Mahmut TOPTAŞ
Firavun, İsrail oğullarının nüfusu artmasın, saltanatımı sallamasın diye her doğan erkek çocuklarını öldürürmüş, kız çocuklarının yaşamasına izin verirmiş.
Kolay iş değil. Dokuz ay ciğerparesi yavrusunu karnında taşıyan anne, doğum yapıyor, tam yavrusunu bağrına basıp koklayacağı sırada bir saatlik yavrusunu ölü olarak ananın kucağına vermek, insanlığını yitirmemiş hiçbir insanın yapabileceği şey değildir.
İşte Firavun ve onun çetesi bu cinayeti işliyorlardı.
Bu türden yanlışlarını hatırlatan ve halka hakkı söyleyen Musa aleyhisselam ve ona uyanları da topluca öldürmeye teşebbüs etmek bir insan için en zor şeydir.
Nemrut, hazreti İbrahim’i ateşe atarken nasıl bir iç çalkantıların içinde boğuluyordu acaba.
Kolay mı doğru olduğunu bildiğin insanları topluca yok edip kendisi gibi eğrilerle yaşamaya çalışmak?
Günümüz Firavunları, kendilerine el uzatan Aylan bebekleri denizde boğuyorlar.
Sığınmacı gemilerini Akdeniz’de batırıyorlar.
Afrika’da ayağının altındaki değerli madenleri günlüğü yarım dolara kendi malını kendine çıkartıp ülkesine götüren sömürgenliği yapmak ülkemizin hırsızlarının bile yapmayacağı şeydir.
Bir hırsız devletin, başkasının evindeki değerli malı, mal sahibine çıkarttırıp kendi ülkesine taşıttırması alçaklığına düşmek kolay kolay elde edilecek bir gaddarlık değildir.
Anadolu ajansının 21 Ağustos 2014 tarihinde geçtiği bir habere göre, 2012 ile 2014 yılları arasında Avrupa’da 78 cami kundaklanmış.
31.01 2017 tarihli gazetelerin verdiği habere göre Diyanet İşleri Başkanı Sayın Mehmet görmez bey, “Başkanlığımızın tespitlerine göre sadece Avrupa'da 2016 yılında 356 caminin saldırıya uğradığına şahit oluyoruz" diyor.
ibb.gov.tr de “Sayılarla İstanbul” başlığı altında verilen bilgilere göre İstanbul’da 40 kilise, 16 Sinagog varmış.
Bu güne kadar bir Sinagoga yapılan saldırının dışında 40 kilise ve 15 Sinagoga hiçbir saldırı haberini ben duymadım.
Gavurluk kolay bir iş değil. Sisifos’un görevinden daha zor.
Milyonlarca Müslümanın ibadethanesini yakmak, bombalamak belki bir anda yapılabilecek kolay bir iştir ama o insanlık dışı kimliği, yirmi dört saat ve bir ömür boyu taşımak çok zor bir iştir.
1453 yılında fethedilen İstanbul şehrinde Ayasofya gibi camiye dönüştürülen, yakılmadan, yıkılmadan ibadethane olarak devam ettirilen kiliseler olduğu gibi, o günden bu güne kadar 564 yıldır kilise olarak devam edenler de vardır ve hiçbir zaman saldırıya uğramamıştır.
Müttefikinin başına çuval geçirmek, yoldaşının arkasından kurşun sıkmak, dostunu, düşmanına satmak, kalleşlerin bile yüzünü kızartacak haldir.
İnsanların bir kısmına “İsa Allah’ın oğludur” dedirterek kafir yapan, bir kısmını da ateist yaparak cehennem odun olarak yetiştiren bu insanların işi de çok zor.
Çünkü anadan yeni doğan bütün çocuklar, İslam fıtratı üzere doğduklarından, her çocuğun kafir yapılması için trilyon dolarlar harcamak zorunda kalıyorlar.
Dünyada bir saate 16 bin insan doğarken 6 bin insan da vefat ediyormuş.
Gavurluk mesleğini seçen yetkililer, “oh oh bu gün de 44 bin gavuru cehennem gönderdik, dünyanın beş milyarını gavur yaptık” diye sevinirlerken her gün 384 bin çocuk da “Ben geldim, Müslümanııııım” diye çığlık atarak gavurun çalışmasını sil baştan yapıyor.
Kayayı, dağın tepesine çıkarmakla cezalandırılan Yunanlı Sisifos, tam tepeye varırken kaya yuvarlanır, dereye inermiş.
Sisifos, efsaneye göre hala kayayı tepeye çıkarmaya çalışırmış.
Bu çalışması esnasında tepeden yine dereye yuvarlanacağını bildiği halde başka çıkar yol yok eğitiminden geçtiği için kayayı çıkarmaya çalışırmış.
Bu efsanedir ama, şu andaki gavurların yaptığı gerçek Sisifos’luktur.