Irak ve Suriye işgal edilirken asker bulunduran Amerika, Hıristiyan. Fransa, İngiltere Hıristiyan. Rusya Hıristiyan.
Libya işgal edilirken Amerika, İngiltere ve Avrupa Birliği askerlerinin hepsi Hıristiyan.
Irak’ta, Afganistan’da, Suriye’de, Yemen’de, hangi taraftan olursa olsun ölenlerin hepsi Müslüman.
Hıristiyan ülkelerin Demokratlarıyla Cumhuriyetçileri arasında da hiçbir fark yok.
Demokratlar gidiyor, Cumhuriyetçiler geliyor, Müslüman öldürmesi devam ediyor.
Cumhuriyetçiler gidiyor, Sosyal demokratlar geliyor, yine Müslüman öldürülmeye devam ediyor.
Aynı sömürüden semirildiklerinden, midelerinde kanlı ekmek, haksız gözyaşı ve alın teri olduğundan, aynı tahrif edilmiş kralların ve papazların dininden beslendiklerinden aynı sonuç çıkıyor.
İster sosyalist olsun, ister kapitalist olsun fark etmez.
Genleri sömürerek semirmeye, itiraz edenleri öldürmeye göre ayarlanıyorlar.
Durumun bu olduğunu bilmek ve bunu tesbih gibi her gün söylemek ve onlara sövmek de hiçbir şey değiştirmediği gibi, nefreti muhabbete dönüşmesi de en büyük tehlike.
En büyük tehlike de “Kafirin inkarcılığının, haraminin ve haramının sevimli hale gelmesidir.
Kafire ve haramiye karşı yıllarca mücadele veren, o makama gelince köşeyi dönerken “Hep onlar yiyecek değil ya” diyerek geğirenlere de acımak gerekir.
Onun için bu gün ağzınızdan çıkan kelimeleri saymak mümkin olsaydı, sevmediğiniz, karşı olduğunuz parti için kullandığınız doğru veya yanlış bütün kelimeler sayısınca, Rabbimizin kelamından ayetleri ve anlamlarını çıkarsaydık, imanla süslenmiş kalbimizden, ağzımızdan ve dilimizden de Rabbin yarattığı dünya semasını, Rabbin kelimeleri süsleseydik.
Rabbin yarattığı kulaklar, Rabbin kelamıyla sulansaydı.
Çorak gönüllere sosyalist veya kapitalist markalı pıtrak dikeni gibi yaralayan, paralayan, kan akıtan, gözyaşı döktüren, ter emen kral ve papaz fikirleri ekiliyor, kansız, imansız, insafsız yöneticiler yetiştiriliyor.
Medeni kabul ettirilen bu insanlar, dünyaya silah satarak, gazlı silahlarla, atom bombalarıyla maliyesini güçlendirerek, silahının büyüklüğüyle bir birlerine hava atarak aslında “İmdaaaaaat bizi kurtarın” ziline basmış durumdalar.
Putin’le Trump’un dünyaya mesaj verirken yüz hadlerine bakınız. Adamlar “İmdaaaat” diyorlar.
Pers İmparatorları ile Roma İmparatorları arasında sıkışıp kalan insanlara ve sıkıştıranlara ve dünyada yaşayan ve de kıyamete kadar gelecek olan herkese hitap eden, Alemlere Rahmet Hazreti Muhammed aleyhisselam, Mekke halkına, Ukaz fuarına katılan Suriye’den Yemene kadar herkese:
قُولُوا : لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ تُفْلِحُوا
“Kulü, La ilahe illallahü tüflihu/Allahtan başka yaratan, yaşatan ve yöneten yoktur” deyin kurtulun” (Ahmet, Müsned, Rabia bin Abbad hadisi, İbni Huzeyme, Sahih, K. Vuzu, bab 124, Beyhaki, Süneni kübra, K. Vuzu, bab 78) diyerek kulun kula kulluk yapmasını değil yaratan Allah’a kulluk yapmasını teklif ediyordu.
Bütün peygamberlerin de aynı şeyi söylediğini Rabbimiz şöyle haber verir:
وَمَا أَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ مِنْ رَسُولٍ إِلَّا نُوحِي إِلَيْهِ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا أَنَا فَاعْبُدُونِ
“Senden önce gönderdiğimiz her Peygambere: "Benden başka ilah (yaratan, yaşatan ve yöneten) yoktur, ancak bana kulluk edin" diye vahy ettik.” (Enbiya süresi ayet 25)
Başkasını tenkit yerine, onların nasıl olmasını istiyorsak, onlara örnek olsun diye imanlı, insaflı, vicdanlı, ehliyetli, edebli, adaletli, merhametli olduğumuzu gösterelim.
Gücü yeten Müslümanların ömründe bir defa Hacca gitmesi farzdır.
Mina’ da üç gün taşlanan şeytana ayrılan zaman, sıkışıklık olmazsa otuz dakika sürer.
Yani ömrününüz otuz dakikası şeytan taşlamaya ayrılması gerekirken, bütün bir ömrü ona ayırarak onun esaretine giriyoruz.