Dünkü gazetelerde Amazon.com’un sahibi Amerikalı bir işadamı Jeff Bezos, 2 milyar doları evsizlere ev, ve eğitime yardım olarak ayırmış.
Bu sene tüm serveti 164 milyar dolarmış.
Yüzde 1, 219 dolarını hayra ayırmış.
2 milyar dolar, Türk lirasıyla 10 milyar lira eder.
Tüm serveti 164 milyarX5= 820 milyar lira eder.
820 milyar liradan 10 milyar lirasını yardıma ayırmış.
Adamın kapitalistliğine veya Komünistliğini araştırmadan tebrik etmek gerekir.
İnşaAllah, İslam’ın tarif ettiği imana da sahip olur da yaptıkları iyiliklerin karşılığını öbür dünyada da alır.
Ama adamın kapitalistliği kesin, komünist değil” diyenler olabilir.
Türkiye’de, azılı Komünistleri, en ünlü kapitalistler desteklemişti.
Komünistlikten mahkemeye düşen birini, Türkiye’nin en kapitalistinin mahkemeden alıp götürdüğünü ve part time işinde çalıştırdığını, sonra nasıl damat yaptığını ve kapitalistler arasına nasıl girdiğini televizyonda kendisi anlatmıştı.
Hatıratını okumadım ama herhalde orada da yazmıştır.
Ertuğrul Özkök’ün 23 Şubat 2006 tarihinde yazdığı “Maocular en çok ne olur?” makalesinde 23 tane Maocu ve Aydınlıkçı Komünistlerin şimdi neler yaptıklarını sıralayıvermiş.
Ayıplamak için yazmıyorum. Onun için isimlerini de vermiyorum.
Nice mücahidin müteahhit olduğunu da ayıplamam ama Münafık olması beni rahatsız eder.
O tarihlerde de, bu gün de hep iddiam şu idi “Aynı köyden, aynı mahalleden çıkan delikanlıların bir kısmı Üniversitede Komünist oldu, bir kısmı da Mücahit oldu.
İkisinin de kültür kabında yüzde doksan aynı şeyler vardı.
Değişen yalnız sloganlardı.
Sağdan ve soldan esen kavurucu inkar fırtınaları arasında ölenler öldü, kalanlar anasından, babasından öğrendiği kadarıyla yaşamaya başlayınca karşı karşıya olanlar bir araya geliverdiler ama hala batı kriterlerinin kıskacından kurtulabilmiş değiliz.
Eğer bu Amerikalı adam, Müslüman olsaydı bu servetin Zekatı olarak 4 milyar 200 milyon dolar, Türk lirasıyla 21 milyar lira olarak ödeyecekti.
Sadaka olarak vereceğinin sınırı, verince kendisini dilenci durumuna düşürmemektir.
Bir İlahiyat Fakültesinin yaptığı bir araştırmaya göre Türkiye’de Zekata tabi malların hakkıyla Zekatı verilse, Fakir kalmayacağı yönündeydi.
İslam’da Zekatı devlet alır ve Kur’an’da belirtilen yerlere devlet verir.
Laikliğimize zarar gelmesin diye Zekat’ı devlet almaktan ve ihtiyaç sahiplerine dağıtmaktan vazgeçti.
Laikliğimiz sağ olsun da fakirler, ihtiyaç sahipleri ne olursa olsun mantığı hala yürürlüktedir.
Bir örnek:
İstanbul’da iki ayrı şehrin dernekleri vardır.
İkisinin de yöneticilerini tanırım. Birinde solcular hakim öbüründe namazında niyazında olanlar hakim.
Solcuların hakim olduğu derneğin şehri öbürlerinden daha zengindir.
Namazında niyazında olan derneğin yöneticileri kendi şehirlerindeki okulların ihtiyacını karşıladıkları gibi, Üniversiteyi kazanan her bir öğrenciye de burs verirler.
Bunların şehrinin nüfusu ve parası solcuların şehrinin nüfusundan ve parsından az olmasına karşın, namazlı niyazlıların verdiği burs ve yaptıkları yurt öbürlerinden birkaç kat fazladır.
Bu yazıyı okuyan sağcı ve solcular, ona buna kulak vermeden siz, kendi şehir veya köyünüzdeki hayır sahibi insanları gözden geçiriverin yeter.