Ulvi EMRE
Emekli olan bir bayan öğretmen arkadaşım hatırasını şöyle anlatır:
Mesleğimin üçüncü yılında atandığım bir okulda bana beşinci sınıfı verdiler. Öğrencilerimi tanımam ve kaynaşmam çok uzun sürmedi. İlk yarı biterken öğrencilerime, her zaman çokça söylediğim bir sözü söyledim: ''Hepinizi çok seviyorum''
Aslında yalan söylemiştim, çünkü bir tanesini sevememiştim. Arka sırada oturur, sürekli üstü başı kirli, bakımsız arkadaşları ile oynamaz, dersleri de iyi değildi. Bu öğrencimin adı Mehmet'ti.
Öğretmenler odasına gidip Mehmet'in özlük dosyasını bulup okumaya başladım. Birinci sınıf öğretmeni Mehmet'in çok başarılı bir öğrenci olduğunu, düzenli, terbiyeli bir çocuk olduğunu yazıyordu. İkinci sınıf öğretmeni de hemen hemen aynı şeyleri yazmıştı. Üçüncü sınıf öğretmeni Mehmet'in annesinin çok hasta olduğunu, babasının da ilgilenmediğini yazıyordu. Dördüncü sınıf öğretmeni Mehmet'in annesinin öldüğünü, derslerini ve kendisini tamamen bıraktığını yazıyordu ve böyle giderse onun kaybedileceğini yazıyordu.
Yılbaşı günü öğrencilerim sınıfta bana aldıkları yeni yıl hediyelerini vermeye başladılar. Son olarak Mehmet ayağa kalktı ve elinde market kâğıdına sarılı hediyesini bana uzattı. Bende hediyesini alıp teşekkür ettim ve iki yanağından öptüm.
Getirdiği hediyeyi açtım. İçinden taşları dökülmüş eski bir bilezik ve çeyreği dolu bir parfüm şişesi çıktı. Parfümden biraz sıkıp teneffüse bahçeye çıktım. Mehmet'in yanından geçerken bana şöyle seslendi: ''ÖĞRETMENİM,TIPKI ANNEM GİBİ KOKUYORSUN''
Göz yaşlarımı göstermemek için sınıfa koştum ve o günden sonra Mehmet'le özel olarak ilgilenmeye başladım.
Yıl sonuna doğru Mehmet sınıfın en başarılı öğrencisi olmuştu. Daha sonraları Mehmet'i orta okulda ve lisede de takip ettim liseyi ikinci olarak bitirmişti. İlgimizi hiç kesmedik. Sonra on yıl kadar Mehmet'ten hiçbir haber alamadım. Bir gün gelen bir mektup ve içerisindeki davetiye yine gözlerimi yaşarttı. Çünkü Mehmet şöyle yazıyordu: “Öğretmenim evleniyorum, sizin damadın annesinin oturacağı koltuğa oturmanızı rica ediyorum.” yazılıydı. Altında Mehmet'in adı ve imzası vardı: “DR. Mehmet....”
Hayırlı, huzurlu ve sağlıklı günler diler, sevgi ve saygılar sunarım.