İRAN’DA ÇIBAN BAŞI KİM
Mahmut TOPTAŞ
Bünyede çıbanlar mı çıkıyor, yoksa çıban virüsleri mi atılıyor?
İkisinin de cevabı aynı kapıya çıkar.
Bedende çıban çıkmışsa, vücudun her tarafını ateş sarmışsa onun tedavisi için çalışmak ve acıyı dindirdikten sonra virüsün dışardan mı, içerden mi olduğunu araştırmak daha doğru olur.
“E dışardan olduğu belli. Hem Netanyahu, hem Trump bu başkaldırıyı destekliyor” diyenler, 29 şehirde arabaları yakan, camları kıran, devlet dairelerini ateşe verenlerin hain olduğuna inanmış durumdalar.
Tarump’la Netanyahu’nun desteğinin İran yönetimine yardım için olduğunu söyleyenlerin kendilerince kanıtları var.
O da ekonomik nedenlerle, özgürlük arzularıyla kendi kararıyla meydanlara çıkan ve “dünyada en sevmediğin devlet hangisidir?” Sorusunun karşısına terör finansörü ABD ve İşgalci İsrail’i yazacak olanlar “Hain” damgası yememek için derhal meydanlardan ayrılıverdiler.
Terörist devletler, bu başkaldırıyı destekliyor” diyenlerin dayanakları olduğu gibi, “Hayır, yoktur” diyenlerin de kanıtları vardır.
Her türlü suçu işleyenlerin mahkemede kendilerini savunacak haklı gerekçeleri bulmada zorluk çekmediklerini biliyoruz.
Hani suçüstü yakalanan suçlu, “Avukatım gelemeden konuşmam” dediğinde yetkili “Avukatın ne diyecek suçüstü yakalandın” dediğinde suçlu “Ben de onu merak ediyorum” demiş ya işte böyle bir şey.
Ben iki tarafın da, delillerine de bakmıyorum.
Beni ilgilendiren taraf, Müslümanın Müslümana zarar vermesi.
Müslümanın Müslümanı öldürmesidir
Öldürenin de öldürülenin de mazereti olmamalı ve derhal aklı selimle Allah’ın kitabına ve Rasülün Sünnetine dönülmeli.
Rabbimiz:
وَمَنْ يَقْتُلْ مُؤْمِنًا مُتَعَمِّدًا فَجَزَاؤُهُ جَهَنَّمُ خَالِدًا فِيهَا وَغَضِبَ اللَّهُ عَلَيْهِ وَلَعَنَهُ وَأَعَدَّ لَهُ عَذَابًا عَظِيمًا (93)
93- Kim bir mü'mini haksız yere, (öldürülmesini helal kabul ede¬rek) kasden öl¬dürürse, cezası ebedi cehennemdir. Allah ona ga¬zap ve la'net etmiştir ve ona bü¬yük bir azap hazırlamıştır.” Buyurur. (Nisa süresi ayet 4/93)
Sevgili peygamberimiz:
إِذَا الْتَقَى الْمُسْلِمَانِ بِسَيْفَيْهِمَا فَالْقَاتِلُ وَالْمَقْتُولُ فِي النَّارِ فَقُلْتُ يَا رَسُولَ اللَّهِ هَذَا الْقَاتِلُ فَمَا بَالُ الْمَقْتُولِ قَالَ إِنَّهُ كَانَ حَرِيصًا عَلَى قَتْلِ صَاحِبِهِ
“İki Müslüman kılıçlarıyla karşılaşsalar, öldüren de ölen de ateştedir”
Ya Rasülellah, öldüreni anladık, ölenin suçu neki ateşete olsun?” dedim, “Öldürülen de arkadaşını öldürme konusunda hırslı idi” buyurur. (Buhari, Sahih, Kitab İman, hadis no 30)
İran’a iş için gidip gelen bir dostum anlattı: “Fakirlik Türkiye’den anlaşılamayacak kadar aşağıdadır. İşsizlik diz boyu değil, boyu aşmış durumdadır. Bunun da sebebi on yıldır süren ambargodur.”
İşte burada Amerika devreye girmiş demektir.
Amerika’nın devreye girdiğinin Türkiye’deki kanıtı, Rıza Zarrab isimli bir İran ve Türkiye vatandaşının “Sen ambargoyu” deldin” diye Amerika hapishanelerinde yatmasıdır.
Çıbanın virüslerinden birini Amerika atmış. Atmadığı ülke yok.
Kudüs oylamasında 128 devlet Amerika’nın “Evet”ine “Hayır” demiş.
35 devlet çekimser oy kullanarak virüsünü artırır korkusuyla fikrini açıklamamış.
9 devletten yedisinin toplam nüfusu 220 bin. Bunların hepsi de Amerika’nın atadığı adamı seçimle başa getirirler ve masraflı olacakları için Amerika ili olarak ilan edilmeyenlerdir.
Amerika’nın, İsrail İşgal devletinden başka dostu yok gibidir ama bu iki belalı da dünyada birbirini sevmeyen en katı düşmandırlar ama birbirlerine “İyi kullanımlı” olarak baktıklarından idare ediyorlar.
Anlaşılıyor ki onu dünyada seven yoktur.
O da, sevilmek değil sömürmek ve semirmek istiyor.
Yediği ceylanın onu sevip sevmediği onu ilgilendirmiyor. Dünyaya o gözle bakıyor.
Biz, kendi bünyemizi sağlam tutarsak virüsler bile sağlığımıza sağlık katar.
Ekmeğimizi bölüşürsek ambargo, bizi birbirimize düşüremez.
Sevgili peygamberimizin özgürlük anlayışına dönersek, meydanlar boşalır ve meydanlarda hürriyet havası ülke insanlarına hayat verdiği gibi, dünyaya örnek olur.