Mahmut TOPTAŞ
Uyur zannederiz. Ama uyumuyor. Türkiye’de İslam’a hizmet için çalışan Müslümanların, Avrupa’da İngiltere’de ve Amerika’da yaptığı hizmetleri az-çok biliriz de doğuda yaptıkları hizmetleri pek bilmeyiz.
Osmanlı ecdadımızın Viyana’ya vardığını bilmeyenimiz yok ama Gazneli Mahmud’un, Timur’un, Babürşah’ın Hind’e, Sind’e kadar gittiğini fazla bilmeyiz.
Şu anda Pakistan ve Bengaldeş’te 400 milyon Müslüman varsa hep onların gayretiyle olmuştur.
Hindistan’da 300 milyon Müslüman, onların vesilesiyle gerçekleşmiştir.
Endonezya’da 250 milyon Müslümanda yine onların etkisi var.
Japonya’ya kadar götürmüş Müslümanlar İslam’ı.
“Geçmişten bahsetme, bu günden haber ver” derseniz, derim ki, Avrupa ve Amerika’da İslam’a hizmet eden gayretli insan sayısı kadar doğuda da var.
Avustralya’da gördüğüm dengeli, eğitime dayalı, cami merkezli İslamı temsil gayretini abşka yerlerde görmedim. Çok başarılılar.
Ama nedendir ben bilemiyorum, gazete ve televizyonlarımızda, doğudan bir tek olumlu veya olumsuz haber verilmez.
Halbuki dinimiz İslam, kişilerin parasına, sanatına, ırkına, rengine, etkinliğine, rütbesine, ününe, ununa…bakarak değil, onları insan olarak görür ve ona göre değer verir.
Bu insan, ister fakir olsun ister zengin, ister ünlü olsun, ister ünsüz, hiçbir ayırım yapmadan onun cehenneme gitmemesi için dünya insanının tapındığı parayı, onlara hizmet için yerlere halı gibi serip o değerli insanları cennete doğru yönlendirmeye çalışır.
Hindistan seyahatimde gördüm. İki tane hoca, Türkiye’den Yenidelhi’ye gitmişler. Güzel bir binayı kiralamışlar. Türkiye’deki temizliği de oraya götürmüşler.
Hindistan’a gidenler bilirler, tapınaklar da, camilerde çok pistir.
Öğrenci yurtlarında da pisliğin üzerinden atlanarak gidilebilir.
Bu iki tane hoca, kaldıkları mahallede beğendikleri çocukların aileleri ile temasa geçmişler, yurtlarını gezdirmişler, temizliğin kokusunu tattırmışlar, sonra da eğer çocuğunuzu bize verirseniz bu yatakta yatacak, bu salonda yemek yiyecek, bu odada ders çalışacak, şu güzel, temiz ve lüks arabayla okuluna gidip gelecek” demişler ve yurdu öğrenciyle doldurmuşlar.
Müslüman çocuklarla, Hindu, Budist ve diğerleri orada buluşuyor, bir haftaya kalmadan diğer dinlerden olanlar da Müslüman oluyorlar ve akşamları, Cumartesi ve Pazar günleri Kur’an okumasını ve İlmihal bilgilerini öğreniyorlar.
Tayvan’a, Tayland’a, Hong Kong’a ne niyetle giderseniz gidin ama o gittiğiniz şehirde bir cami sorun ve o cami imamından Müslümanlar ve hizmetleriyle ilgili bilgi aldıktan sonra, sizin de bir katkınız olsun diye dönüş biletinizi almışsanız, son gün kalan paranın tamamını oraya bağışlayın.
Kalmadı diyorsanız, kartınızla çekin ve gücünüzle orantılı olarak büyük bir bağışta bulunun.