Mustafa UYSAL
Emekli İmam Hatip
Altmış üçten bu tarafa aklım eriyor.(1963).
Yetmiş seksen arasını,
Allah bir daha bu millet'e yaşatmasın. Amin.
Bu yazı ve hiç bir yazım,
politik amaç taşımaz.
Bilinsin isterim.
1974 temmuzunda Konya'nın ipekler köyüne İmam olduğumda radyom vardı.
Saat onda arkası yarın,
Akşam üzeri 18.30 da Muzaffer sarısözen yönetiminde yurttan sesler çıkardı.
Aman Eşref türküsü o yıllarda söylendi.
Gurbet o kadar acıki şarkısıda öyle.
Neden saçların beyazlanmış arkadaş ta o yıllardan kalma.
Ecevit'in Karaoğlan,
Demirel'in baba,
Erbakan'ın mücahid,
Türkeş'in başbuğ diye nam saldığı yıllar.
Ülke gençlerinin birbirine girip,
bu vatana sığamadığı yıllar.
1975 on Kasım günü asker oldum.
Bölüğün tamamı üniversite terk,
veya lise mezunu.
Olaylar yüzünden okuldan ayrılmak zorunda kalmış, bari bu arada asker'e gideyim demişlerden oluşuyordu.
Günde otuz civarı genç toprağa düşüyordu o yıllarda.
Seksen ihtlalinde siyahser büyük camide imamdım.
TV. vardı artık.
On iki eylül sabahına Hasan
mutlucan'ın gür sesiyle uyandık.
Anladık ki ihtilal olmuş.
Siyasi liderler adalara ikamete mecbur edildiler.
İhtilal'den önceki aylarda yüz küsur tur yapıldı, reisicumhur seçilemedi iyimi.
Sokak olayları, siyasi kavgalar bıçak gibi kesildi ihtilal'den sonra.
Yine seksen öncesi,
Ordu'nun Fatsa ilçesi ülkenin en meşhur yerleşim yeriydi.
Olaylar, olaylar, olaylar.
İki yıl önce otobüsle içinden geçtim.
Buranın kavgası bittikten sonra, Dünya'daki bütün kavgalar biter dedim kendi kendime.
Seksen üçte Özallı yıllar başladı.
Akıllı adam,
Cesur adam,
inançlı ve hesap adamı.
Ben'im üzerimde bıraktığı intiba budur.
Solcu, sağcı, liberal, dindar, ateist,vs.
kim varsa bir araya getirip iyi veya kötü birşeyler yaptı.
Eskiden evinize TLF almak için yazılırdınız, altı yedi yılda sıra gelirdi.
Seksen yedide (1987) evimde TLF yoktu mesela.
Bizim köye elektrik onun zamanında geldi.
Bilgisayarı o tanıttı insanımıza.
Genç iş adamları sözünü ilk defa ondan duyduk.
Ne zaman ki seksen dokuza geldik.
Zam, zam, zam...
Ve rakip Galib.
Özal'ın tarihî sözü:
"Kantarın topuzunu fazla kaçırmışız."
Parayı havaya atın,
ya yazı gelir, ya tura.
"Biz'im işimiz parayı dik durdurmak."
Bu söz merhum Erbakan'ın bize sözü.
1997 de parayı dik durdurdu Erbakan hoca.
Başbakan oldu.
Biz'im de sorunlu yıllarımız başladı.
O yıl yeşil pasaport a başvurdum.
Elli türlü engel.
Erbakan'ın döneminde şu başımıza gelenlere bak diyeceğim ya.
Belli'ki onun için yaptılar.
Hasımlarının bile,
devlet adamıymış ama kıymetini bilemedik dediği Erbakan.
Mekanın cennet olsun savunan adam.
Ve meşhur üçlü koalisyon dönemi.
Hikmet uluğbay milli eğitim bakanı.
Lise ( İmam Hatip lisesi)sonda kızım okuyor.
Mezun olmasına dört ay var.
Başörtüsü sorun oldu Karaman gibi bir yerde.
Boşladı kızım okulunu.
Üç yıl evde bekledi.
Daha sonra dışardan vs.
Ön lisans sonra lisans ilahiyat bitti.
Şimdi başörtüsü ile öğretmen.
Kıyamet de kopmadı.
Şunu demek istiyorum.
Yasak koyan, sonunda kendini tuş olmuş halde bulur.
İlk seçimde o üçlü koalisyonun üç partiside baraj altı kaldı.
İnsanoğlu anasından özgür olma aşkıyla doğar.
Yasaksa yaratan koymuş zaten.
İnançsıza zorla inanç dayatmak dinde bile yok.
Dinin tarifini okuyun derim.
Ve bugün.
Bugün henüz tarih değil.
Tayyip Bey'le akran sayılırız.
Gençliğimizde aynı yolda çok gayret gösterdik.
Dediğim gibi bugün henüz tarih olmadığı için bir şey söylemek istemem.
Ancak şunu demek isterim.
Danışmanlarının dediğinin tersini yaparsa iyi eder.
Bunu demek suçmu değilmi onu'da bilmiyorum.
Hemen itiraf edeyim.
Ömrümde hiç bir politik tahminim tutmamıştır ben'im.
Sağlıcakla kalın.
Hayırlı sabahlar dilerim.
Cümleten günaydınlar.
