Mahmut TOPTAŞ
Baba, çocukluğundan beri haram yememeye dikkat etmiş. Gıybete kulağını kapatmış, tarla, bağ ve bahçeleriyle konuşmuş, toprakla haşır-neşir olmuş.
Oğulları olmuş, kızlarına damat, oğullarına gelinler almış ve bunları yaparken tek şartı dindar olmalarını istemiş.
Eli nasırlı adam gibi adamın yanına İstanbul’daki oğlu bayram tatilinde gelmiş ve babasına, bu güne kadar bilmediği bir şeyi söylemiş.
Babanın kirazları var.
Kirazlar tam olgunlaştığı, kuşların didiklemeye başladığı günlerde tam satacağı sırada bir yağmur yağarsa, kirazlar hemen kurtlanırlar.
Baba kirazları toplamış, satmaya hazırlanırken İstanbullu oğlu, babasına itiraz etmiş: “Baba, bu kurtlu kirazları satamazsın. Alıcıların kurtlu kiraz yemesi haramdır” demiş.
Tartışmışlar ve bana sordular.
Kirazın içinde kurt olması, kirazın haram olmasını gerektirmez.
Kiraz kurdunun kendisini yemek Fetavayı Hindiyye’de Kitab’ül Kerahe bölümünde açıklanmış.
Hanefi fakihlerinin kurdun meyveyi haramlaştırmayacağına dair delilleri Sevgili peygamberimizin:
عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ ، قَالَ أُتِيَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم بِتَمْرٍ عَتِيقٍ فَجَعَلَ يُفَتِّشُهُ يُخْرِجُ السُّوسَ مِنْهُ
Kendisine getirilen eski hurmayı teftiş ettiği ve içindeki kurtları çıkardıktan sonra yediği hadisidir. (Ebu Davud, Sünen, K. Etıme, bab 43)
Taberani’nin Hasen senetle rivayet ettiği hadiste sevgili peygamberimizin:
عَنْ اِبْن عُمَر مَرْفُوعًا " نَهَى أَنَّ يُفَتَّش التَّمْر عَمَّا فِيهِ
“Kurt var mı diye hurmayı teftiş etmeyi yasakladı” hadisine dayanarak, Hanefi Fakihlerinden Aliyy’ül-Kari, “taze hurmaları teftiş etmeden yemeye, eski hurmaları ise teftiş ederek yemeye işaret ettiğini, taze hurmaları teftiş etmeyin” hadisinin yasağının keraheti tenzihiyye olduğunu söyler. (Avn’ül-Ma’bud şerhi)
Şafi, Maliki ve Hanbeli mezheplerinde meyvelerde oluşan kurtları yeme konusunda bazı detaylar ileri sürülse de “haram değildir” demişler.
Hani yalnız kirazı düşünmeyin her yediğimiz şeyin kurtlanması söz konusudur.
Bal peteği aldınız, bir tarafında bal yok ama canlanmamış arı yavrularının ölüsü vardır.
Fetavayı Hindiyye’nin Kitab’ül-kerahiyye bölümünde “Canlanmamış arı kurtlarının yenmesinde beis yoktur” fetvası verilmiş.
Bu konu için Hidaye’nin K. Taharet, nevakız’ulvüzü bölümüne, Bahr’ur-raik’ın K. Kerahiye, ekl ve şürb faslına bakılabilir.
Benim burada size aktarmak istediğim bunun fetvası değil, oğulun babadan daha hassas olduğunu anlatmaktır.
Oğula dedim ki: “Bu kurtlu kirazı satmak babana haram değildir. Ancak satarken toptancıya kirazın kurtlandığını söylesin. Yani ayıbını gizlemesin.
Toptancının ne yapacağı babanı ilgilendirmez.
Doktorlarımız, bu günlerde meyvelerin kurdunu yiyin demiyorlar ama kurtlu meyveleri tercih edin, çünkü kurtlu meyveler, zehirli ilaçlarla tanışmamış ağaçlarda olur” diyorlar.
Siz, kurtlu meyveleri alınız, sevgili peygamberimizin dikkat ettiği gibi kurtlu yerini kesip atınız ve öyle yiyiniz.
Ama bilgili, imanlı, iyi bir neslin geldiğini de biliniz.
Meyvenin kurtlusu, batının zehirli ilaçlarından arınmış olduğunu gösterir.
Çağın sorunlarıyla dertli insan da, gavurluk mikrobuyla boğuştuğunu gösterir.