Ulvi EMRE
Değerli okurlar; karlı bir kış gününde pencerenin önüne oturup, seyrine doyamadığımız, büyük bir zevke yağışını izlediğimiz, üzerinde yürürken çıkardığı seslerini dinlediğimiz KAR taneleri, usta ressamlara ve şairlere ilham verecek kadar çok güzel motiflere sahiptir. Ayrıca bu kar tanelerinin hiçbiri diğerine benzememektedir. Bu durum sesleri, simaları ve parmak izleri birbirine benzemeyen insanlarda olduğu gibi kar tanelerinde de aynı olup hiçbiri diğerine benzememektedir.
Bu gerçek 1885 yılında Amerikalı Wilson Bentley'in tam 50 yıl boyunca çekmiş olduğu 6000 fotoğrafta kar tanelerinin hiçbirinin diğerine benzemediğini isbat etmiştir.
Değerli okurlar; kar taneleri, gök yüzünden inen muhteşem bir tablo kadar sanatlıdır ve su zerrelerinden meydana gelen bu tablolar yine bir damla sudan yaratılan insanoğluna yaratıcısını, bu büyük sanatkarı göstermeye yeterlidir.
Değerli dostlar; şimdi de sudan çıkıp birazda, "DAĞLARA" bakalım.
Yüce Allah NAHL suresinin 15. Ayetinde bakın şöyle buyuruyor;
“ALLAH SİZİ SARSMAMASI İÇİN YERYÜZÜNDE DAĞLARI YARATTI” Bu ayetten de anlaşıldığı üzere dağlar, saatte yaklaşık 1670 kilometre hızla kendi ekseni etrafında,Güneşin etrafında ise 108.000 kilometre hızla dönerken üzerinde bulunan varlıklar bu hızlı dönüşü dağlar sayesinde hissetmemektedirler.
Eğer dağlar olmasaydı, bu dönüş çok daha hızlı olacaktı. Gerek yeryüzünde ve gerekse okyanusların içerisinde bu dağlar olmasaydı, yeryüzünde rahat oturamaz, bırakın binalar yaparak, şehirler kurmak, çadır bile kuramazdık.
Dağların jeolojik ve jeofizik yapılarından bahsetmeyeceğim. Dağlarla ilgili bilinmeyenler o kadar çoktur ki yazmakla bitmez. Ancak sizlere bu sırada bir soru sorarak konuyu kapatacağım.
Soru şu; Dağlarda nasıl bir gizem var ki; MUSA peygamber TUR dağında, peygamber efendimiz Hz. MUHAMMED HIRA dağında ne arıyorlardı? Büyük düşünür MEVLANA her yıl Konya çevresinde bulunan TAKELİ, GEYİK ve LORAS dağlarından her sene birine çıkar ve orada tam 40 gün kaybolur, kırk birinci günü hiçbir şey olmamış gibi iner gelirmiş.
Sizler bu sorunun cevabı üzerinde düşünürken, ben Yunus Emre yılı olması dolayısıyla, sizlere YUNUS EMRE’nin sırlarla dolu şiirini sunuyorum;
Adım adım izleri,
Bu âlemdem içeri,
Onsekiz bin âlemi,
Gördüm bir dağ içinde.
Yetmiş bin hicap geçtim,
Gizli perdeler açtım,
Ol dost ile buluştum,
Buldum bir dağ içinde
Gökler gibi gürledim,
Yerler gibi inledim,
Çaylar gibi çağladım,
Aktım bir dağ içinde.
Bir döşek döşemişler,
Nur ile bezemişler,
Dedim bu kimin ola,
Sordum bir dağ içinde.
Deprenmedim yerimden,
Ayrılmadım pirimden,
Aşktan bir kadeh aldım,
İçtim bir dağ içinde.
Yunus eydür; Gezerim,
Dost iledir bazarım,
Ol Allah'ın didarın,
Gördüm bir dağ içinde.
Tüm dostlarıma; hayırlı, huzurlu ve sağlıklı günler geçirmelerini temenni eder, sevgi ve saygılar sunarım.