DEİST’LERİN ÖNDERİ EBUCEHİL’DİR
Mahmut TOPTAŞ
En eski deist Ebucehil ve onun yandaşlarıdır.
En eski deist derneği veya partisinin toplantı yeri, Mekke müşriklerinin kurduğu Daru’n-Nedve denilen mekandır.
Mekke müşrikleri, Yahudiliğe, Hıristiyanlığa, peygambere, kitaba, inanmayan insanlardı. Ama Allah’a inanırlardı.
“En eski deist ” derken yazılı metin olarak en eski diyorum.
Mekke deistlerinden önce de mutlaka deist vardır.
Sevgili peygamberimizin on üç yıllık Mekke döneminde ona karşı direnen Mekke müşriklerinin Allah inancı vardı.
Onlar Allah’a inanıyorlardı.
“Allah vardır, evreni yaratmıştır, işi bitmiştir, geri kalanı bize bırakmıştır.” İnancına sahiptiler.
Onların Allah inancına sahip olduklarını anlatan ayetleri istediğiniz mealden okuyunuz:
وَلَئِنْ سَأَلْتَهُمْ مَنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ فَأَنَّى يُؤْفَكُونَ
“And olsun ki onlara "gökleri ve yeri kim yarattı, Güneşi ve ayı kim emri altında tuttu? diye sorsan; "Elbette Allah" derler. Öyleyse nasıl da döndürülüyorlar?” (Ankebut süresi ayet 29/61
وَلَئِنْ سَأَلْتَهُمْ مَنْ نَزَّلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَأَحْيَا بِهِ الْأَرْضَ مِنْ بَعْدِ مَوْتِهَا لَيَقُولُنَّ اللَّهُ قُلِ الْحَمْدُ لِلَّهِ بَلْ أَكْثَرُهُمْ لَا يَعْقِلُونَ
“Eğer onlara; "gökyüzünden yağmuru indirip onunla öldükten sonra yeryüzünü dirilten kimdir?” diye sorsan, elbette "Allah" derler. "Elhamdülillah" de. Onların çoğu akletmezler.” (Ankebut 63
وَلَئِنْ سَأَلْتَهُمْ مَنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ قُلِ الْحَمْدُ لِلَّهِ بَلْ أَكْثَرُهُمْ لَا يَعْلَمُونَ
“And olsun, eğer onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan, elbette "Allah" derler. "Elhamdülillah" de, onların bir çoğu bilmezler.” (Lokman süresi ayet 31/25)
وَلَئِنْ سَأَلْتَهُمْ مَنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ قُلْ أَفَرَأَيْتُمْ مَا تَدْعُونَ مِنْ دُونِ اللَّهِ إِنْ أَرَادَنِيَ اللَّهُ بِضُرٍّ هَلْ هُنَّ كَاشِفَاتُ ضُرِّهِ أَوْ أَرَادَنِي بِرَحْمَةٍ هَلْ هُنَّ مُمْسِكَاتُ رَحْمَتِهِ قُلْ حَسْبِيَ اللَّهُ عَلَيْهِ يَتَوَكَّلُ الْمُتَوَكِّلُونَ
“Onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan: "Elbette Allah" derler. De ki: "Bana söyleyin, Allah bana bir zarar vermek istese, o Allah'tan başka dua ettikleriniz, Allah'ın zararını giderebilirler mi? veya Allah bana bir rahmet dilese, onlar Allah'ın rah¬metini tutabilirler mi?" De ki: "Allah bana yeter. Tevekkül edenler yalnız O’na güvenirler." (Zümer süresi ayet 39/38)
وَلَئِنْ سَأَلْتَهُمْ مَنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ لَيَقُولُنَّ خَلَقَهُنَّ الْعَزِيزُ الْعَلِيمُ
“Onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı? diye sorsan: "Elbette onları her şeye gücü yeten her şeyi bilen (Allah) yarattı" derler.” (Zuhruf süresi ayet 43/9)
Batıda tahrif edilmiş Tevrat ve İncil’in akıl almaz hurafelerine isyan eden insanların geliştirdiği inkar mikrobunu Müslümanlara aşılamak isteyenler başarısız kalacaktır.
Bizim insanımızın en serserisi, en fazla suç işleyeni, en fazla batılı olanı, bir zamanlar en fazla komünist olanı, en fazla batı değerlerini içselleştirmiş gibi görüneni bile peygamberine, Kur’an’ına kastedenin karşısına dikildiğini yaşanan hayattan biliyoruz.
“Ben deistim” diyenin nüfus cüzdanına bakmayı ihmal etmeyiniz.
Avrupa’da bir tek Müslüman, Hıristiyanlığa geçmediği halde sayıyı artırmak için Mardin Süryanilerinden bazıları, İstanbul Rum ve Ermenilerinden bazıları Hıristiyan olduğu halde Türk pasaportuyla Hıristiyanlığa geçme havası vererek Avrupa’da sayıyı artırmışlardı.
Müslüman olduğu halde Avrupa’da oturma alabilmek için bazı turist işçilerimizden Hıristiyan merasimi yapıp kiliseden çıkarken Kelime-i Şehadet getirdiklerini de biliyoruz.
Sevgili peygamberini bırakıp, Ebucehil yoluna gidecek bir tek Müslümanımız yoktur bizim.
Bu din, İslam dinidir, müsamaha dinidir.
Buyurun okuyun, gerçekten “Ben deistim” diyenlere bile ne diyor, Kur’andan okuyun:
وَلَئِنْ سَأَلْتَهُمْ مَنْ خَلَقَهُمْ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ فَأَنَّى يُؤْفَكُونَ
“And olsun, onlara kendilerini kimin yarattığını sorarsan: "Elbette Allah" derler. Öyleyse nasıl döndürülüyorsunuz?
وَقِيلِهِ يَا رَبِّ إِنَّ هَؤُلَاءِ قَوْمٌ لَا يُؤْمِنُونَ
“Onun (Peygamberin) : "Rabbim, bunlar iman etmeyen bir toplumdur" demesini de (Allah bilir)
فَاصْفَحْ عَنْهُمْ وَقُلْ سَلَامٌ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ
“(Şimdi) sen onlardan vazgeç ve: "Selâm" de, onlar yakında (gerçeği) bilecekler.” (Zuhruf süresi ayet 43/87)