Mahmut Toptaş
Suudi Arabistan’da bu güne kadar kadınlar şoförlük yapamıyorlardı.
Bu hafta alınan bir kararla 2018 yılının Haziran ayından itibaren kadınlar da ehliyet alıp şoförlük yapabileceklermiş.
1985 yılında Hacca gittiğimde öğrenmiştim bu yanlış kararı ve Mekke’de kalan çok Türk asıllı değerli ilim adamlarından bazılarına, dayandıkları delil var mı? Dediğimde Şeyh Bin Baz’ın fetvasından başka delil yok demişlerdi.
Kralın talebi üzerine verilen bu fetva delil değildir.
Çocukluğumuzda öğretilen:
“Edille-i şeriyye kaçtır?
“Dörttür”
Nelerdir:
“Kitap, Sünnet, İcma-ı ümmet, Kıyas-i fukaha”
Bu dört kaynağın hiç birine uymayan bu fetva aslında Kur’an ve Sünnete de aykırıdır.
Sevgili peygamberimiz döneminde sahabi kadınlar (Allah onların hepsinden razı olsun) eşek, katır, at, deve gibi hayvanlara binerek şoförlük yapmışlar ve yol almışlardır.
Rabbimiz, kadın-erkek ayrımı yapmadan:
وَالْخَيْلَ وَالْبِغَالَ وَالْحَمِيرَ لِتَرْكَبُوهَا وَزِينَةً وَيَخْلُقُ مَا لَا تَعْلَمُونَ
“Atları, katırları ve merkepleri siz binesiniz ve ziynetlenesiniz diye (ya¬rattı). Daha bilmedikleri¬nizi de yaratır.” (Nahl süresi ayet 16/8) buyururken “bilmedikleri-nizi de yaratır” cümlesi ile kıyamete kadar icat edilebilecek vasıtalara da dikkatimizi çekmiştir.
Biri çıkıp ta, “Uçağı batılılar yaptı, Allah yaratmadı” demeye kalkmasın.
Uçağı yapanı Amerika veya Avrupa yaratmadı. Allah yarattı. Uçağın modeli olan kuşu yaratan da, Allah celle celalühtür.
Bin Baz’ın delillerine baktım. Tek delilleri “Seddi Zerai” denilen ıstılah/terimdir.
Yani “harama giden yolu kapamak” anlamına gelen bir ıstılahtır.
Sevgili peygamberimiz ve onun ashabı tarafından bu ıstılah hiç kullanılmamıştır.
İmam Malik ve İmam Ahmet bin Hanbel tarafından kullanılmış.
İmam Ebu Hanife ile İmam Şafi bu yola itibar etmemiş.
Çünkü bu terimle hakimlere öyle bir yetki veriliyor ki, istediklerini her türlü hürriyyetten alıkoyabilirler.
Kötü hakimlere örnek olması için yazılmış meşhur bir olay vardır:
Borçlu kişi hakime müracaat ederek “Efendim, benim bu adama bin altın borcum var.
Bir sene sonra ödeyeceğim. Bir sene sonra ödemek için geldiğimde bunu yerinde bulamazsam ben altınlarımı koruyamam, hırsızların hücumuna uğrarım, ölüdürler veya öldürürüm. Bu haram ve kötü olayların olmaması için bu adamı tutuklayın” demiş ve o hakim de muhtemel hırsızlığın, cinayetin önlenmesi için alacaklıyı tutuklamış.
Sevgili peygamberimiz, harama giden yolları eğitimle kapatmış.
Haram ve yasak koyan ayetlerin çoğunluğu on üç yıl sonra Medine’de inmeye başlamıştır.
Yani neyin iyi, neyin kötü olduğu öğretilmeden önce Allah celle celelühe iman ve onun emir ve yasaklarına kayıtsız, sartsız, ammasız, ancaksız olarak itaati öğretmiş.
Bize her saniye nefes veren, kanımızı dünyayı dolaşacak kadar uzun olan damalarımızda dolaştıran Allah’ın koyduğu her kuralın bize mutlaka faydalı olacağına iman eden nesil meydana getirmiş ve kula kulluktan kurtarıp Allaha kul eylemiş.
Sevgili peygamberimiz de Kur’an-i Kerimi açıklarken
يسروا ولا تعسروا
“Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız” buyurmuş.. (Buhari Sahih, K. Ahkâm 22)