Kara topraktan gül çıkar.
Acı iğneli arıdan bal çıkar.
Zahmetin içinden rahmet çıkar.
Arap alfabesine göre rahmet kelimesi ile zahmet kelimesinin arasında bir nokta farkı vardır.
Neşenizin doruğuna çıktığınızda, hüzün bulutlarının, keder rüzgarları önünde geldiğini görmeye başlarsınız.
Fazla gülenler, gözlerinden yaş geldiğinde, kendine gelir de “Ağlayacağız her halde” derler.
Onun için ağlayanla ağlamasını, gülenle gülmesini öğrenelim.
Açlarla tokların ortasını bulalım ve ekmeğimizi bölüşelim.
Sevinçler de, kederler de paylaşılınca hafiflermiş.
Fazla sevinç, şımarıklığı getirir ve insanın adamlığını bitirir.
Fazla keder de ezikliği getirir ve kişinin kimliğini siler bitirir.
Müslüman adam ne eziktir, ne şımarıktır.
Aziz olan Allah’a iman ettiğinden izzetlidir.
Rabbimiz, izzetin tamamının endisine ait olduğunu haber verir:
مَنْ كَانَ يُرِيدُ الْعِزَّةَ فَلِلَّهِ الْعِزَّةُ جَمِيعًا إِلَيْهِ يَصْعَدُ الْكَلِمُ الطَّيِّبُ وَالْعَمَلُ الصَّالِحُ يَرْفَعُهُ وَالَّذِينَ يَمْكُرُونَ السَّيِّئَاتِ لَهُمْ عَذَابٌ شَدِيدٌ وَمَكْرُ أُولَئِكَ هُوَ يَبُورُ
“Kim izzet istiyorsa, (bilsin ki) izzetin hepsi Allah'a aittir. Ona güzel kelimeler yükselir, onu da salih amel yükseltir. Kötülükleri planlayanlara gelince, onlar için şiddetli bir azap vardır. Onların planı mahvolur.” (Fatır süresi ayet 35/10)
Aziz olan Allaha iman edenler de izzet sahibi olrlar:
وَلِلَّهِ الْعِزَّةُ وَلِرَسُولِهِ وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَلَكِنَّ الْمُنَافِقِينَ لَا يَعْلَمُونَ
“….Halbuki asıl izzet, Allah'a, Rasûlü'ne ve mü'minlere aittir. Ancak münafıklar bilmiyorlar.” (Münafikun süres ayet 63/8)
İzeetli Müslümanlar, hiçbir zaman Avrupa değerleri, Amerika değerleri gibi insanları katleden sefil kanunları sekiz milyar insana can, kan, kalb, nefes, cğer….veren Rabbin kurallarının önüne geçirmez.
Trilyonlarca karıncanın binlerce filin, balınanın, hamsinin, güneşini, suyunu, havasını, otunu ….veren Allah’ın huzurunda eğilir de ölümlü insanların önünde eğilmez.
Ellerini, ayaklarını zincire vursalar da gönlüne zincir vuramazlar, gözüne perde çekemezler.
O Aziz olan Allah’ın nuruyla bakar olaylara.
Bu yolda başarısızlık diye bir şeye inanmaz.
Yola baş koyup, adım atmak başarıdır.
Baş koyanların da başarısız olduğu, görülmemiş duyulmamıştır.
Leyla yolunun dikenleri Mecnuna batarken, etraftakiler Mecnuna acır, Mecnun da o dikenlerin Leyla yolunun işaret levhası olduğunun farkına varamadıklarından onlara acır.
Yusuf aleyhisselamla o güçlü kuvvetli kardeşlerinin durumu gibi.
قَدْ مَنَّ اللَّهُ عَلَيْنَا إِنَّهُ مَنْ يَتَّقِ وَيَصْبِرْ فَإِنَّ اللَّهَ لَا يُضِيعُ أَجْرَ الْمُحْسِنِينَ
“…Yusuf: "Ben Yusuf'um bu da kardeşim. Allah bize iyilik yaptı. Kim sakınır ve sabrederse şüphesiz Allah, iyilik yapanların ecrini zayi etmez" dedi.” (Yusuf süresi ayet 12/90)
İslam yolunda zor günler geçirilirken kafirlerin içine sevinç girerken, Müslümanlar, yolun sonunu hayal ederlerken acılara katlanmak şöyle dursun, acıları tatlandırırlar ve yollarına devam ederler. Onlara kiimse hiçbir şekilde zarar veremezler.
إِنْ تَمْسَسْكُمْ حَسَنَةٌ تَسُؤْهُمْ وَإِنْ تُصِبْكُمْ سَيِّئَةٌ يَفْرَحُوا بِهَا وَإِنْ تَصْبِرُوا وَتَتَّقُوا لَا يَضُرُّكُمْ كَيْدُهُمْ شَيْئًا إِنَّ اللَّهَ بِمَا يَعْمَلُونَ مُحِيطٌ
“Size bir iyilik dokunsa onları (kafirleri) tasalandırır. Size bir kötülük dokunsa onunla neşelenirler. Eğer sabreder ve sakınırsanız onların hilesi hiçbir şeyle size zarar veremez. Şüphesiz Allah yaptıklarını kuşatmıştır.” (Al-i Imransüresi ayet 3/120)