Emekli İmam Hatip
Altmış üçten bu tarafa aklım eriyor.(1963).
Yetmiş seksen arasını,
Allah bir daha bu millet'e yaşatmasın. Amin.
Bu yazı ve hiç bir yazım,
politik amaç taşımaz.
Bilinsin isterim.
1974 temmuzunda Konya'nın ipekler köyüne İmam olduğumda radyom vardı.
Saat onda arkası yarın,
Akşam üzeri 18.30 da Muzaffer sarısözen yönetiminde yurttan sesler çıkardı.
Aman Eşref türküsü o yıllarda söylendi.
Gurbet o kadar acıki şarkısıda öyle.
Neden saçların beyazlanmış arkadaş ta o yıllardan kalma.
Ecevit'in Karaoğlan,
Demirel'in baba,
Erbakan'ın mücahid,
Türkeş'in başbuğ diye nam saldığı yıllar.
Ülke gençlerinin birbirine girip,
bu vatana sığamadığı yıllar.
1975 on Kasım günü asker oldum.
Bölüğün tamamı üniversite terk,
veya lise mezunu.
Olaylar yüzünden okuldan ayrılmak zorunda kalmış, bari bu arada asker'e gideyim demişlerden oluşuyordu.
Günde otuz civarı genç toprağa düşüyordu o yıllarda.
Seksen ihtlalinde siyahser büyük camide imamdım.
TV. vardı artık.
On iki eylül sabahına Hasan
mutlucan'ın gür sesiyle uyandık.
Anladık ki ihtilal olmuş.
Siyasi liderler adalara ikamete mecbur edildiler.
İhtilal'den önceki aylarda yüz küsur tur yapıldı, reisicumhur seçilemedi iyimi.
Sokak olayları, siyasi kavgalar bıçak gibi kesildi ihtilal'den sonra.
Yine seksen öncesi,
Ordu'nun Fatsa ilçesi ülkenin en meşhur yerleşim yeriydi.
Olaylar, olaylar, olaylar.
İki yıl önce otobüsle içinden geçtim.
Buranın kavgası bittikten sonra, Dünya'daki bütün kavgalar biter dedim kendi kendime.
Seksen üçte Özallı yıllar başladı.
Akıllı adam,
Cesur adam,
inançlı ve hesap adamı.
Ben'im üzerimde bıraktığı intiba budur.
Solcu, sağcı, liberal, dindar, ateist,vs.
kim varsa bir araya getirip iyi veya kötü birşeyler yaptı.
Eskiden evinize TLF almak için yazılırdınız, altı yedi yılda sıra gelirdi.
Seksen yedide (1987) evimde TLF yoktu mesela.
Bizim köye elektrik onun zamanında geldi.
Bilgisayarı o tanıttı insanımıza.
Genç iş adamları sözünü ilk defa ondan duyduk.
Ne zaman ki seksen dokuza geldik.
Zam, zam, zam...
Ve rakip Galib.
Özal'ın tarihî sözü:
"Kantarın topuzunu fazla kaçırmışız."
Parayı havaya atın,
ya yazı gelir, ya tura.
"Biz'im işimiz parayı dik durdurmak."
Bu söz merhum Erbakan'ın bize sözü.
1997 de parayı dik durdurdu Erbakan hoca.
Başbakan oldu.
Biz'im de sorunlu yıllarımız başladı.
O yıl yeşil pasaport a başvurdum.
Elli türlü engel.
Erbakan'ın döneminde şu başımıza gelenlere bak diyeceğim ya.
Belli'ki onun için yaptılar.
Hasımlarının bile,
devlet adamıymış ama kıymetini bilemedik dediği Erbakan.
Mekanın cennet olsun savunan adam.
Ve meşhur üçlü koalisyon dönemi.
Hikmet uluğbay milli eğitim bakanı.
Lise ( İmam Hatip lisesi)sonda kızım okuyor.
Mezun olmasına dört ay var.
Başörtüsü sorun oldu Karaman gibi bir yerde.
Boşladı kızım okulunu.
Üç yıl evde bekledi.
Daha sonra dışardan vs.
Ön lisans sonra lisans ilahiyat bitti.
Şimdi başörtüsü ile öğretmen.
Kıyamet de kopmadı.
Şunu demek istiyorum.
Yasak koyan, sonunda kendini tuş olmuş halde bulur.
İlk seçimde o üçlü koalisyonun üç partiside baraj altı kaldı.
İnsanoğlu anasından özgür olma aşkıyla doğar.
Yasaksa yaratan koymuş zaten.
İnançsıza zorla inanç dayatmak dinde bile yok.
Dinin tarifini okuyun derim.
Ve bugün.
Bugün henüz tarih değil.
Tayyip Bey'le akran sayılırız.
Gençliğimizde aynı yolda çok gayret gösterdik.
Dediğim gibi bugün henüz tarih olmadığı için bir şey söylemek istemem.
Ancak şunu demek isterim.
Danışmanlarının dediğinin tersini yaparsa iyi eder.
Bunu demek suçmu değilmi onu'da bilmiyorum.
Hemen itiraf edeyim.
Ömrümde hiç bir politik tahminim tutmamıştır ben'im.
Sağlıcakla kalın.
Hayırlı sabahlar dilerim.
Cümleten günaydınlar.