Mustafa UYSAL
Emekli İmam Hatip
Biz'den kastımız;
elbette müslümanlardır.
Evet biz KİMİZ?
Biz:
Yaşam tarzı; yüce yaratıcı tarafından belirlenmiş bahtiyarlarız.
Biz ona teslim olmuşuz.
Biz ona inanmış tevhid ehliyiz.
Gönderdiği Resulünü rehber bilmişiz.
Müslümanım diyen herkes bilmelidir ki;
Yaşadığı hayat kayıt altına alınmaktadır.
Hayat derken:
Söylediğimiz sözler.
Yaptığımız fiiller.
Ticaret hayatımız.
Diğer insanlarla olan ilişkilerimiz.
Bilhassa hakka riayet ve adil olmaklığımız.
Kaş göz işaretlerimize varıncaya kadar bu hayatın içindedir.
Bir ânı bile atlanmadan önümüzde bir kitap halinde bulacağımız;
Kur'an'ı Kerim'de yazılıdır.
Biz emrolunduğumuz gibi olacağız diye söz vermiş insanlarız.
Biz bir tek hatır biliriz.
O'DA YÜCE ALLAH'IN HATIRIDIR.
Onun emrine uymayan her şey biz'e de uymaz.
Ona isyan sayılacak hiç bir emri (velev ki anne baba emri olsun) yerine getiremeyiz.
Çünkü yaratıcıya isyan söz konusu olduğunda yaratılana itaat inancımızda yoktur.
Bizim öz kazancımızı bile;
Yani:
Nereden kazanıp, nereye harcayacağımızı Allah'ımız belirlemiştir.
Biz onun dışına çıkamayız.
Çıkarsak;
biz sağlam, emin bir Müslüman sayılmayız.
Bir müslüman çok kazanmak amacı güdebilir.
Ancak ve ancak; helâl olmak kaydıyla.
Onun dışındaki hareket inançlı Müslüman’ın tarzı olamaz.
Biz yalnız dindaşlarımızın değil, bütün insanların güven duyduğu bireyler olmak zorundayız.
Bir gayri müslim bizim doğruluğumuza inanmalı.
Tarihte biz'im emân'ımız altında yaşamış kavimler olmuştur.
Biz hayvan haklarına riayete mecbur kişileriz.
Biz'im mezhep imamımız yıkadığı hırkasını yeşil otlar üzerine serememiş;
zira onlar hayvanların yiyeceğidir deyip; sırtımda kurusun diyerek biz'e hassas bir Müslüman örnekliği sunmuştur.
Biz kılı kırk yararcasına hassas olmak zorunda olan inanmışlarız.
Biz'im;
Selef-i sâlihin dediğimiz numune insan nesli;
biz'im için yol gösterici nesildir.
Ölçü gayet nettir.
Zararsız insan olmak.
Faydalı insan olmaya çalışmak.
İyiliği çoğaltıp, kötülüğe mâni olmak.
Bütün insanları bir tarağın dişleri gibi
eşit görmek.
Allah'ın yarattığı hiç kimseden ümitsiz olmamak.
Ben gayret eder iyi Müslüman olursam;
Japonya'da bir gün İslam olur umudu taşımak.
Ama önce işe kendimizden başlamak şarttır diye düşünüyorum.
Kalın sağlıcakla.
(Not: Yazıya hutbe gözüyle bakılabilir.)