Mustafa UYSAL
Emekli İmam Hatip
Evet, kıyamet ne zaman sorusu,
Efendimiz s.a.v. e soruldu.
Buharî hadis'i şöyle:
Peygamber efendimiz sav. huzurunda bulunan ashabına konuşurken;
Bir Ârabi geldi ve kıyamet ne zaman diye sordu.
Bir müddet geçmişti ki,
Peygamber efendimiz sav.
Kıyamet'ten soran nerede dedi.
Buradayım ya Rasulellah diyen soru sahibine:
“EMANET ZÂYİ OLDUĞU ZAMAN,
KİYÂMETİ BEKLE” buyurdular.
O nasıl zayi olur deyince.
“Ş EHLİNİN GAYRİ'NE
(Ehil olmayana) VERİLİNCE,
KİYÂMETİ BEKLE “ buyurdular.
Buharî:
Ehlinin malumu,
Biz Müslümanların
Kur'an'dan sonraki en güvenilir bilgi kaynağımızdır.
Nisa suresi 58.nci ayet'in meali şöyle:
“ALLAH SİZE EMANETLERİ EHLİNE VERMENİZİ
VE İNSAN'LAR ARASINDA HÜKMETTİĞİNİZ ZAMAN,
ADALET'LE HÜKMETMENİZİ EMREDER.
ALLAH SİZE NE GÜZEL ÖĞÜT VERİYOR, MUHAKKAK Kİ ALLAH,
GÖREN VE İŞİTENDİR.”
Mekke'nin fethinden sonra:
Peygamber efendimiz sav. mescid'i haram'daki hizmetlerin yapılmasında değişiklikler yapmak arzu ederler.
Kâbe'nin anahtarı Osman bin Talha dadır.
Ve henüz Müslüman değildir.
Ancak işinin ehlidir.
Yukarıdaki anlamını verdiğimiz,
Nisa suresi 58. nci Ayet'in nüzul sebebinin bu hâdise olduğu rivayet edilir.
Ve çevrede onca Müslüman varken,
anahtarın kendisine verilmesi üzerine,
Osman bin Talha'nın da,
Bu din hak bir dindir.
Muhammed sav. de Âdil bir insandır diyerek Müslüman olduğu rivayeti meşhurdur.
Bir hususa dikkat çekmek istiyorum.
Ayette EMANET i ehline vermek emredildikten sonra,
İnsanlar arasında hüküm verirken ADALET'LE hükmetmeninde ALLAH'ın emri olduğu,
biz Müslümanların unutmaması gereken mühim bir husustur.
Ve mü'minler arasında denmeyip insan'lar arasında denmesi de ayrıca dikkate değer bir ayrıntıdır.
Sağlıcakla kalın.