Dünya genelinde 2023’te, kan akıtıcılıkta rekor kimde diye, Biden, Putin, Jin Ping ve Netanyahu arasında araştırma yapılsa, Guinnes rekorlar kitabına girme hakkını elde eden liderin, beş yaşındaki çocuğu veya torunuyla, Kudüs Muhafızı, İsmail Heniyye’nin, Halit Meşal’in, Yahya Sinvar’ın ve Muhammet Dayf’ın beş yaşındaki çocuk ve torunlarından biriyle iki çocuk bir parkta karşılaşsalar, bir dakika geçmeden hemen kaynaşabilirler; neden?
İkisini de yaratanın fıtrat kanunları henüz çatlatılmamış da ondan.
Kapitalist, komünist, Papa veya hahamların kalıplarına henüz sığmayan bu çocuklar, aralarını açacak cinayet veya hıyanetle kirlenmemişler de ondan.
Bu iki çocuk, Hazreti İbrahim’in, Hazreti Musa’nın, Hazreti İsa’nın, Hazreti Muhammed’in (Allah’ın rahmet ve selamı üzerlerine olsun) Allah celle celalühten getirdiği dinin ve sahibinin fıtrat kanunlarına uymaktalar da ondan.
Rabbimiz hepimize:
“Sen, her türlü şirke (kendi kriterlerini Allah’ın hükmünün önüne alanlara) meyletmekten arınmış olarak, yüzünü dine doğrult. Allah'ın fıtratına (yaratmasına) ki, insanları onun üzerine yarattı. Allah'ın yarattığını değiştirmek yok. İşte doğru din budur. Ancak insanların birçoğu bilmezler” buyurur. (Rum süresi ayet 30/30)
Bütün çocuklarla hemen anlaşıveren Yahudi çocuğu, Yahudi sömürgen kralların ve hahamların tahrif ettikleri Tevrat’tan:“Ve milletlerin sütünü emeceksin ve kralların memesini emeceksin...” (İşaya 60/16) deyince çocuk büyüdükçe sömürerek semirme yollarını ararken, katillik çetesinden devlete dönüşüverince, belasını buluyor ve iki bin yıl içinde bütün devletlerden sürgün ve katliamdan geçirilirken tek öğrendiği, katliamı Filistin’de uygulamaya geçiyor.
Yıllarca Almanların sütünü sağmışlar ama tekmeyi çok şiddetli yemişler.
200 daireli bir apartmanda oturur gibi, her şeyiyle birbirine yaklaşan milletlerin apartman yönetimi, Yahudi’ye göre olmaz. Çünkü milyarlarca Hıristiyan’ın ve Müslüman’ın iman ettiği Hz. İsa’nın ve Hazreti Muhammed’in peygamberliğini kabul etmediği gibi, Hz. Meryem validemize de iyi söz söylemezler.
Üstüne üstlük bütün milletleri sağmal inek görürler. Bunlar bu devletler apartmanını adaletle yönetemezler.
Hıristiyanlar ise Yahudilere:
“Ey engerek, ey yılan nesli...” diyerek başlar (Matta 12/34, 23/33). Böylece Yahudileri dışlar.
Hz. Muhammed’i ve Kur’anı inkâr ederek milyarlarca Müslüman’ı dışlar.
Bunlar da adil yönetici olamazlar
Hâlbuki Kur’an-ı Kerim, bütün insanlar, 18 ayetinde, “Ey insanlar...” diye başlar.
5 ayetinde, “Ey Adem’in çocukları...” diye başlar ve bugün yedi milyar insanı, Adem aleyhisselâmın çocuğu olarak görür ve insan olarak hitap eder.
“Ey engerek yılanları, sağmal inekler” demez.
12 ayette, “Ey ehli kitap...” diyerek Yahudi ve Hıristiyanlara kitabı seven, sayan, sahip olan insanlar olarak bakar ve son kitap Kur’an’a dönmesini ister ama zorlamayı Kur’an yasaklar.
6 ayet de, “Ey İsrailoğulları...” diyerek başlar.
İsrail, Yakup aleyhisselâmın adıdır. Yani Kur’an bize edep öğretir.
Yahudilere ve bir kısım Hıristiyanlara, “Ey peygamber çocukları” diyerek çağırmamızı ister.
Müslümanlar her yatsı namazından sonra, Bakara suresinin son iki ayetini okuyarak yatarlar.
Camilerde imam ve müezzinlerimiz bu “Amene-r-Rasulü” diye başlayan ayetleri cemaat da ezberlesin diye okurlar ve uluslararası siyaset yaparlar:
“Biz, bütün peygamberlere ve bütün kitaplara iman ederiz” diyerek Yahudi ve Hıristiyan âlemine seslenirler.
Bu iman ve bu anlayış ve bu davranış biçimiyle gelecekte dünyaya yön verecek insanların yine Müslümanlar olacağına işaret etmektedir.
Geçmişten ve günümüzden örnekler:
711’de kurulan Endülüs İslam devleti içinde, Hıristiyanlar ve Yahudiler, güven içinde 781 yıl yaşarken,
Papanın emriyle hareket eden Hıristiyan birlikleri 1492’de İberya/İspanya’ya tam hâkim olunca bir tek Müslüman ve Yahudi bırakmadılar.
Fatih Sultan Mehmet, 1453 yılında İstanbul’u fethetti.
Hâlâ İstanbul’da Hıristiyanlar varlıklarını güven içinde devam ettirirlerken, İspanya’dan kaçarak canını kurtaran Yahudilere de 1492’de kucak açmışlar.
Şu anda İstanbul’da o günlerin adına, 1992 yılında “500. Yıl Vakfı” kuruldu.
Günümüzdeki durumu öğrenmek için internete “Filistin haritası” yazın ve harita üzerinde, Yahudilerin toprağı küçücük bir nokta olarak görünürken bu günkü haritasında Filistinlilerin haritası, nokta gibi görünür.
75 yılda işgal ettikleri toprakların üzerinde yaşayanları öldürdükten sağ kalanları sürgün ettikten sonra haritalarına katıyorlar.
Kudüs muhafızlarından Salih el-Aruri’yi şehit ettiler, sekiz bini çocuk olmak üzere bu gün itibariyle 23 bin Müslüman’ı katlettiler.
Çocukların vefatını, anasının parçalanmış cesedini, babasının hastanede can çekişmesini gören, kendisi yaralanan, çocuk arkadaşlarının yarasını saran yüz binlerce Filistinli çocuk, Kassam Tugayları’na katılmak için boy yarışındalar.
Netanyahu, kendi torunlarına düşman mirası bırakıyor.