Mustafa UYSAL
Emekli İmam Hatip
Sende git bakalım..
Ömrümüz varsa,
Kepek tükenmediyse,
İki bin yirmi ikiyi (2022) de yaşarız.
Yılbaşı geliyormuş..
Ben'ce yılsonu geliyor ama,
Herkes yılbaşı geliyor diyor.
Yılbaşı demek kulağa hoş geliyor galiba.
Yılsonu gelmeden, yılbaşı nasıl gelsin.
Her neyse önemli olan sağlık.
Gerçek olan bir şey var, oda benim bir yaş daha yaşlandığım.
Sizde öyle herhalde.
Biliyorum ki, yeni yılda;
Dizlerim daha çok sızlayacak.
Gözlerimin feri azalacak.
Perhizlerim çoğalacak.
Yüreğim yufkalaşacak.
Belki gözlüğüm değişecek.
Asansörü icat edene daha çok dua edeceğim.
Bastonla daha çok görüşeceğiz.
Daha çok hayırlı ölüm isteyeceğiz.
Vs.vs.vs.
2022 den beklentilerimiz şimdilik bunlar.
İyide hocam içimizi kararttın diyorsunuz galiba.
Ben aydınlatmaya çalıştım, ancak karardıysa bilmiyorum.
Memleket hakkında nemi düşünüyorum.?
O kadarını bilmem.
Biz'de meşhur bir söz vardır:
Onu büyüklerimiz bilir.
Ben öğleden sonrayı bilemem.
Bilmem de gerekmiyor.
Dövizdi, faizdi bunlar hakkında...?
Onları gazeteciler bilir diyeceğim ama korkuyorum.
Bilmez gomaz olsunlar diyen olur diye.
Dış güçlermi varmış neymiş.
Onların başının altından çıkarmış bu işler diye duyuyordum.
İki gün önce bakan söyledi.
Yok öyle birşey diye.
Halbuki geçen hafta bucak kışlalı bir amca var demişti.
Dış güçler LPG yi artırıyor hocam diye ben'i aydınlatmıştı.
Ben yine Nebâti bey'e inanıyorum.
Yok öyle dış güç vesaire.
Öyle bir şey olsa dolar niye küüüüt diye düşsün.
Değil mi ama.
Şimdi kesin inandımki dış güç falan yok.
Zaten bu konulara hiç aklım ermez.
Fakat hayret, kurucabel köyündeki amcanın aklı eriyor.
Ben'de buna şaşıyorum.
Yıl seksen beşler. (1985).
Özal (merhum) eski garaj meydanında konuşuyormuş.
O zamanlar döviz yasak.
Euro yok.
Mark, gülden, Frank var.
Bütün köy kasaba ahâlisi meydanda.
Rahmetli kürsüden gürlemiş:
Haftaya yasakları kaldırıyoruz.
İsteyen istediği kadar dövizle dolaşabilecek.
Müthiş bir alkış tufanı kopmuş meydandan.
Anlatan arkadaşım:
Ben'de tam dağ köylülerinin ortasındayım diyor.
Onlarda alkışlamışlar tabii ki.
Sormuş birine arkadaşım.
Sen hiç mark gördün mü.?
Yoook demiş amca.
Markı bir yabancı turist falan sanmış herhalde.
Bundan sonra görür müsün.?
Görmem herhalde demiş.
Niye alkışlıyorsun.?
E biz alkışlamaya geldik.
Uzattım biliyorum.
Hocam dövizden, faizden, borsadan anlamıyorsun anladık.
Ya üç büyüklerin hâl-i pürmelâli.?
O konu mühim kardeş.
Öyle ayaküstü konuşulmaz.
Onu devre arasında biz'im Şeref bey ile ele alacağız inşallah.
Şu tatil sabahı gülümseyin istedim.
Sağlıcakla kalın.
Sağlıklı bereketli günler diliyorum yeni yılda.
