Mahmut TOPTAŞ
Mekke döneminde indirilen ayetlerde Rabbimiz bize yapılacakları öğretir.
O güne kadar halkın yapageldikleri yanlışları sevgili peygamberimiz kendisi yapmayarak onlara örnek olur ama Rabbinden ayet gelmeyince o yanlışları yasaklamaz.
Haram kılınan kötü şeyler, Mekke döneminde on üç yıl içinde yasaklanmamış.
13 yıllık eğitimde putperest insanlar, insanca yaşamanın örneğini görerek, eğitiminden geçerek İslami eğitim almışlar.
Biz de çocuklarımıza olumlu, iyi, güzel, helal, temiz şeyleri gösterelim, yaşatalım, haramın ne olduğunu kavramadan önce helallerle harmanlayalım.
Sevgili peygamberimizden Hadis diye nakledilen ama Hafız Iraki’nin araştırmasına göre senedi olmayan bir güzel sözde:
لَوْ مُنِعَ النَّاسُ عَنْ فَتِّ الْبَعْرِ ، لَفَتُّوهُ ، وَقَالُوا : مَا نُهِينَا عَنْهُ إِلَّا وَفِيهِ شَيْءٌ
“Eğer insanlar, deve pisliğini karıştırıp kırmaktan, ufalamaktan yasaklansaydılar, deve pisliği kırıp, ufalarlardı ve şöyle derlerdi: “Bunda bizim için bir şey olmasaydı yasaklanmazdı”
Böyle diyenlere canlı bir örneği Rabbimiz Bakara süresinin 35 inci ayetinde Adem ile eşine “Şu ağaca yaklaşmayın” dediği halde Şeytanın onları kandırarak o ağaçtan yediğini haber verir.
Hatta şeytan onlara bu yasağı süsleyerek güzel gösterir:
فَوَسْوَسَ لَهُمَا الشَّيْطَانُ لِيُبْدِيَ لَهُمَا مَا وُورِيَ عَنْهُمَا مِنْ سَوْآَتِهِمَا وَقَالَ مَا نَهَاكُمَا رَبُّكُمَا عَنْ هَذِهِ الشَّجَرَةِ إِلَّا أَنْ تَكُونَا مَلَكَيْنِ أَوْ تَكُونَا مِنَ الْخَالِدِينَ (20)
20- Kendilerinden gizlenen avret yerlerini, onlara açmak için şeytan onlara vesvese verdi ve dedi ki: "Sizin melek olmanızı veya burada sonsuza değin kalanlar¬dan olmanızı engellemek için Rabbiniz, size bu ağacı yasakladı." (A’raf süresi ayet 7/20)
Şeytanın vesvesesiyle insanlar öylesine değişime uğratılmış ki, bu yasağı çiğneeyenler aşağılanmış, korlanmış, hatta bizim gibi ülkelerde terfiyi engelleyen kriterler arasına girmiş.
Şu anda Şarap, Rakı, Votka, viski gibi uyuşturucuları içmeyenlere, kendinden geçmeyenlere aydın demiyorlar.
Domuz mamüllerini kullanmak dinen haram olduğu halde şu anda sanayiden, ilaçtan, yiyecekten giyeceğe kadar girdirmedikleri yer kalmadı.
Kedi bokundan dünyanın en pahalı Luwak kahvesini ürettiler ve halktan ayrı yaşayan, parası çok, aklı yoklara fincanı 350 Euro’dan şimdilik bin Türk lirasından yutturdular.
Hızlarını alamadılar, adamlar ülkenin tuvaletlerine yeni yerler yaparak çişlerini/sidiklerini toplatıp malt arpasının gübrelemesini yaparak bira ürettiler.
Kadın ve erkeklerin kendilerini geçindirecek yolları kapattıktan sonra, kendilerini satmayı teşvik ettiler ve dünyayı da buna özendirmeye devam ediyorlar.
Rabbimiz buyurur:
الَّذِينَ ضَلَّ سَعْيُهُمْ فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَهُمْ يَحْسَبُونَ أَنَّهُمْ يُحْسِنُونَ صُنْعًا
“Onların dünya hayatındaki çalışmaları boşa gitmiştir. Onlar ise güzel yaptık-larını zannediyorlar.” (Kehf süresi ayet 18/104)
Bütün bunların ıslahı için Rabbin gönderdiği kitabı sevgili peygamberimiz nasıl davrandı ise, biz de onu öğrenelim, uygulayalım ve çevremize yardımcı olalım.