Mahmut TOPTAŞ
Ocak 1981 de İstanbul’a geldiğimde mahallede otuz yaşlarında tanıdığım bir garip vardı.
Yolda karşılaştıkça onun gönlünü alacak sözleri söyler geçerdim.
Harap, terkedilmiş bir evin bir odasında kalırdı, zannımca kira da ödemezdi.
Bir dairede temizlikçi olarak çalışırmış.
Bir gün neden evlenmediğini sorduğumda, evlenmesine 20 yıl kaldığını, sözlüsünün olduğunu ve emekli olunca evlenmeye söz verdiğini keyifle anlatırdı.
50 yaşında emekli oldu. Evlenemediler. Sözlüsü benim emekliliğime üç yıl var demiş o üç yılı da bekledi.
Üç yıl sonra yine evlenemediler, kadın “Bekarlığa ikimizde alıştık. Bundan sonra huzurumuzu bozabiliriz, sen sağ ben selamet” demiş ve noktayı koymuş.
Kadının ne niyetle bunu yaptığını yalnız kadın bilir.
Kendisi evli olduğu halde buna acıdığından umut verip otuz yıla yakın bir umutla yaşamasını mı sağladı,
Yoksa gerçekten evlenme niyetinde idi de sonradan mı vazgeçti, bilen yok. Art niyetli yorumlara da gerek yok.
Biraz sonra da o garibin öldüğünü duydum tanıdıklardan.
Molla Mustafa Barzani (1903-1979) otuz yaşlarında iken bir Kürt devleti kurmak için faaliyete geçmiş.
1979 yılında Amerika’da ölünceye kadar bu idealinden vazgeçmedi, başarılı da olamadı.
Derken o Amerika’da ölünce oğlu Mesut Barzani, kaldığı yerden devam ettirdi.
Baba 49 yıl bekledi, oğlu Mesut, babası Kürt devletini bana kuruverecekler diye İran’ın Mahabat şehrinde dünyaya geldiğinde babasıyla beraber beklemeye başlamıştı.
38 yıldır da oğlu Mesut beklemekte.
Daha ne kadar bekler onu bilemem.
29/10/2004 tarihli Milligazetede “YARANAMAZSINIZ” başlığı altında şöyle yazmıştım:
“1994 yılında Diyarbakır’a konferans vermek için gittiğimde Diyarbakır’lı gençlerden biri söylemişti: “Abdullah Öcalan, Diyarbakır’ın hocalarından destek istediğinde, değerli Kürt hocalarından biri Abdullah Öcalan’ın kendisine “Bu hareketin komünist hareket olacağına, İslâmi hareket olsaydı bu insanlardan biraz daha fazla destek bulabilirdin” dediğinde Abdullah Öcalan’ın cevabı: “Sayın hocam o zaman Avrupa, Amerika ve Rusya yani dünya bize destek vermediği gibi bir günde boğarlar” olur.”
Ne oldu?
Abdullah Öcalan’a devlet olacağını söyleyerek istedikleri gibi yönettikten sonra Öcalan’ın bir şeyleri anlamaya başladığı anda ülkeye paket halinde gönderiverdiler.
Bir gün kağıt üzerinde İsrail gibi bir devlet kurdurabilirler ama İsrail’de olduğu gibi torununun torununun torunu da evinde silaha sarılı olarak uyumaya devam edecektir.
İsrail’in batı tarafından kuruluş gayesi, batının güvenliği için İslam alemini huzursuz edip kendisi de huzursuz yaşamasıdır.
Mesut Barzani, torunlarının da bu kavganın içinde büyümemesi için sorunlarını Rusya, Amerika, İngiltere şeytan üçgeninde çözmek yerine Türkiye, Irak, İran, Suriye arasında konuşarak çözmeye kalksaydı daha hayırlı ve huzurlu olurdu kanaatindeyim.
Dünkü yazımda tanıtmaya çalıştığım zalimleri, gözlemci olarak dahi toplantılara katmamalı.
Ruhlar aleminde Allah’a verdiği “Evet sensin bizim Rabbimiz” sözünü tutmayıp raplığa soyunan, peygamberlerini bile öldüren insanlardan her şey beklenir.