Kara bulutlardan bembeyaz, ak ve pak kar tanelerini üzerimize inci taneleri gibi indiren Allah’ımıza hamdolsun.
Kara topraktan beyaz zambak çıkaran,
Denizin karanlıklarında en değerli inciyi yaratan,
Buharı karabuluta döndüren, karabuluttan ak nimeti indiren ve yediden yetmişe herkesin yüzünü güldüren Rabbimize hamdolsun.
Oyuncakçı dükkânlarının, paralılara oyuncak sattığı dükkânlarının üzerine de yağan ve ülkenin her tarafının karanlık yüzünü ak eden, karın özellikle çocuklara sunduğu mutluluğu satın almaya kalksalar, merkez bankalarının parası yetmez.
Çocukların hepsi birer mucit oldular ve poşetlerden, sinilerden, leğenlerden kayak aleti yaptıklarını gördüğüm gibi, dün 60 derece eğimli bir çayırlı tepeden kış kıyafetlerini kayak yapmışlar, yüzüstü kaydıklarını da gördüm.
Bizi, hepimizi iki dünyada da güldür ya Rabbimiz.
Karla kara arasında a fazlalığı vardır.
Akı da karayı da yaratan Allah celle celalüh.
Kar beyazını, nar kırmızısını yaratan da Allah celle calalühtür.
Rabbim boyarsa bütün renkler hem gözlerimize tat verir hem dizlerimize derman olur.
Şu anda yalnız Türkiye’yi beyaza boyamaya Dünya Merkez Bankası’nın gücü yetmez.
Farz et ki yetti, faydalı olmaz, etrafa mutluluk saçmaz birkaç gün sonra o boyanın kirini temizleyecek alet ve para bulunmaz.
Yeryüzünü karla beyaza boyayınca, gökten gelen bu beyaz elbiseli müsafirimiz, hepimizi sevindirdiği gibi, ağaçların dallarındaki ve yeryüzündeki zararlı mikropları da temizlediği gibi yerin ihtiyacı olan bazı maddeleri de yeryüzüne saçtı.
Kelebek gibi, inci gibi yağan beyaz nimetleri, toprak hasretle, muhabbetle bağrına basınca, sevgilisine kavuşanlar gibi onun kucağında erimeye ve onda gıdaya dönüşmeye ve yeni bir kardelen çiçeği olarak görünmeye başlar.
Kara topraktan bembeyaz kardelen, zambak çiçekleri çıkaran Rabbim,
“O günde (mahşerde) bir kısım yüzler bembeyaz, bir kısmı ise simsiyahtır” diye haber verdiği o günde (Al-i İmran süresi ayet 3/106)
“O gün bir kısım yüzler parıldayacaktır.” (Kıyamet süresi ayet 75/22)
Buyurduğun yüzlerden eyle.
Kara toprakları karla ak eden, kara topraklardan bembeyaz kardelen, zambak, beyaz gül çıkaran Rabbimiz, bizim de kara yüzlerimizi ak eyle, karanlık taraflarımızı afvınla pak eyle ve cennetine nail eyle.
Kar, Rabbimizin geçici olarak gönderdiği ak nimetidir.
Asıl olan kara topraktır. Tenimizin ihtiyacı olan bütün gıdalar, renkleriyle, tatlarıyla, kokularıyla o kara topraktan bitirir Rabbimiz.
Ruhumuzun gıdası olan ayetler, toprağı yaratan Rabbimiz tarafından peygamberler aracılığıyla gönderilir.
Kuşun tek kanatla uçamadığı gibi, biz de yalnız tenle veya yalnız ruhla yaşayamayız.
İkisinin de beslenmesi gerekir.
İkisi arasında dengeyi yaratanın kurallarına uyulması gerekir.
Kar, gelip geçici, toprak kalıcıdır.
“Karda yürüyüp izini belli etmeyen”lerin kahramanlıkları kardan adam gibidirler.
Kardan adamın boynuna atom bombası assanız, güneşi görünce eriyiverir.
Karda veya karada gezerken her yerde iziniz olsun.
Başınıza karlar yağdıktan sonra vefatınızda arkanızdan rahmet okutturacak işler yapınız.
Sevgili Peygamberimiz buyurur:
Bir insan ölünce amel defteri kapanır. Ancak üç kişinin amel defteri kapanmaz. (Medrese, cami, çeşme, köprü... gibi devamlı çalışan sadaka, yararlanılan ilim, kişiye dua edecek evlat yetiştirenlerin amel defteri kapanmaz” (Müslim, Sahih, K. Vasıyyet, bab 4)