Mustafa UYSAL
Emekli İmam Hatip
ASGARİ ÜCRET veya minimum ücret.
İşçiye kanunen verilmesi gereken en az ücret demekmiş.
Biz söylemesi ayıp, memurluktan emekliyiz.
Söylemesi niye ayıp diyebilirsiniz.
İnanın ben de bilmiyorum.
Eller diyor ben'de diyorum bazen.
Hiç bir şeyden çekmedim bu asgari ücret'ten çektiğim kadar.
En son geçen temmuz ayında solladı beni.
Hem de düz yolda.
Uzunca bir korna eşliğinde.
Ensesinde şöyle yazıyordu.
“En sağdan git memur bey”
Temmuz da biz'im maaşa bayağı bir fark attı bu minimum ücret.
Hayırlısı olsun bakalım dedik.
Tayyib bey sağ olsun tekrar eşitledi sayılır.
Şimdilerde bir korna sesiyle tekrar irkilerek sağa çekildik.
Baktım ki yine solladı bizi.
Bu sefer bayağı bayağı hemde.
Yetişmek imkansız gibi.
Böyle durumlarda kendinden aşağıya bak deniyor.
Bir'de baktım ki asgarinin asgarisi de var oralarda.
Onlara tur bindirmiş bu asgariler.
Adamın maaşını ikiye katlasan yine yetişmiyor.
Bu sefer utancımdan yerlere girdim.
Latife veya şaka yaptığımı sananlara maaş göstergemi gönderebilirim.
Şikayetçi miyim?
Hayır.
Çünkü bizler şükür ederek yetişmiş bir nesiliz.
Hiç mi şikayetim yok.
Var elbette.
Nedir öyleyse?
Şudur.
Daha bugün kilosunu on iki (12.00) TL’ye aldığım ıspanak fiyatından.
Çocuk kolu gibi pırasanın üzerinde gördüğüm on dört (14.00) TL’den muzdaribim.
Vs.vs.vs.
Maaşımı az görmüyorum.
Fiyatları çok görüyorum.
Aklı erenlere soruyorum.
Maliyet pahalı diyorlar.
Niye pahalı maliyet diyorum.
Benzin ve mazot yüzünden diyorlar.
Onlar niye pahalı diyorum.
Dolar yüzünden diyorlar.
Dolar niye pahalı diyorum bu sefer.
Onu da sen tahmin et hocam diyorlar.
Denk geldiğim ak partili Arkadaşlarıma söylemeye çalışıyorum.
Aşırı israf var diyorum.
Bilhassa devlette israf önlenmeli diyorum.
İşten artmaz dişten artar diyorum.
Marta doğru her şey yoluna girecek diyen var.
İnşallah demekten başka çarede yok gibi geliyor bana.
Ayasofya, duble yollar, Avrasya tüneli, asma köprüler, şehir hastahaneleri, TOKİ evleri, helikopter ambulans, evde bakım hizmeti, sosyal yardımlar diye saydığım ak partili Arkadaş şunu söyledi.
İyide hocam bir paket turist çay 75 TL.
Beş kg. Toz şeker 110 TL.
En ucuz zeytinin kilosu 40 TL.
Atalarımız fakirlik ateşten gömlektir giyebilene aşkolsun demişler.
Aç adama nasihat etmek; eziyet etmektir.
Hamamda ki adama dışarıdaki soğuğu anlatamazsınız.
Ben'im ki bir dost uyarısıdır.
Ne kadar kââle alınır bilemem.
Yine eskisi gibi ormandan, camiden cemaatten, hatıralardan yazmak varken niye bu konu.?
Ee, bu konu hayatın içinden.
Ben'de bu toplumun bir ferdiyim.
Sürekli onu beğen, şuna mesaj at, ötekine baş sağlığı dile, berikine hayırlı olsun de.
Ben kendim ben'i uyaran arkadaşımı dost listeme alıyorum.
Tanıyan arkadaşlarım bilirler.
Eğriye doğru, doğruya da eğri demem.
Çünkü her söylediğimi yazanlar var diye inanırım.
Rabbim Cümlemizi istikamet üzere olanlardan eylesin amin.
Kalın sağlıcakla.