Her gün evden çıkarken aynanın karşısında kendinize bir çekidüzen verirken, her aynaya bakışta “Bu kaş, bu göz, bu burun, bu yüzün kim tarafından yaratıldığını düşünün.
Dünyanın en ünlü estetik uzmanlarının, bugüne kadar böyle güzelliği yapamadığını, tamir yaptığını iddia edenlerin birçoğunu nasıl bozduğunu haberlerde görüp dinliyoruz.
Bize emanet edilen tenin ve canın bozulmaması, öbür dünyada yanmaması için yaratan Rabbimiz, ten ve canın gıdasını bu dünyada verdiği gibi, ahirette de yanmaması için nasıl korunacağını Kur’an ve elçisi Muhammed sallallahü aleyhi ve sellemle bildirmiş.
Bir insan için en tehlikeli hastalığın inkâr hastalığı olduğu haber verilmiş.
Elinize bir kalem ve defter veya bilgisayar alın ve şu anda dünyanın baş ağrısı olan yöneticilerin adını liste halinde çıkarın.
ABD Başkanı Trump, Çin Devlet Başkanı Şi, Rusya Devlet Başkanı Putin.
İlk ikisi “Allah üçtür” diyenler, üçüncüsü de “hiç” diyenler.
Avrupa Birliği’nin ipleri ABD’nin elinde.
Netanyahu’yu saymıyorum.
ABD desteği olmasa 24 saat işgal ettiği yerlerde kalamazlar.
Filistin’de elli bin Müslüman şehit olurken kılı kıpırdamayan, ABD, bir tane İsrailli öldürüldüğünde Yemen’in dağlarında, derelerinde canlı bırakmıyor.
Bunu yaparken de demokratik yollardan geldiğini, kendinden önceki katilliği eksik kalan başkanın da demokrat olduğunu, iki başkanın aldığı oyu toplayınca yüzde yüz doğru yolda olduklarını, halkın onayından geçtiğini bize yutturuyorlar.
Çin ise yıllardır Doğu Türkistan’daki Uygur Müslümanlarına dünyayı cehennem etmeye devam ediyor.
İsa aleyhisselamın Allah’ın oğlu olduğuna inanan Rusya, (SSCB), yetmiş yılda Yugoslavya’dan Kırgızistan’a kadar yirmi küsur devlette yetmiş milyon insan öldürmüş, şimdi Ukrayna’da Hıristiyan öldürmeye ve Çeçenistan’da Müslüman öldürmeye ve İslam’dan uzaklaştırmaya devam ediyor.
Hıristiyan Amerika’nın Japonya’ya attığı atom bombasıyla yüz binin üzerinde Japon öldürdüğünü görenlerin bir kısmı halen yaşıyorlar.
Vietnam’da ABD askerlerinden 60 bin asker öldürülmüş.
Haritayı açın ve aradaki mesafeyi görün.
Kıyamete kadar şeytan ve şeytanlaşmış insanların var olacağını haber veren Kur’an-ı Kerim, bize hep cihadı tekrarlar.
İngiltere, Avrupa ve Amerika’daki Yahudilerden bıkıp usanan, her devletten sürgün edilen Yahudilerden kurtulmanın çaresi olarak onları Filistin’e taşımak ve orada öldürse de kâr, ölse de kâr mantığıyla hareket eden Batılılardan cesaret alarak yüz yılda milyonlarca Filistinli Müslüman’ın şehit edilmesine ve sürgününe sebep olan ve halen 7 Ekim 2023’ten beri elli bin Müslüman’ı şehit eden ve geri kalanları da evlerinden eden, kamplarda açlığa mahkûm edenlerin kıyamete kadar var olacağından, Rabbimiz dünyanın da güzel bir hayat yeri olması için Muhammed ümmetinin en hayırlı ümmet olduğunu bildirir ve bu tür şer odaklarına karşı cihat edilmesini şöyle haber verir:
“Allah, cennet karşılığında mü'minlerden canlarını ve mallarını satın almıştır. Allah yolunda harp ederler, öldürürler, öldürülürler. Tevrat, İncil ve Kur’ân’da hak olarak yaptığı bir (cennet) va'didir. Allah’tan daha çok sözünü kim yerine getirir? O halde onunla yaptığınız bu alışverişte sevinin. İşte büyük başarı budur.” (Tevbe süresi ayet 9/111)
Ten ve can sermayemizi veren Allah celle celalüh.
Cennet ve cehennemi yaratan Allah celle celalüh.
Ecel/ölümün saat, dakika ve saniyesini belirleyen O Allah celle celalüh.
Uhud günü Müslüman olup savaşa katılan ve Uhud harbinde ölen sahabe ile her savaşın içinde er veya komutan olarak bulunan Halit bin Velid, (Allah onlardan razı olsun) bunun en canlı örneğidir.
Filistin’de doksan yıldır evi yakılan, ailesi şehit edilen, her gün taciz edilen Filistinli yaşlı gazi yaşamaya devam ederken, son bir yıl içinde şehit edilen çocuk sayısı on yedi bine ulaştı.
Eceli gelen ölüyor.
O Rahman ve Rahim olan Rabbimiz, dünyanın havasını, suyunu kirleten, tuvalette atom bombasını bulmak için Irak’ta milyonlarca Müslüman öldürenlere karşı cihadı emreden ve onlara verdiği can ve ten sermayesini cennet karşılığında satın alan Rabbimize hamdolsun.
“Grönland adası benim olacak.
Kanada Devleti benim olacak.
Petrolü siz çıkaracaksınız ama parası benim kasada olacak, sizde güvende olmaz” diyor.
Uygur devleti benim olacak, Tibet benim olacak, Tayvan beni olacak.
Ukrayna benim olacak diyenlere karşı dünyada ses çıkaran olmadı.
Dünyanın her tarafında direniş hareketlerini Müslümanlar temsil ediyorlar.
Ama Rabbimiz, mücahidin özelliklerini, üstteki ayetin devamında şöyle açıklıyor:
“Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler, seyahat edenler, (oruç tutanlar) rükû edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülüğü engelleyenler, Allah'ın sınırlarını koruyanlar, (işte bu) mü'minleri müjdele.” (Tevbe süresi ayet 9/112)
Kardeşinizin evini kurşunlayan, sen televizyon penceresinden seyrederken “Sana da sıra gelecek” diye mesaj veren insanlık düşmanı kâfirler kol gezerken, evimiz cennet köşelerinden bir köşe olup rahat uymamız mümkin değildir.
Her gün namazımızın son oturuşunda okuduğumuz duada iki dünyamızın da güzel olmasını Rabbimizden istiyoruz.
Sevgili Peygamberimiz de bize:
“İyi biliniz ki, cennet kılıçların gölgesi altındadır” buyurmuş. (Buhari, Sahih, K. Cihad, Bab 22)