Sabahleyin ezan sesiyle veya daha erkenden uyanmalı.
Uyanınca yattığı yerden: “La ilahe illallahü vahdehü la şerike leh
Lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü
Ve hüve ala külli şeyin kadir.”
Yani: Allahtan başka yaratan, yaşatan ve yöneten yoktur. Mülk, otorite ve hamd O’na aittir.
O her şeye kadirdir.” Diye dilimizi zikirle ve Allah’tan başkasının İslam’a aykırı karar ve kanunlarına uymayacağına ve her şeye gücü yetenin himayesinde olduğu ruh ile hayat başlayalım.
Bismillah ile sağ taraftan kalkalım.
Abdest alırken ağzımızı temizlemeyi ihmal etmeyelim.
Dünyada en temiz millet hangisidir diye sorduklarında, “Namazını kılanlardır” deyiniz.
Çünkü günde beş defa abdest alan başka bir millet yoktur dünyada.
En temiz elbise ile sabah namazına gidiniz.
Yolda, “Allah’ü ekber/En büyük Allah’tır, La ilahe illallah/Allahtan başka yaratan, yaşatan ve yöneten yoktur, Estağfirullah/yapıp ettiklerime, yapmam gerekirken yapmadıklarıma tevbe ediyorum” diyerek gidiniz ve geliniz.
Bu gidiş ve gelişlerde, karşılaştığınız kişilere selam verirken gülen bir çehreyle selam vermeyi ihmal etmeyiniz.
Sabah namazından sonra Haşr süresinin son üç ayetini ezberden veya yüzünden okuyunuz, manasının ne olduğunu da öğreniniz.
Sabah kahvaltısını ailenin topluca yemesi için plan yapılmalıdır.
Yemeğe sağ elle ve Besmele ile başlayınız.
Yemekten sonra “Beni doyuran, sulayan, beni Müslümanlardan kılan Allah’a hamdolsun” deyiniz.
Yemek yerken kendi önümüzden yemeye,
Yerken israf etmemeye dikkat edelim.
Evden çıkarken Besmele çekerek çıkınız.
İlk gördüğünüz insandan, eve dönerken gördüğünüz son insana kadar herkese selam vermeyi ihmal etmezseniz, her selam verişinizde Allah celle celalühün “Selam” ismini zikretmiş olursunuz ve selam verdiğiniz insana günahlarından, dertlerinden, sıkıntılarından, streslerinden, borçlarından, selamete çıkması için dua etmiş olurken, sosyal kaynaşmayı da sağlamış olursunuz.
Büyüklere saygı, küçüklere sevgiyle bakınız.
İhtiyaç sahibi olanlara yardım elinizi uzatıveriniz.
Kimsenin yoluna, önüne engel olmayınız.
Arabanızı kimsenin rahatsız olmayacağı şekilde park ediniz.
Allah’ın yarattığı hiçbir şeyi hafife almayınız.
Boşuna, gayesiz, hikmetsiz hiçbir şey yaratılmamıştır inancıyla her şeyi İslami ölçülere göre değerlendiriniz.
Kimseyle dalga geçmeyiniz.
Toplu taşıma araçlarında yanına oturduğunuza gülümseyen çehreyle selam veriniz ve koltuğunuzun sınırını aşmamaya dikkat ediniz.
Parkta, kahvede, işyerinde…kimsenin gazetesine göz uzatmayın,
İkili konuşanlara, telefonla konuşanlara kulak kesilmeyin.
Meşru bir iş için imtihan açılmışsa derslerinize iyi çalışınız, sorulara doğru cevap veriniz ve torpil tarafına gitmeyiniz.
Biz, tedbirimizi alırız ama takdiri bozmaya gücümüz yetmez.
Herkesin rızkının taksim edildiğine iman etmişiz.
Kimse bir diğerinin ekmeğini yiyemez.
Biz, o ekmeğimizin nerde olduğunu bilmediğimizden, meşru yollardan aramaya devam ederiz.
Biz, Rabbin rızasıyla cennetine doğru koşanlarız.
Koşarken kimsenin öne geçmesini engellemeden hedefe koşarız.
Basın ağzıyla, sosyal medya yayınıyla, kimsenin aleyhinde veya lehinde haber yaymayınız.
Kişinin tarafında değil, Hakkın ve haklının tarafında olunuz.
Dairede, kışlada, karakolda, fabrikada, sokakta, kahvede kulağınıza gelen olumsuz haberleri yaymayınız.
Kimsenin gıybetini yapmadığınız gibi, iftira da atmayınız.
Kendi dilinizle günahlarınızı yazmayınız.
Sözünüz faydalı değilse, susmayı seçiniz.
Devam edecek.
