Mustafa UYSAL
Emekli İmam Hatip
Kıymetli Müslümanlar..
Bildiğiniz gibi insanoğlu,
akıllı ve düşünebilen tek canlıdır.
Dolayısıyla Kur'an'ın muhatabıdır.
Ve insan, inanmaya muhtaç bir varlıktır.
Sığınma ihtiyacı hisseden canlıdır.
Biz Müslümanlar...
Kendi hür irademizle,
Kelime-i tevhid okuyup mü’min vasfı kazanmış bahtiyar kimseleriz.
O yüzden biz'e ehl-i tevhid denir.
Bizler;
Kur’an’ı Kerim'in iki kapağı arasında ki ilahî hükümlerin:
Hak olduğuna,
Yanlış ve noksanlık olmadığına,
İnanmış ve uymaya söz vermiş kişileriz.
Kur’an’ı Kerim yeryüzündeki yaşamın klavuz kitabıdır.
Ve bütün insanlar için gönderilmiştir.
Muhammed sav. O kitabın canlı uygulayıcısı ve izah eden öğretmenidir.
Bizler tevhid okumakla:
Haramlardan uzak durmaya,
Helallerle yetinmeye,
Şüpheliden kaçınmaya,
Hakkı gözetip, haksızlığa karşı durmaya,
Aldansak da aldatmamaya,
Adaleti ayakta tutmaya,
Zalime ve onun zulmüne karşı durmaya,
Kula kulluk etmemeye,
Söz vermiş oluyoruz.
Bunu Rabbimiz emrettiği için yaparız.
Kutsal kitabımız Ku’an-ı Kerim biz'e derki:
İnsan için çalışmasının karşılığı vardır.
Yeryüzünde kibirli yürümeyin.
Zinaya yaklaşmayın.
Söylenen her sözü yazan vardır.
Müminler kardeştir.
Kardeşler arasını sulhedin.
Emrolunduğunuz gibi dosdoğru olun.
Zerre hayır işleyen karşılığını görecek.
Zerre şer işleyen de karşılığını görecektir.
Ölünceye kadar kulluk üzere olun.
Her canlı ölümü tadacaktır.
Ecel bir saat ileri ve geri gitmez.
Kıymetli kardeşlerim.
Bu cuma vaktinde burada olmamızda Kur’an emri olduğu içindir.
Buyurulur ki cuma suresinde:
“Ey iman edenler: Cuma’ya çağrıldığınız zaman gayretlice Allah’ı anmaya gelin.”
Burada size söylenen sözler;
Dışarıdaki yaşamınızda uygulayasınız diye söylenmektedir.
Yok'sa bir formaliteyi yerine getirmek için değildir.
Hutbeme son verirken şunu söylemek isterim.
Ne zaman,
Nerede,
Nasıl öleceğimiz belli değildir.
Gençliğimiz biz'i aldatmasın.
Uzun emellerle kulluğumuzu unutmak,
akıllı insan harcı değildir.
Aramızdan her gün ölenlerin hepsi yaşlı da değildir.
Mezarlıktan geri getirilen her tabut, yeni birini götürmek için getirilir.
Ve sıranın kimde olduğu da belli değildir.
Akıllı insan,
ölen kişiye kulak veren insandır der büyüklerimiz.
Peki ne söylermiş ölen kişi bizlere:
Aldanma dünyanın AH’ı ile VAH’ına..
Ben fırsatı kaçırdım, Tevbe et günahına.
Hesaba çekilmeden önce,
kendinizi hesaba çekin buyuran,
Kâinatın efendisine kulak verenler kârlı çıkacaktır.
Unutmayınız.
Emekli İmam Hatip
Kıymetli Müslümanlar..
Bildiğiniz gibi insanoğlu,
akıllı ve düşünebilen tek canlıdır.
Dolayısıyla Kur'an'ın muhatabıdır.
Ve insan, inanmaya muhtaç bir varlıktır.
Sığınma ihtiyacı hisseden canlıdır.
Biz Müslümanlar...
Kendi hür irademizle,
Kelime-i tevhid okuyup mü’min vasfı kazanmış bahtiyar kimseleriz.
O yüzden biz'e ehl-i tevhid denir.
Bizler;
Kur’an’ı Kerim'in iki kapağı arasında ki ilahî hükümlerin:
Hak olduğuna,
Yanlış ve noksanlık olmadığına,
İnanmış ve uymaya söz vermiş kişileriz.
Kur’an’ı Kerim yeryüzündeki yaşamın klavuz kitabıdır.
Ve bütün insanlar için gönderilmiştir.
Muhammed sav. O kitabın canlı uygulayıcısı ve izah eden öğretmenidir.
Bizler tevhid okumakla:
Haramlardan uzak durmaya,
Helallerle yetinmeye,
Şüpheliden kaçınmaya,
Hakkı gözetip, haksızlığa karşı durmaya,
Aldansak da aldatmamaya,
Adaleti ayakta tutmaya,
Zalime ve onun zulmüne karşı durmaya,
Kula kulluk etmemeye,
Söz vermiş oluyoruz.
Bunu Rabbimiz emrettiği için yaparız.
Kutsal kitabımız Ku’an-ı Kerim biz'e derki:
İnsan için çalışmasının karşılığı vardır.
Yeryüzünde kibirli yürümeyin.
Zinaya yaklaşmayın.
Söylenen her sözü yazan vardır.
Müminler kardeştir.
Kardeşler arasını sulhedin.
Emrolunduğunuz gibi dosdoğru olun.
Zerre hayır işleyen karşılığını görecek.
Zerre şer işleyen de karşılığını görecektir.
Ölünceye kadar kulluk üzere olun.
Her canlı ölümü tadacaktır.
Ecel bir saat ileri ve geri gitmez.
Kıymetli kardeşlerim.
Bu cuma vaktinde burada olmamızda Kur’an emri olduğu içindir.
Buyurulur ki cuma suresinde:
“Ey iman edenler: Cuma’ya çağrıldığınız zaman gayretlice Allah’ı anmaya gelin.”
Burada size söylenen sözler;
Dışarıdaki yaşamınızda uygulayasınız diye söylenmektedir.
Yok'sa bir formaliteyi yerine getirmek için değildir.
Hutbeme son verirken şunu söylemek isterim.
Ne zaman,
Nerede,
Nasıl öleceğimiz belli değildir.
Gençliğimiz biz'i aldatmasın.
Uzun emellerle kulluğumuzu unutmak,
akıllı insan harcı değildir.
Aramızdan her gün ölenlerin hepsi yaşlı da değildir.
Mezarlıktan geri getirilen her tabut, yeni birini götürmek için getirilir.
Ve sıranın kimde olduğu da belli değildir.
Akıllı insan,
ölen kişiye kulak veren insandır der büyüklerimiz.
Peki ne söylermiş ölen kişi bizlere:
Aldanma dünyanın AH’ı ile VAH’ına..
Ben fırsatı kaçırdım, Tevbe et günahına.
Hesaba çekilmeden önce,
kendinizi hesaba çekin buyuran,
Kâinatın efendisine kulak verenler kârlı çıkacaktır.
Unutmayınız.