İYİLİKTEN İYİLİK ÇIKAR
Mahmut TOPTAŞ
İslam’a ve Osmanlıya ait ne varsa yok edilmesini, batıya ait her şeyin alınmasını savunan kişi hakkında iki kişiden bilgi aldım.
1950 lerde gazetecilik yapan, 12 Mart Muhtırasında, 12 Eylül darbesinde, 28 Şubat post modern darbe döneminde kendine ait gazete çıkaran ve halen yaşayan yaşlı bir gazeteci bana, batının bütün pisliklerini yalayıp yutmayı teşvik eden adamın ölüm şeklini anlattı ki, bu gazeteci, o kişinin yaşlı kızlarının ihtiyaçlarını yıllarca karşıladığını biliyorum.
Yaşlı gazeteci anlattı: “Adalarda evi varmış. Yazın adalarda, kışın burada yaşarmış.
Yazın kendisi İstanbul’da kalır, Cuma günü öğleden sonra kızlarının yanına gider Pazartesi günü gelirmiş.
Bir Cuma günü akşam olduğu halde adadaki eve gelmemiş. Çocukları eraklanmışlar, Cumartesi ve Pazar günü de gelmeyince kızları İstanbul’a gelmişler, babalarını tuvalette kalp krizi geçirerek öldüğünü, tuvalet taşı olan mermerin deliğinin çok geniş olduğundan kafasının deliğe girdiğini ve iki gün orada kaldığından şişip kaldığını, çıkarmak için mermerin kırıldığını ve sonra defnedildiğini anlatır.
Çevrenin çok iyi tanıdığı yaşlı esnaftan biri anlattı: “Ayasofya’da öğle namazını kıldık, dışarı çıkınca musalla taşında bir cenaze vardı. Namaz kılmak için saf tuttuk. İmam tam kıldıracaktı ki, o güne çok sade giyimli bir beyefendi öne geçti ve “Bu yatan benim ağabeyimdi. İslam dinine inanmazdı. Onun için ben bu ağabeyimin cenaze namazını kılmayacağım” dedi ve çekti gitti. Biz de kılmadık, birkaç adam omuzlayıp götürdü” dedi.
Sevgili peygamberimiz,
إِنَّ صَدَقَةَ الْمُسْلِمِ تَزِيدُ فِي الْعُمُرِ، وَتَمْنَعُ مِيتَةَ السُّوءِ، وَيُذْهِبُ اللَّهُ بِهَا الْكِبْرَ وَالْفَخْرَ
Müslümanın sadakası, ömrünü uzatır/Bereketlendirir, kötü ölümü engeller, kibirlenmeyi ve böbürlenmeyi giderir” byurur. (Taberani, Mucemi Kebir, hadis no 13508)
Sadi Şirazi, Gülistan isimli eserinde bir olayı anlatır:
Yaşlı bir adamın zor zamanında genç bir delikanlı küçücük bir yardımda bulunur.
Genç adam bir gün işlediği bir suçtan dolayı idamına karar verilir.
Genç sehpaya çıkarılır, tam asılacakken o yardım ettiği ihtiyar onu tanır ve bağırmaya başlar. Öldüüüü öldüüü, padişahımız öldü, başımız sağ olsuuuun, kralımız gittiii”der.
Hemen saraya koşarlar, ve sağ olduğunu görürler.
Durum padişaha bildirilir. Padişahın huzuruna getirilen ihtiyara sorar “Neden benim öldüğümü ilan ettin”
“Padişahım, benim öldü dememle siz ölmezsiniz, ama benim bu sözümle o genç kurtuldu” demiş.
Padişah da ihtiyarı avfetmiş.
İdamlık genç kaçarken, birisi “Nasıl kurtuldun” demiş.
Genç “Küçücük bir sadakayla” diye cevap vermiş.
Buhari’nin Sahihinde üç delikanlının yaptığı üç iyiliğin bu dünyada faydalı olduğunu anlatan hadiste
Anne ve babasına çok iyi bakan bir delikanlı,
Kıtlık yıllarında güzel bir kadının açlık nedeniyle gönülsüz kabul ettiği zina ilişkisine girmeden onu ihtiyaçlarını karşılayan delikanlının,
İşçisinin kalan parasını onun adına çalıştırıveren ve parasını almaya gelen işçisine hayal edemeyeceği kadar zenginlik getiren parasını teslim eden delikanlının bu iyiliklerinin bu dünyada da nasıl faydalı olduğunu haber verir sevgili peygamberimiz.
(Buhari, Sahih, K. Müzarea, bab 13, Müslim, Sahih, K. Rikak, Bab 2)
Zekat ve sadakalarınızın size bu dünyada da faydalı olacağını, ahirette de faydalı olacağını haber verir Rabbimiz:
خُذْ مِنْ أَمْوَالِهِمْ صَدَقَةً تُطَهِّرُهُمْ وَتُزَكِّيهِمْ بِهَا وَصَلِّ عَلَيْهِمْ إِنَّ صَلَاتَكَ سَكَنٌ لَهُمْ وَاللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ
“Mallarından sadaka al ki, onları temizleyip arındırasın ve onlara dua et. Muhakkak Senin duan onları yatıştırır. Allah işiten¬dir, bilen¬dir.” (Tevbe süresi ayet 9/103)
الَّذِينَ يُنْفِقُونَ أَمْوَالَهُمْ بِاللَّيْلِ وَالنَّهَارِ سِرًّا وَعَلَانِيَةً فَلَهُمْ أَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ
“Mallarını gece ve gündüz, gizli ve açıktan (Allah için) ve¬renlere Rableri katında ecri (karşılığı) vardır. Onlara korku yoktur, onlar mahzun da ol¬mazlar.” (Bakara süresi ayet 2/274)
وَأَنْفِقُوا مِنْ مَا رَزَقْنَاكُمْ مِنْ قَبْلِ أَنْ يَأْتِيَ أَحَدَكُمُ الْمَوْتُ فَيَقُولَ رَبِّ لَوْلَا أَخَّرْتَنِي إِلَى أَجَلٍ قَرِيبٍ فَأَصَّدَّقَ وَأَكُنْ مِنَ الصَّالِحِينَ
“Herhangi birinize ölüm gelip de: "Rabbim, beni yakın bir za¬mana ka¬dar geciktir de, sadaka vereyim ve salihlerden olayım" demeden önce, bi¬zim size verdiğimiz rızktan infak ediniz.” (Münafikun süresi ayet 63/10)