Emekli İmam Hatip
Sende git bakalım..
Ömrümüz varsa,
Kepek tükenmediyse,
İki bin yirmi ikiyi (2022) de yaşarız.
Yılbaşı geliyormuş..
Ben'ce yılsonu geliyor ama,
Herkes yılbaşı geliyor diyor.
Yılbaşı demek kulağa hoş geliyor galiba.
Yılsonu gelmeden, yılbaşı nasıl gelsin.
Her neyse önemli olan sağlık.
Gerçek olan bir şey var, oda benim bir yaş daha yaşlandığım.
Sizde öyle herhalde.
Biliyorum ki, yeni yılda;
Dizlerim daha çok sızlayacak.
Gözlerimin feri azalacak.
Perhizlerim çoğalacak.
Yüreğim yufkalaşacak.
Belki gözlüğüm değişecek.
Asansörü icat edene daha çok dua edeceğim.
Bastonla daha çok görüşeceğiz.
Daha çok hayırlı ölüm isteyeceğiz.
Vs.vs.vs.
2022 den beklentilerimiz şimdilik bunlar.
İyide hocam içimizi kararttın diyorsunuz galiba.
Ben aydınlatmaya çalıştım, ancak karardıysa bilmiyorum.
Memleket hakkında nemi düşünüyorum.?
O kadarını bilmem.
Biz'de meşhur bir söz vardır:
Onu büyüklerimiz bilir.
Ben öğleden sonrayı bilemem.
Bilmem de gerekmiyor.
Dövizdi, faizdi bunlar hakkında...?
Onları gazeteciler bilir diyeceğim ama korkuyorum.
Bilmez gomaz olsunlar diyen olur diye.
Dış güçlermi varmış neymiş.
Onların başının altından çıkarmış bu işler diye duyuyordum.
İki gün önce bakan söyledi.
Yok öyle birşey diye.
Halbuki geçen hafta bucak kışlalı bir amca var demişti.
Dış güçler LPG yi artırıyor hocam diye ben'i aydınlatmıştı.
Ben yine Nebâti bey'e inanıyorum.
Yok öyle dış güç vesaire.
Öyle bir şey olsa dolar niye küüüüt diye düşsün.
Değil mi ama.
Şimdi kesin inandımki dış güç falan yok.
Zaten bu konulara hiç aklım ermez.
Fakat hayret, kurucabel köyündeki amcanın aklı eriyor.
Ben'de buna şaşıyorum.
Yıl seksen beşler. (1985).
Özal (merhum) eski garaj meydanında konuşuyormuş.
O zamanlar döviz yasak.
Euro yok.
Mark, gülden, Frank var.
Bütün köy kasaba ahâlisi meydanda.
Rahmetli kürsüden gürlemiş:
Haftaya yasakları kaldırıyoruz.
İsteyen istediği kadar dövizle dolaşabilecek.
Müthiş bir alkış tufanı kopmuş meydandan.
Anlatan arkadaşım:
Ben'de tam dağ köylülerinin ortasındayım diyor.
Onlarda alkışlamışlar tabii ki.
Sormuş birine arkadaşım.
Sen hiç mark gördün mü.?
Yoook demiş amca.
Markı bir yabancı turist falan sanmış herhalde.
Bundan sonra görür müsün.?
Görmem herhalde demiş.
Niye alkışlıyorsun.?
E biz alkışlamaya geldik.
Uzattım biliyorum.
Hocam dövizden, faizden, borsadan anlamıyorsun anladık.
Ya üç büyüklerin hâl-i pürmelâli.?
O konu mühim kardeş.
Öyle ayaküstü konuşulmaz.
Onu devre arasında biz'im Şeref bey ile ele alacağız inşallah.
Şu tatil sabahı gülümseyin istedim.
Sağlıcakla kalın.
Sağlıklı bereketli günler diliyorum yeni yılda.
