Sünger
avcıları, denizin derinliklerine dalarlar, maden işçileri ise dağları delerler.
Sünger
işçilerinin riski vurgun yemektir. Maden işçilerinin riski çökük altında
kalmaktır.
Sünger
işçileri, yüzlerinin akıyla çıkarlar, madenciler ise kara yüzleri kara
çıkarlar.
Ama
ikisinin de yürekleri aktır, alınları paktır.
Ekmeklerinde
haram karışığı yoktur. Hak yemezler, hile bilmezler, yalan demezler.
Denizde
inci, karada elmas madenini ortaya çıkaran insanın kendisi için Sevgili Peygamberimiz:
“İnsanlar,
gümüş ve altın madenleri gibi madenlerdir. Cahiliyye döneminde (kâfirken)
seçkin olanlar, Müslüman olunca eğer derinlemesine dini öğrenirlerse İslam
döneminde de seçkin olurlar. Ruhlar da ordular gibidir. Tanışanlar uyum
sağlarlar, tanışmayanlar ihtilafa düşerler” buyurmuş ve insan eğitiminde
kişilerin kabiliyetine dikkat çekmiş. (Buhari, Sahih, K. Ehadisü Enbiya, bab
Kavlillahi ittehazellahü İbrahim Halila, Müslim, Sahih, K. Birr ve sıle).
Dünyaya
gelen her çocuk, dünyanın en değerli varlığıdır.
Rabbimiz,
dünyada yarattığı her şeyi insan için yarattığını haber verir:
“O
Allah ki, yeryüzünde olanların tamamını sizin için yarattı…” (Bakara süresi
ayet 2/29).
En
değerli madenler de insan için yaratıldığı halde paragöz kapitalistler, elmas
madenini, kömürü ucuza çıkartmak için insanı feda ediveriyorlar.
“Keşif”
kelimesi söylendiğinde maddi şeylerin, toprakların keşfi akla gelir de insanın
keşfi akla gelmez.
Her
köy ve mahalledeki imam ile öğretmeni görevlendirirken kulaklarından gönüllerine,
“Siz, insan mühendislerisiniz, dünyanın en değerli madenlerini keşfedeceksiniz”
diye atama yazılarına yazıldığını ben duymadım.
Dünyanın
en değerli elmas madeninden daha değerli bir akla sahip olan çocuk,
keşfedilmediğinden köyünde kaybolup gidiyor.
Maden
mühendislerine verilen maaşın çok çok üstünde imam ve öğretmenlere maaş verilip
her sene en seçkin öğrencileri keşfetmeleri istenmeli ve keşiflerine göre de
maaşları artırılmalı.
Yalnız,
imtihanlarda aldığı yüksek notlara şartlandı bizim toplumumuz.
Sınıfı
geçecek kadar da not alamayan çocukların da kendine göre özelliklerinin ve
güzelliklerinin olduğunu bilmeli ve onu ortaya çıkarmasını sağlamalı.
Hazreti
Ebubekir, Ömer, Osman, Ali, Ebu Zer, Bilal-i Hebeşi, Selan-i Farisi gibi her
sahabenin kendine göre özellik ve güzellikleri olduğundan Sevgili
Peygamberimiz, onları durumlarına göre değerlendirmiştir. (Allah hepsinden arzı
olsun.)
İnsan
madeninin derinliğine ulaşmak mümkin değil.
Elli
yıllık eşinizi anlamada, hâlâ zorluk çekiyorsunuz değil mi?
Her şeyini
anlamamak da iyidir.
Her
gün keşfe çıkmanın tadını alırsınız
Biz,
bu dünyada kendimizi bile gerçek yüzümüzle anlayamadık ki başkalarını her
yönüyle anlayalım.
İnsanı
keşfederken biz, bu çağa uygun tarafını keşfediyoruz.
Her
insanda şeytana pabucu ters giydirecek özellik olduğu gibi, melekleri
kıskandıracak özellik de verilmiştir.
Onun
için Sevgili Peygamberimiz, insan madenini keşfedip onu Fıkh/İslam hukuku ile,
yani ayet ve hadislerle gönlünü, takva, cömertlik, yardımseverlik, iffet,
şeref, izzet, afvedicilik, yumuşaklık gibi özelliklerle süsleyip insanlığın
istifadesine sunmamıza işaret eder.
Babalar,
anneler, imamlar, öğretmenler, topluma faydam olsun diye çırpınanlar, en büyük
israf, ekmeğin, suyun, elmasın, altının, petrolün israfı değil, cennete layık,
insan denen değerli varlığı inkârla kirleterek cehennem küllüğüne atılmasıdır.
Bir
tek insanın cehenneme giden yolunu, cennete çevirmek için dünya devletlerinin
merkez bankalarının bütün paralarını harcasanız israf etmiş olmazsınız.