Ayet ve hadisleri Batı’nın mantığının ürettiği anlayışa aykırı bulan bazı kardeşlerimiz, Batı kriterlerine ayet ve hadisleri uydurmak için eski yazdıklarından vazgeçip yeni çılgınlıklara yelken açtılar.
Bu çılgınlık, müzik ve dans eşliğinde çılgınlarca eğlenenlerinkinden çok daha fazla zararlıdır.
Aklımız, zamanın kültürünün etkisinde kalır.
Anne, baba, aile, mahalle, doktora, üniversite, çevre bizi, biz farkına varmadan etkiler.
Onun için, “En doğrusunu Allah ve Resulü bilir ve söyler” deyip o konuda kitap ve sünnetin ne dediğini, öğrenip ona göre hareket etmeli.
Rabbimiz, İhlâs Suresi’nde kendisinin tek olduğunu haber vermiş.
Tamam, bu haber bize yeterli.
Sevgili Peygamberimizin Allah’ın Resulü olduğunu haber vermiş.
Bitti.
Binlerce müsteşrik milyonlarca laf-ü güzaf üretseler kulağımın birinden girer öbüründen çıkar.
Avrupa Birliği’nde ve tüm dünyada bütün Hıristiyanlar, “İsa Allah’ın oğludur” inancını oylasalar ve yüzde yüz oyla kazansalar, onları ve bizi yaratan Rabbimizin, “Allah birdir” kelamı onların sayısı ne olursa olsun hiçbir geçerliliği yoktur.
Rabbimizin birçok ayetinde gökte ve yerde her ne varsa Allah’ı tespih ettiğini ama bizim anlayamadığımız da haber verir:
“Yedi gökle yer ve bunlardakiler O’nu tespih ederler. O’nu hamd ile tespih etmeyen hiçbir şey yoktur. Ancak siz onların tes¬pihinian¬laya¬mazsı¬nız. Şüphesiz, O, Halim’dir, (yumuşak davranır) bağışla¬yıcıdır” (İsra Suresi, ayet: 17/44).
Anlayamayınca da bizimkiler, hemen inkâra gitmiyor da çağının dikte ettirdiği mantıkla hareket ederek Kur’an ayetini veya hadis-i şerifleri kendisini etkileyen mantığa uyduruyor.
Hâlbuki aklını, mantığını kendini yaratanın kelamına göre ayarlaması gerekirken Allah’ın kelamını kendisi gibi bir adamın incir çekirdeğinden küçük mantığının kalıbına sıkıştırmaya başlıyor.
Hâlbuki Kur’an-ı Kerim, kıyamete kadar gelecek tüm insanlara rahmet olarak indirilmiş.
En son insanın da ihtiyacını karşılayacak şekildedir.
Kendi küçücük beyinin kalıbına göre manayı sıkıştıranlar, önce kendilerine zarar verirler, kendinden sonra gelecek daha akıllı insanlara da zarar verirler.
Bundan sekiz yüz yıl önce kendi aklına sığmadığı için sahih hadislerden bazısını “uydurma” diye damgalayanlar olmuş ama çağımız bilimi araştırmaları sonunda açıkladıkları bilgiler o hadislerin doğruluğunu ortaya koşunca hemen yine aynı adamlar, “Bu bilgiyi daha önce peygamberimiz söylemişti” diye sahip çıkarlar.
Yani Trump aklını, Merkel aklını esas alıp Kur’an ve sünneti onların aklının salgıladığı fikirlere uydurmak yok.
Asrın idrakine İslam’ı söyletelim.
İslam’ı, asrın idrakinin tasdikçisi yapmayalım.
Asrı da anlamadığınız ortaya çıkar.
Çünkü idrak değişimi devam ediyor.
Hangisine uyduracaksınız?