Recep ayının başlangıcında, sevgili peygamberimizin yaptığı bir duayı:
عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُ أَنّ النَّبِيَّ صلى الله عليه وسلم كَانَ إِذَا دَخَلَ رَجَبٌ قَالَ اللَّهُمَّ بَارِكْ لَنَا فِي رَجَبٍ وَشَعْبَانَ وَبَلِّغْنَا رَمَضَانَ
“Allahım, Recep ve Şaban ayını bize mübarek kıl ve bizi Ramazana ulaştır” (Ahmet, Müsned, Enes bin Malik Hadisi, Tabranü, Dua, 911 nolu hadis) duasını yapmıştık.
Ömrü olanlar, yarın istediklerine kavuşacaklar inşaalah.
Türkiye her gün en az bin beş yüz 1500 insanımız çeşitli sebeplerle yarına ulaşamayacak; ama yaşasaydı orucunu tutmaya niyyetli olanlar, yine sevaplarını alacaklar.
Rabbimizin lütfunun bolluğunu kısır akıllarımızla kısıtlamaya çalışmayalım.
Bir nefesimizi, bir milyon ton altına satın alamayacağımız soluğumuzu, her an burnumuzun dibine yaklaştıran Rabbimizin her şeyi Rahmetiyle kuşattığını hatırdan çıkarmayalım.
رَبَّنَا وَسِعْتَ كُلَّ شَيْءٍ رَحْمَةً وَعِلْمًا
“….Rabbimiz sen her şeyi rahmet ve ilimle kuşattın…”( Mü’min süresi ayet 40/7, A’raf süresi ayet 7/156)
Gündüzün ısı, ışık ve gıda, gecenin dinlendirici karanlığı içinde her an her nefeste biz Rabbimizin rahmet denizinde yüzüyoruz da bazılarımız bunu inkar edip Rabbimizin yarattıklarını putlaştırarak tapınma ihtiyacını karşılıyor.
Ama Rabbimize hamdolsun halkımız, putlar arasında hayat sürerken Rabbimizin hidayet rehberi Kur’an’ından, ve bu yolda nasıl yürüneceğini örnek olarak önden giden Muhammet sallallahü aleyhi ve sellemden ayrılmama günlerini hep birlikte gösteriyorlar.
“Bizi Ramazana ulaştır” duamızın kabul olduğunu yarına kavuşanlar Oruç tutarak bağlılıklarını dosta düşmana gösterecekler.
Bu akşam, yatsı namazının ardından Teravih namazını da kılacağız.
Farz namazları kılmadığı halde Teravih namazlarını geçirmeyenlerle karşılaştığımızda onları “Farzı kılmıyorsun, nafile namazı neden kılarsın?” gibi soğuk, tatsız, itici cümleler yerine “Tebrik ederim sevgili peygamberimizin kıldığı Teravih namazına katılıyorsunuz. Asıl olan farz namazlardır; inşallah onları da ihmal etmezsindir” gibi siz daha sıcak, daha tatlı, daha yumuşak, daha çekici cümleler kurabilirsiniz.
Orucun hikmetlerini saymak yerine Allah celle celalühün emrine uymanın, yasaklarından uzak durmanın önemini anlatmak gerekir.
Biz orucumuzu, Rabbimiz emrettiği için tutarız.
Bu tuttuğumuz orucun tarih içinde bir çok hikmetini anlatan Müslüman alimler veya Müslüman olmayan sosyologlar, tıp uzmanları, psikologlar…anlatmaya çalışmışlar ve tekonoloji geliştikçe hikmetlerini anlama daha da artacaktır.
Mesela, 2016 yılındada Tıb dalında Nobel ödülüne layık görülen Japon bilim adamı Yoshinori Ohsumi, hücrelerimizin de içinde çöp bidonları olduğunu, onları atamadığı için hastalıkların meydana geldiğini, çöp bidonlarını boşaltacak henüz ilaç üretilemediğini ancak aç kalındığında hücreler kendi çöpünü yemek zorunda kalınca, kendi kendini temizlediğini ortaya koymuş.
Ben, 2017 yılında değerli Tıb adamlarımızın ve basının yazdıklarını özetleyerek anladığımı yazdım.
Sevgili peygamberimiz de
وَصُومُوا تَصِحُّوا
“Sumü, tesıhhu/Oruç tutun, sağlık bulun” buyurmuş
(Taberani, Mu’cemü kebir, Musa bin Zekeriyya Hadisi, Hadis no: 1190. Senedi zayıftır)
Bu asırda da orucun hücrelerimizi temizlediğini yazarak, söyleyerek hikmetinden bahsedebiliriz ama biz, bundan önce de 1446 yıldır oruç tuttuğumuz gibi, bizden önce gelen peygamberler ve onların ümmetleri de bu türden hikmetleri bilmeden yalnız Allah’a kulluk yapmak için oruçlarını tutmuşlardı.
Biz de İslam’ın bütün emirlerini, Rabbimizin bu dünya hapishanesinden Cennetine nasıl çıkış yapacağımızı bildiren ayetlerini uygulamaya çalışırken bu emir ve yasakların bu dünyada da faydasını görüyoruz.
Sarhoş doktor bile hastasına “İçki, sigara içmeyeceksin” derken İslam’ın yasağını hatırlatıyor.
Teravih namazının hikmetini anlatmaya çalışanlardan bir kısmı, “Ramazanda iftar vaktinde çok yemek yendiğinden Teravih namazıyla hazmediyoruz” gibi uyduruk hikmetler de anlatıldı.
Cumayı cumartesine bağlayan yatsı namazında Teravih kılacağız.
Cuma günü oruç tutmadığımız halde neden Teravih namazı kılıyoruz?
Ramazanın son orucunu tuttuğumuzda o yatsı namazından sonra Teravih namazı kılmıyoruz.
Hazm için olsaydı, asıl son orucun akşamında da kılacaktık orucun arifesi günü oruç tutmadığımızdan kılmayacaktık.
Biz namaz için abdest alırız; temizlik olsun diye değil. Ama bu abdestimizle biz Müslümanların, 1400 yıldır hala temizlik konusunda dünyanın öncüsü olmaya devam ediyoruz.
Korono/Covit 19 salgınında, Birleşmiş Milletlerde temizlik konusunda yapılan tartışmalarda Müslümanların temizliği gündeme gelmiştir.
Biz, dinimiz yasakladığı için uyuşturucuyu kullanmayız ama uyuşturucu satıcısı da onun zararlı olduğunu bildiği halde o, para putuna kul olduğundan satmaya devam ederken, içinden “Müslümanlar haklılar” diyerek geçirir.
Yüzlerce insanı öldüren, on binlercesinin öldürülme emrini veren teröristin, ömür boyu hapse atılması ve hapishanede bakımını öldürdüğü insanların, kalanlarının vergileriyle beslediği gerçeği karşısında, ölenin yakınları da, kararı veren hakimin de, olayı duyan herkesin de içinden, “Keşke İslam’a göre karar verilseydi” cümlesi geçer.
Yarın, Rabbimizin Rahmet denizine dalıverin.