Küllükten geçerken kül kokar, güllükten geçerken gül kokar.
“Ben küllükten gül kokusu alırım” diyen kendini dahi kandıramaz.
Rahmana yakın olan, şeytana ırak olur.
“Ben şeytanın gölgesinde Rahmana secde ederim ve de şeytana çaktırmam” diyenler tarih boyunca ne şeytana dost olabildiler, ne de Rahmana dost oldular.
Hatta şeytana kulluk yapanlar o kadar ileri gittiler ki bir gün geldi şeytan bile ondan kaçar oldu.
Bu durumu Rabbimiz Bedir harbini anlatırken:
وَإِذْ زَيَّنَ لَهُمُ الشَّيْطَانُ أَعْمَالَهُمْ وَقَالَ لَا غَالِبَ لَكُمُ الْيَوْمَ مِنَ النَّاسِ وَإِنِّي جَارٌ لَكُمْ فَلَمَّا تَرَاءَتِ الْفِئَتَانِ نَكَصَ عَلَى عَقِبَيْهِ وَقَالَ إِنِّي بَرِيءٌ مِنْكُمْ إِنِّي أَرَى مَا لَا تَرَوْنَ إِنِّي أَخَافُ اللَّهَ وَاللَّهُ شَدِيدُ الْعِقَابِ
“Şeytan, onların yaptıklarını onlara süslemiş ve "Bugün size galip gelecek yoktur ve ben sizin yanınızdayım" demişti. Fakat iki topluluk birbirlerini görünce, (şeytan) iki topuğu üzerinde geri dönüp "Şüphesiz ben sizden uzağım. Ben sizin görmediğinizi görüyorum. Ben Allah’tan korkarım. Allah'ın azabı şiddetlidir" demişti.” (Enfal süresi ayet 8/48)
Yani, şeytan Allahtan korkuyor ve bir de Allahtan korkmayanlardan korkup onların yanından kaçarken “Ben Allah’tan korkarım” diyor.
Allah’ın sevgisini yitirmemek için dost sayısını artıralım. Allah’ın yardımı cemaatin üzerinedir” buyurmuş sevgili peygamberimiz.
Cemaat ise iki kişiden sekiz milyara kadar çıkar.
Biz Hazreti Adem çocuklarının tamamının cennete gitmesini arzu eden insanlarız.
Bunun için cehennem giden yolun kapatılması için canımızı ve malımızı set yaparız.
Biz, Rahmet peygamberinin rahmet ümmetiyiz.
Sekiz milyar insan Müslüman olsa ve onlardan bir tanesinin bile şeytanın sofrasında bulunmasına gönlümüz razı olmaz.
Bir tek kişinin cemaatten ayrılıp şeytanın tapınağında bulunmasına razı olmayız.
Bu günlerde dilimize daha çok sahip olalım.
Görüş farklarımız aramıza perde olmasın.
On beş gün sonra, camilerde cemaat, salonlarda dinleyici, dernek ve vakıflarda yardım edici, üniversitelerde birlikte tebliğ edicive öğretici olarak birlikte olacağımız insanlara ağır sözler söyleyerek kendi sırtımıza yük yüklemeyelim.
Sırtımızın taşıyamayacağı sözleri ağzımızdan çıkarmayalım.
Rabbimiz, “İsa Allah’ın oğludur” diyenlerin kullandıkları bu kelimenin çok çok büyük olduğunu haber verir:
وَيُنْذِرَ الَّذِينَ قَالُوا اتَّخَذَ اللَّهُ وَلَدًا
"Allah çocuk edindi" diyenleri de uyarmak için (Kitabı indirdi)
مَا لَهُمْ بِهِ مِنْ عِلْمٍ وَلَا لِآَبَائِهِمْ كَبُرَتْ كَلِمَةً تَخْرُجُ مِنْ أَفْوَاهِهِمْ إِنْ يَقُولُونَ إِلَّا كَذِبًا
Bu konuda onların da, atalarının da hiçbir bilgisi yoktur. Ağızlarından çıkan söz çok büyüktür. Onlar ancak yalan söylerler.” (Kehf süresi ayet 18/5)
Hatta o kadar büyük ki, neredeyse dağları paramparça edeceğini haber verir:
وَقَالُوا اتَّخَذَ الرَّحْمَنُ وَلَدًا
"Rahmân çocuk edindi" dediler.
لَقَدْ جِئْتُمْ شَيْئًا إِدًّا
Yemin olsun ki çok kötü bir şey yaptınız.
تَكَادُ السَّمَوَاتُ يَتَفَطَّرْنَ مِنْهُ وَتَنْشَقُّ الْأَرْضُ وَتَخِرُّ الْجِبَالُ هَدًّا
(Bu sözden) Neredeyse gökyüzü çatlayacak, yeryüzü yarılacak ve dağlar devrilecekti.
أَنْ دَعَوْا لِلرَّحْمَنِ وَلَدًا
Rahmân'a çocuk iddia ettiler diye.
وَمَا يَنْبَغِي لِلرَّحْمَنِ أَنْ يَتَّخِذَ وَلَدًا
“Çocuk edinmek Rahmân'a yaraşmaz.” (Meryem süresi ayet 19/88-92)
Biz, bu türden sözleri hayatımızın hiçbir anında söylemeyiz ama gönül yaralayan, birlikleri parçalayan, yakınları uzak eden sözler söylüyoruz.
Kötü sözden dağların bile etkilendiğini haber verir Rabbimiz.
Yüz yüze bakacağız. Omuz omuza vereceğiz. Türkiye’de ve dünyanın her tarafında İslami hizmetlerin bir ucundan tutacağız.
O tutuşta yüzler karşı karşıya gelecek. Kendi yüzümüzü kendimiz morartmayalım.