyor elbet.
Ben daha şurada Ulukışla yı görmedim.
Hastahane civarındayız.
Öğretmen dostum bir arsa gösterdi tam hastahanenin
karşısında.
Tabii şimdi binalar vardı karşımızda.
Emekli olduğum sıraydı,
şurayı çok almak istedim hocam fakat olmadı deyince
sordum.
Nasıl yani.?
Öğretmenim anlatmaya başladı.
O zaman buralar boştu.
Hastahane vs. yoktu.
Otuz üç bin TL istediler.
Ben de otuz bin vardı alamadım.
Duydum ki hastahane yapılacak hemen gittim.
Dün elli bin'e sattık dediler.
Onbeş gün sonra tekrar vardım.
Alan adamı sordum.
Yeni sahibini buldum.
Seksen küsüre satılmış.
Delirmek üzereyim.
Hastahane yi herkes duymuş.
Yılmadım bir ay sonra üçüncü sahibi buldum.
Geçen cuma yüz elli bin TL. ye sattık dediler.
Hocam belli ki nasip değil bıraksaydın dedim.
Fakat gülmekten yürüyemiyorum.
Hastahanenin temeli atıldı o arada nasıl bırakırım
dediğinde:
Hocam Allah aşkına oturalım dediğimi hatırlıyorum.
Eeeee netice.?
Bırakmadım son sahibini buldum.
Hocam biz burayı metresi bin TL.den dört yüz elli bin
TL.ye aldık dediler.
Fakat elli bin TL kâr ver sana verelim dediler hocam.
Deyince,
Söze girdim.
-Öğretmenim Allah sen'i korumuş.
-Nasıl korumuş.?
-Yahu dört yüz elli bin TL.den bahsediyorsun.
İkimiz bir haftada sayamayız.
Sonra burası galiba bir milyon edecek diye gece gündüz
uykuların kaçardı.
Bak bu para hırsı deniz suyu içmeye benzermiş.
İçtikçe susarsın,
susadıkça içersin.
Çok şükür bu günümüze dediğimde.
Öğretmen arkadaşım;
Alabilsek iyi olurdu diye mırıldanıyordu.
Hadis-i Şerif var.
"OLANDA HAYIR VARDIR" diye.
Allah dilediğine bolca,
yine dilediği ne miktarlı (ölçülü) verir buyurur
Kur'an'ı Kerim'in de.
Ayrılma noktamız da, hocam yine yürüyelim diyerek vedalaştık.
Kendi halimde yürürken;
VERMEZSE MA'BÛD,
ne yapsın emekli öğretmen arkadaşım diyordum içimden
gülümseyerek...
Sağlıcakla kalın.