İsrail işgal devleti, kurulduğu günden beri Amerika’nın doları ve silahıyla ayakta kalmaya devam ediyor.
Ama onları işgal devleti olarak ayakta tutan dolar ve silah değil.
Halkı Müslüman olan ülkeler arasına atılan fitne tohumlarının zehirli meyveleriyle beslenen ülkeler, İsrail’i ayakta tutmaktadır.
Müslüman yüreklere fitne tohumları ekenler, bir anlaşma sonunda o ektiklerini biçmekten hiç geri durmazlar.
Eski üretimi yok eder, yeni fitne tohumlarını aynı gönül tarlasına ekmeye devam eder.
Alfabenin 29 harfiyle, üç harfle tanınan terör örgütlerinden trilyon tane örgüt kurulabilir.
Birini yok eder, binini çıkarır. Her defasında harcanan Müslümandır, korunan Siyonist’tir.
İğneli fıçı içine canlı canlı koyulan ve yuvarlanarak öldürülen insanın kanını Pesah günlerinde hamura katarak yerler mi bilmem ama her gün Müslüman kanı akıtılmadan uykuları gelmez oldu Siyonistlerin.
Amerika’nın bu Siyonistleri sevdiğine inanmam.
Amerikan filmlerinin hiç birinde Yahudiler sevimli gösterilmezler.
Bu da Amerika’nın dışa açılan yüzü olan Hollywood, Amerikan Dışişlerinden daha etkin görev yapmış demektir ve de daha isabetli kanaat oluşturmuştur.
Öyle ise neden fitne tohumlarıyla İsrail’in etrafında zehirli otlar bitiriyor ve Müslüman kanı akıtıyor?
Hatta Filistinli mücahitleri bile ikiye ayırarak birbirine düşman hale getirdi.
Bu günlerde el-Fetih ile Hamas, aklını başına aldı da çatışmayı durdurdu.
Darısı diğer Müslümanların başına.
İsrail’in etrafını fitne tohumlarıyla bitirdiği düşman savşçıalaral çevirmesinin sebebi:
Bir, Avrupa, İngiltere ve Amerika devletleri kendi içlerindeki pisliği gemilere doldurarak Filistin’e boşaltmak suretiyle kendi ülkelerini bu Siyonistlerden temizlediler ve dağılmasınlar diye çevresini kuşattılar.
İki, bunlar aracılığıyla Müslümanların ayağa kalkmalarını yüz yıldır engellediler.
İki taraftan ölenler, onlar için kârdır.
İki tarafın elindeki silahlar aynı markayı taşımaktadır.
Emekli birkaç Generalimiz, Cudi dağının tepesindeki teröristlere para ve silah yardımını Amerikan helikopterleri taşımaktadır anlamında mesajlar vermişlerdi.
Biz onlara “üç harfli filan örgütü kapat” dediğimizde hemen kapatıyorum” dedikten sonra aynı adamlarla yine üç harfli bir örgütü kurduruyor ve adam öldürme olayı devam ediyor.
El-Fetihle Hamas’ın yaptığı anlaşma gibi İslam aleminde, Yemen, Birleşik Emirlikleri, Suud, İran, Suriye, Irak, Mısır, Pakistan, Bengaldeş….gibi ülkelerdeki Müslümanlar da silahlarını Müslümana döndürdüğünde çalışmaz ayarına kurmalıdır.
Hani çağdaş savaş uçaklarının beynine filan ülkelere ateş açma ayarı verilince ateş etmediği gibi Müslümanı öldürmek şöyle dursun, sevgili peygamberimizin:
مَنْ حَمَلَ السِّلاَحَ عَلَيْنَا فَلَيْسَ مِنَّا
“Bize silah çeken bizden değildir” (Buhari, Sahih, Kitab Diyat, Beyhaki, Sünen-i Kübra 8/20, hadis no 16224)
Hadisiyle beynimize ayar verelim.
Bu güne kadar hiçbir sözüne sadık kalamayan kafirlere kanmamaya dikkat edelim.
Rabbimizin ayetlerini inkar etmiş, kafirliğin küflü kilidiyle hapsedilmiş bu insanlar, nefislerinin esiridirler.
Esirin sözleşmesi ve imzası geçersizdir.
Sevgili peygamberimize inanmayanların inatlarına ve sözlerine üzülen sevgili peygamberimizi teselli için Rabbimiz:
قَدْ نَعْلَمُ إِنَّهُ لَيَحْزُنُكَ الَّذِي يَقُولُونَ فَإِنَّهُمْ لَا يُكَذِّبُونَكَ وَلَكِنَّ الظَّالِمِينَ بِآَيَاتِ اللَّهِ يَجْحَدُونَ
“Biz biliyoruz ki, onların söyledikleri Seni üzü¬yor. Onlar Seni yalanla¬mıyorlar, ancak o zalimler Allah'ın ayetlerini inkâr ediyor¬lar.” En’am süresi ayet 6/33) buyurur.
Onun için sevgili peygamberimiz, Bizans imparatoru Heraklius’a yazdığı mektupta “İnsanları öldürme” dememiştir.
أَسْلِمْ تَسْلَمْ
“Eslim, teslem/Müslüman ol, kurtul” demiştir.
Yani kafirliğin küflü kilidini “Kelime-i Tevhid” le kır, esaretinden kurtul. (Buhari, Sahih, K. Bed’ül-vahy, hadis no 7)
Buna yatırım yapıp başarılı olmazsak, torunlarımıza sorun bırakacağız demektir.