35 MİLYONLUK NAMAZ VE TEKBİR
Mahmut TOPTAŞ
Yarın Perşembe arefe günü sabah namazında başlayan “Teşrik Tekbirleri” ni söylemeyi unutmamışsınızdır.
Allahü Ekber, Allahü Ekber,
La ilahe illallahü vallahü ekber
Allahü Ekber, ve lillahil hamd.
Kısaca manası: “En büyük Allah’tır. Peygamberler, krallar, şahlar, padişahlar, başkanlar, Karunlar…hepsi gelmiş ve geçip gitmişlerdir. Ama baki olan Allah’tır.”
La ilahe illallahü vallahü ekber
Manası: “Allah’tan başka yaratan, yaşatan ve yöneten yoktur, en büyük Allah’tır” Koyduğu kuralları Allah’ın koyduğu emir ve yasakların önüne geçirenlerin bile kalbini, kanını, canını, tenini, trilyonlarca hücresini yöneten de Odur.
Allahü Ekber, ve lillahil hamd.
Manası: “En büyük Allah’tır, ve bütün övgüler de ona aittir”
Sabah namazından sonra söylememişseniz hemen şimdi söyleyiverin ve her namazın ardında tekrarlayın.
Cemaatle namaz kılarsanız unutmanız da önlenmiş olur.
Dördüncü bayram gününü ikindi namazının ardından da söyledikten sonra vacip olan tekbirlerin vacibiyyeti kalkar.
Zaten her namazın ardından 33 defa Allahü Ekber/En büyük Allah’tır” demeye devam ediyorsunuz.
Çağımızda bir kısım insanların kendileri gibi bir insanı büyütmeleri ve tapınmaya benzer bir hal alması tehlikesine karşı tedbirdir bu tekbirlerimiz.
Yarın Cuma günü bayram namazı kılmak için bir araya gelecek olan Otuz milyonun üzerinde ergenlik çağına gelmiş Müslümanlar, topluca tekbir getirerek bütün dünyaya birlik ve beraberlik mesajı gönderecekler.
Bayram namazında saflarda dururken ününüzdeki, sağınızdaki, solunuzdaki Müslümanlara dikkat ediniz.
Her partiden, her vakıf, dernek, mezhep ve meşrepten insanlar bir araya gelerek “Bizi Birleştiren Tek Şey İslam Dinidir” mesajını görüntülü olarak dünyaya gösterecekler.
Başka mekanlarda ve meydanlarda bir araya gelmesi mümkin olmayan, geldikleri takdirde kavga çıkaran bu insanlar, camide güler yüzle, tatlı dille, tokalaşacaklar.
Başka günlerde kelimelerinden şer akan politikacılarımız bu günlerde “Hayırlı Bayramlar” diyerek ağızlar hayra alıştırılacak.
Bayram günlerimiz, içimizdeki kini çıkarıp yerine dini yerleştirme günlerimizdir.
Birbirimizin karşısına en temiz ve en güzel elbiselerle çıkacak, en seçkin, en yumuşak, en güzel kokan kelimelerle konuşacağız.
Fakirlik dört günlüğüne sürgüne gönderilecek.
Zengin fakir herkesin tenceresinde et kaynayacak.
Mahallenin kedi ve köpekleri bile ete doyacak.
Eh devlet ve millet olarak yaşanıyor bu dört günlük bayram. Onun için mutluluk rüzgarları saracak her yeri.
365 gün kinin nefretin kalkması, ağızlarda hep tatlı, güzel, çekici, mutluluk saçıcı kelimelerin dolaşması, her evde zaruri ihtiyaçların karşılanmasında dengenin sağlanması, bütün bir milletin bir arada kardeşçe yaşaması için devlet ve millet olarak elele vererek, gönül gönüle kilitlenerek Allah’ın emir ve yasaklarını sevgili peygamberimiz gibi uygulayalım.
Bayramınız mübarek olsun.