GÖZÜNÜZDE DÜŞMANI BÜYÜTMEYİNİZ
Mahmut TOPTAŞ
Çok meşhur, zirvede, milyarlarca insanın tanıdığı bir kişi tek başına İsrailli Siyonist katillere rest çekse sonu ne olur?
Hiçbir şey olmaz.
Biz, hayalhanemizde büyüttüğümüz düşmanlardan, kendimizi korkuturuz.
Çocukluğumuzda güneş battıktan sonra dağ başında yalnız kalmışsak, karşı tepedeki bütün çalılar, insan şekline dönüşür ve bize doğru gelirdi ve biz de çok korkardık.
Gün ışıyınca o gördüklerimizi çalı çırpıdan ibaret olduğunu anlardık.
Yani biz, korkumuzu kendimiz büyütür ve kendimizi korkuturduk.
Büyüdükte ne oldu yine birileri ABD, AB, İsrail’i gözümüzde büyüttüler.
“Onlara rağmen hiçbir iş olamaz” dediler.
1969 yılında seçim propagandaları esnasında Muhterem ve merhum Necmeddin Erbakan’la beş kişiyi geçmeyecek arkadaşlarla diz dize oturduğumuz günlerde, Erbakan merhum, ahlak ve maneviyatı, ağır sanayii ve Siyonistleri anlatıyor ama aşılmaz olmadıklarını da söylüyordu.
Siyonistler ellerinden gelen her şeyi yaptılar, dört defa partisini kapattırdılar ama onun Türkiye’nin rotasını İslamam çeviresini ve Başbakan olmasını engelleyemediler.
Demek ki anlatıldığı kadar güçlü değillermiş.
Portekizli futbolcu, 2 milyon doları Filistinli çocuklara gönderdiğinde başına bir şeyler gelecek diye başkaları korkarken o kendisine verilen altın ayakkabıyı açık artırma ile bir buçuk milyon Euro’ya satıp Filistin’e gönderdi, İsrail’in hiçbir şey yapmaya gücü yermedi
Derken İsrail-Portekiz maçında maç sonunda İsrailli futbolcunun forma değiştirme teklifine “Ben katillerle forma değiştirmem” dedi bazı Siyonist gazetelerde yayınladıkları iftiraların dışında yine hiçbir şey yapamadılar.
Fifa’ya şikayet ettiler yine bir şey çıkmadı ve bu sene yine “Yılın en iyi futbolcusu” seçildi.
Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanı Simon Peres’e dönerek: “Sesin çok yüksek çıkıyor. Benden yaşlısın biliyorum ki sesinin benden çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir. Benim sesim bu kadar çok yüksek çıkmayacak. Bunu böyle bilesin. Öldürmeye gelince siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. Plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüz, nasıl vurduğunuzu çok iyi biliyorum.” Dedi hiçbir şey olmadı demeyeyim, Başbakanlıktan Cumhurbaşkanlığına geçti.
Barzani, Kürt devleti kurmak için referanduma giderken İsrail, alenen ve resmen desteklediğini bildirdiği gibi uzmanlarını da Barzani’nin yanına gönderdi ama şimdi Barzani’nin nerde saklandığını bilen yok, İsrail’in de adı yok.
Sıra dışı şarkıcı Yıldız Tilbe Hanımefendi programına başlamadan önce seyircilerine ben dua edeyim siz amin deyin dedi ve:
"Şimdi bir şey söyleyeceğim herkes amin diyecek mi?
Allah’ım İsrail'in hemen belasını ver.
Allah’ım Amerika'nın hemen belasını ver.
Allahım orada kanı akan çocukların yüzü suyu hürmetine dinimizi hiç bir zaman aşağılara düşürme ya Rabbim.
Sadece sana inandığımız ve Müslüman olduğumuz için bu hakareti görüyoruz.
Allahım İsrail'in hemen belasını ver. Hemen Allahım.
Oradaki çoluk çocuğun yüzü suyu hürmetine ya Rabbim.
Şunu da söylemek istiyorum. Zaman kötüden yana işleyebilir ama işi iyiden yana bitirir her zaman.
Oradakiler sadece Allah’ü Ekber dediği için ölüyorlar.
Ölüyorlar sizin zulmünüzden kurtuluyorlar.
Fakat öyle bir yere gidiyoruz ki o tarafta sizin ölecek yeriniz de olmayacak. Ölmeyeceksiniz onlar gibi ölüp de kurtulamayacaksınız.
Orada hiçbir yere kaçamayacaksınız. Orada dünyanın bütün ileri olan silahlarınız karşısında sadece küçük taşları olan insanlar var karşınızda. Şimdi cehenneme çevirdiğiniz Gazze gibi, gerçek cehenneme girdiğiniz zaman sizi kurtaracak ne Allah’ınız ne kitabınız ne imanınız hiç bir şeyiniz olmayacak. Bunu da ben burdan söylüyorum. Allahü Ekber..
Allahım döne döne İsrail'in belasırı ver ya Rabbim. Ne olur bu duaların yüzü suyu hürmetine Allahım."
- İsrailin sonuna az kaldı sizi ne duvarlarınız nede ektiğiniz o ağaçlar kurtaramıycak size ölümde olmayacak şeytanın oğulları Amerika İsrail
- Allah hitlerden razı olsun bunlara az bile yapmış ne kadar haklıymış adamcaaz” dedi ve sevilen sanatçının sevilmesi kat kat yükseldi.
Rabbimiz buyurur:
فَلَا تَخَافُوهُمْ وَخَافُونِ إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ
“Onlardan korkmayın benden korkun, eğer mü'min iseniz.” (Al- Imran süresi ayet 3/175)
Düşmanın gücünü haddinden fazla büyütmek Müslümanlar arasında çekinmeye ve çekişmeye sebep olacağını Rabbimiz şöyle haber verir:
إِذْ يُرِيكَهُمُ اللَّهُ فِي مَنَامِكَ قَلِيلًا وَلَوْ أَرَاكَهُمْ كَثِيرًا لَفَشِلْتُمْ وَلَتَنَازَعْتُمْ فِي الْأَمْرِ وَلَكِنَّ اللَّهَ سَلَّمَ إِنَّهُ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ
“Hani “(Bedir’de) Allah onları sana uykunda azıcık göstermişti. Eğer onları sana çok gösterseydi çekinirdiniz ve iş hakkında çekişirdiniz. Fakat Allah sizi selamette kıldı. Şüphesiz o gönüllerdekini bilir.” (Enfal süresi ayet 8/43)