GÖNLÜNÜZ, GÖZÜNÜZ, ELİNİZ AÇIK OLSUN
Mahmut TOPTAŞ
Çıkın dışarıya, denize, dağa, ağaca, insanlara, hayvanlara bakın da gönlünüz açılsın.
Gözünüzden önce gönül gözünüzü açın.
Çünkü gözünüz, gönlünüzün istediği şekilde görür.
İki arkadaş, gül ağacına baksa biri gülü görür, gönlü güler, öbürü dikeni görür, dili diken gibi batar.
Gönlü güzel olan, eşyayı olduğu gibi görür, gülünü koklar, dikeninden korunur.
Diken var diye gülü koklamaktan vazgeçmez.
Silahlı kafir var diye İslam yolundan geri dönmez.
Yorulmak var diye çalışmaktan uzak durmaz.
Önce gönlümüzü sonra gözümüzü açalım.
Rabbimizin Esma’ül Husnasından biri de “Fettah” ismidir.
Kuru dallarda güller açtıran Rabbimiz,
Bulutların ağzını açıp üzerimize rahmet danlalarını saçtıran Rabbimiz.
Toprak altında yatan trilyo kere trilyon sayıda danelerin ağzını açan ve bize sayısız nimetler sunan Rabbimiz.
Ana rahmindeki çocuğu göbeğinden besleyen, doğunca onu aç bırakmayan, ananın göğsünden iki süt pınarı açıveren Rabbimiz, kıpırdayan, acn sahibi olan herşeyin rızkını veren Rabbimizin isimlerinden biridir “Fettah”
O Fettah olan Allah celle celalühe iman edneler, bütün insanları azreti Adem’in çocukları kabul ettiğinden bütün insanların cennete gitmesi için gönüllerinin İslama açılması için gönül fethine çıkarlar tebliğleri ile.
Bu uğurda önce aklını yorar, beynini terletir, sonra ten ve canını bu yola koyar.
Kasası ve sofrası ihtiyaç sahiplerine ve dostlarına açık olur.
Kasasına ve sofrasına haramın kokusunu sindirmez.
Bütün canlar, önce nefis hapishanesinin kapılarını “Ya Fettah” diyerek sonuna kadar açmalı.
Eşyanın, servetin, şöhretin, saltanatın esiri olmaz, olanları da o duvarları görünmeyen müebbet hapislikten kurtarmaya çalışır.
Milyon dolarlarını bankada saklayan, eline alamayan, sayamayan, kendisi veya dostlarıyla yiyemeyen adamın da gözünün ve gönlünün açılmasından sonra kasasının açılıp saçılması gerekir.
Cimrinin imanının da önü açılmalı.
Rabbimizin Razzak, Fettah, Mukıyt isimleri ve tabiattaki görüntülerini görmesi için bitkilere ve hayvanlara yeniden bakması sağlanmalı.
Akan ırmaklara bakın, aktığı kadarı da arkadan hemen geliyor.
Topraktan sular çekilip su istemeye başlayınca Rabbim, rahmet bulutlarını oraya sevk ediyor.
Toprak da topladığı suyu sayısız bitkilere ve hayvanlara sunuveriyor. Toprak aldığını verdiğinden suyun arkası geliveriyor.
Su deposundaki suyunuzun çeşmesini açarsanız şehir şebekesinden su, sizin depoya akar.
Çeşmenizi açmazsanız, şebekeden su gelmez.
Verdiğiniz kadarı gelir.
Sen, “Gelecek” diye verme. Rabbin rızası için ver.
Rabbimiz buyurur:
قُلْ إِنَّ رَبِّي يَبْسُطُ الرِّزْقَ لِمَنْ يَشَاءُ مِنْ عِبَادِهِ وَيَقْدِرُ لَهُ وَمَا أَنْفَقْتُمْ مِنْ شَيْءٍ فَهُوَ يُخْلِفُهُ وَهُوَ خَيْرُ الرَّازِقِينَ
“De ki: "Muhakkak benim Rabbim, kullarından dilediğine rızkı bol verir, (dilediğine) kısar. Siz hayırdan neyi verirseniz O, Onun yerine başkasını verir. O, rızk verenlerin en hayırlısıdır.” (Sebe süresi ayet 34/39)
Gönlünüz açık olsun. Gözünüz açık olsun ama “açık göz” olmayın. Eliniz açık olsun.