“KÜFRÜN ÖNDERLERİYLE SAVAŞIN”
Mahmut TOPTAŞ
Barzani, Irak’tan ayrılıp müstakil bir devlet kurmak için halk oylamasına gittiği günlerde oylama propagandası yaparken Amerika ve İsrail’in desteğini aldığını söylüyor, hatta bazı devlet dairelerinin gönderine Barzani bayrağının yanına İsrail bayrağını da taktığını basın yoluyla gördük.
Oylama, istediği şekilde sonuçlandı.
Türkiye, İran, Irak, ciddi bir şekilde karşı durduklarını gösterince o söz veren devletler, Barzani’yi yalnız bırakıverdiler.
Yıllarca Abdullah Öcalan’a destek verdiler, kırk bine yakın insanımızın öldürülmesine sebep oldular, kullanma süresi dolunca Apo’yu sonunda paketleyip Türkiye’ye postaladılar.
1974 yılında Yunanistan’a göz kırptılar, Kıbrıs’ta katliamlara giriştiler.
Amerika Altıncı Filosunu Kıbrıs’ın güneyine konuşlandırdı, bize gözdağı verdi, Yunanistan’a cesaret verdi “Apar” dedi.
O günün Hükümeti ve ordusu kararlı davrandı ve Amerika’nın altıncı Filosu, macera filmi seyreder gibi Kıbrıs Barış Harekatını füzelerin arkasına sinerek seyretti.
İsrail, seksen yıllık işgali esnasında yüzlerce sözleşmeye imza attı ama hiç birine uymadı.
Amerika, müttefikimiz olduğunu yüzümüze karşı söyler ama dünyanın neresinde Türkiye aleyhine bir faaliyet olsa arkasında Amerika olur.
Hatta birlikte çalışalım dediği Türk askerlerinin başına çuval geçirmeye kadar vardırırlar.
Rabbimiz, onların sözleşmelerine değil, sözleşmeyi yeminle destekleseler, yeminlerine bile itibar etmemeyi bize haber verir:
وَإِنْ نَكَثُوا أَيْمَانَهُمْ مِنْ بَعْدِ عَهْدِهِمْ وَطَعَنُوا فِي دِينِكُمْ فَقَاتِلُوا أَئِمَّةَ الْكُفْرِ إِنَّهُمْ لَا أَيْمَانَ لَهُمْ لَعَلَّهُمْ يَنْتَهُونَ
“Eğer antlaşmalarından sonra yeminlerinden dönerler ve dininize dil uzatırlarsa, küfrün önderleriyle savaşın. Çünkü onların yeminleri yoktur. Belki vaz geçer¬ler.
أَلَا تُقَاتِلُونَ قَوْمًا نَكَثُوا أَيْمَانَهُمْ وَهَمُّوا بِإِخْرَاجِ الرَّسُولِ وَهُمْ بَدَءُوكُمْ أَوَّلَ مَرَّةٍ أَتَخْشَوْنَهُمْ فَاللَّهُ أَحَقُّ أَنْ تَخْشَوْهُ إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ
Yeminlerini bozan, peygamberi sürgün etmeye çalışan toplumla savaşmaz mısınız ki, size karşı önce onlar başlamışlardı. Yoksa onlardan korkuyor musunuz? Eğer iman ediyorsanız, kendisinden korkmanıza en layık olan Allah’tır.
قَاتِلُوهُمْ يُعَذِّبْهُمُ اللَّهُ بِأَيْدِيكُمْ وَيُخْزِهِمْ وَيَنْصُرْكُمْ عَلَيْهِمْ وَيَشْفِ صُدُورَ قَوْمٍ مُؤْمِنِينَ
Onlarla savaşın ki, Allah onlara sizin ellerinizle azap etsin; onları rezil etsin; onlara karşı size yardım etsin ve iman eden toplumların gönüllerini ferahlatsın.
وَيُذْهِبْ غَيْظَ قُلُوبِهِمْ وَيَتُوبُ اللَّهُ عَلَى مَنْ يَشَاءُ وَاللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٌ
Kalplerinin öfkesini gidersin. Allah, dilediğinin tevbesini kabul eder. Allah, Alim'dir, Hakim'dir.” (Tevbe süresi ayet 9/12-15)
“Günümüz kafirleri, peygamberi sürgün etmiyor ki” diyen ve Kur’an’a olan imanını da kaybetmek istemeyen bazı saf kardeşlerimizi tatmin için “Tarihsellik” masalı uyduruvererek bu ayetler gibi binlerce ayeti yürürlükten kaldırıvermeye çalıştılar.
Adamlar, yıllarca uğraştılar ve bizim gönlümüzdeki Kur’anı kazımak için çalıştılar. Kazıyamayacaklarını anlayınca gönül sahibi Müslüman Türkleri, Kürtleri, Arapları, Farsları, Afrikalıları, birbirine düşürerek yok etmeye çalışıyorlar.
İmanı kazınamayan kalbleri, parçalamaya yöneldiler.
Dikkat edelim, Rabbimiz:
فَقَاتِلُوا أَئِمَّةَ الْكُفْرِ
“Küfrün önderleriyle savaşın” diyor.
Kandırılmaya hazır, param parça olmuş, birbirini öldürmeye göre yetiştirilmiş Müslümanlarla çatışmak, sonu gelmez çatışmaları doğurur.
Adı değişir, rengi değişir, Müslüman öldürme işi değişmez.
Her ülkede kendi adına savacak adam arayan ve bulan, dünyanın baş belası olan, savaşın, sömürünün, bozgunculuğun, kural tanımazlığın başını çekenin başı koparılmadan dünyanın baş ağrısı dinmez.
Not: Bu Ayetlerin tefsirini “Şifa Tefsiri” nden 3/319 bulun ve okuyuverin. İsteme telefonu Cantaş yayınevi: 0212 511 10 85