HASAN ŞİMŞEK
Anadolu Selçuklu Devleti yalnız Baba İshak isyanları ve Moğol saldırıları ile uğraşmadı.(3) Batı’dan gelen Haçlı Saldırıları ( 1096-1270 )’na karşı koyuşun çoğu mücadelesi, Konya ve çevresindeki topraklarda geçmiştir. Bu mücadelelerde Türkmenler çok büyük güç kaybettiği gibi ekonomik yönden de çok zayıf düşmüşlerdir. Avrupa’nın eli silah tutan insanlarından şövalyelerinden kontlarından, düklerinden meydana gelen büyük bir Haçlı Ordusu ( 500 bin olduğu söylenir ) Anadolu’ya girdi. Eskişehir yakınlarında Haçlı ordusunun önünü kesen Kılıç Arslan gelen gücün büyüklüğünü anlayarak Anadolu yaylalarında amansız bir gerilla savaşına girdi. Bu büyük saldırı karşısında Taşeli Türkmenleri de nasibin aldı. Denizden ve Karadan Küdüs’e giden yolların kesiştiği yer Taşeli çevresidir. Haçılar, Kudüs’e ulaşmak için deniz kenarından Silifke, Gazipaşa, Anamur’u tehdit ve tahribat uğratırken Konya ve Ereğli’den Gülek Boğazı yolu ile Kudüs’e giden Haçlı askerleri de Taşeli’nin iç kesimlerine büyük zararlar vermişlerdir. Deniz yolun takip edenler de Silifke ve Anamur içlerinde korku ve dehşet dolu yıllar yaşatmışlardır.
O dönem Ermenek Türkleri yani Türkmenler bu dev mücadelelerin yanında güneyde Kilikya’da komşuları Ermenilerle de büyük mücadele vererek yörenin Türkleşmesini sağlamışlardır.
Taşeli Coğrafyası zor bir coğrafya, Osmanlılar’daki adı İçil, Liva-i İçil’e bağlı kazalar (4) Ermenek, Mut, Karataş, Silifke , Gülnar, Selendi (Gazipaşa)’dir. O yüz yıllarda Alanya , Türklerin denize açılan kapısıdır. Ermenek Türkleri, X111 yüz yılda tarihin en büyük zulmüne uğramış bir halktır. Doğudan Moğol-İlhanlı saldırıları ve Batı’dan Haçlı Seferleri ve Anadolu’da yaklaşık yüz yıldan fazla süren büyük bir felaket ve ızdırap yaşamışlardır. Atalarımızın-Ermenek Türklerinin yaşam alanlarını korumak ve genişletmek için düşmanlarına karşı kahramanca mücadeleleri, hatırlanmalıdır
Sonuç olarak, bizim ithal ve suni kahramanlara; sözde ühreviyatçılara ihtiyacımız yoktur. Tarihin her döneminde vatanlarına, güçlerinin üstünde her alanda hizmet etmiş atlarımız vardır. Onlar yurt edindikleri vatanları uğruna seve seve canlarını vermişlerdir.
Öncelikle Türk varlığına, Taşeli Yöresi’ni vatan edinen 1301 gibi bir tarihte kendi ibadethanelerini açan ( Ulucami , Siphas camii gibi) Müslüman varlığını Haçlılar ve Ermenilere karşı koruyan ve onun için on binlerce şehit canı veren atalarımıza saygı duyup onların adını yaşatmamız, yüceltmemiz ve onlar adına Fatiha ve mevlid okutmamız gerekmez mi?