Karaman'ın
Ermenek ilçesi Seyran Mahallesi'nde 9 Nisan 2021 tarihinde hemşire Seycan Alan
(26) yönetimindeki otomobil, Seyran Mahallesi Devlet Hastanesi yanında istinat
duvarından düşmüştü. Ters dönen otomobilin içinde sıkışan ve mesai verdiği
Ermenek Devlet Hastanesine kaldırılan Alan, Konya'ya sevk edildiği sırada yolda
yaşamını yitirmişti.
Kazanın
ardından Ermenek Cumhuriyet Başsavcılığı, Seycan Alan’ın kazada asli kusurlu
olduğunu, Karayollarının herhangi bir ihmalinin olmadığını belirterek
kovuşturmaya yer olmadığına karar vermişti.
Kazadan
iki buçuk ay önce hemşire Alan ile evlenen Uzman Çavuş Mahmut Alan ise karara
itirazda bulundu.
Alan,
yaptığı açıklamada, “Karayollarındaki maddelere göre yol çalışmalarında tabela
veya uyarıcı levhalar koyulması gerekiyor. O yolda herhangi bir levha yoktu.
Bunları bilirkişi göz önünde bulundurmamış. Biz de bu durumu göz önünde
bulundurarak itiraz ettik. Çünkü ortada bir can kaybı var.
Bilirkişi
o yola gidip hiç bakmadı mı, kontrol etmedi mi? Bir müfettiş görevlendirilip o
yolda inceleme yapmadı mı? Bilirkişi bunları göz önünde bulundurmamış. Biz de
bu duruma itiraz ettik. O yolda bariyer olması gerekiyor. Bariyer konulmamış,
hiçbir güvenlik önlemi alınmamış ve yol kullanıma açılmış. Yapan şirket yapmış
parasını almış ama yapılan bir şey yok. Kazadan sonra bariyeri neden
yapıyorsun? Yolu neden kapattın? Kazadan sonra hız sınırı levhası konulmuş.
Öncesinde bu önlemler neden alınmadı? Elimden gelen her şeyi yapıyorum. Çünkü
ortada bir can kaybı var. Aile hayatım, düzenim komple değişti. Biz gerekeni
yapıyoruz.” dedi.
“KARAR HUKUKA AYKIRIDIR”
Karanın
hukuka aykırı olduğunu belirten Alan, dilekçesinde şunları aktardı:
"Karayolları
Genel Müdürlüğü, yapım ve bakımdan sorumlu olduğu karayollarında can ve mal
güvenliği yönünden gerekli düzenleme ve işaretlemeleri yaparak önlemleri almak
ve aldırmakla yükümlüdür. Kazanın meydana geldiği mahalde hiçbir tedbir
alınmamıştır. Bilirkişi raporuna göre araç sürücüsü Seycan Alan'ın hız limitini
aştığı ve yavaşlamadığı belirtilmiştir. Ancak yol güzergahında Karayolları
Trafik Kanunun 7/e bakımından yükümlü olunduğu üzere, Karayolları Genel
Müdürlüğü yapım ve bakımından sorumlu olduğu karayollarında İçişleri
Bakanlığının uygun görüşü alınmak suretiyle, yönetmelikte belirlenen hız
sınırlarının üstünde veya altında hız sınırları belirlemek ve işaretlemekle
yükümlüdür. Fakat ilgili olayda hiçbir levha ve hız sınırını belirten bir
işaret bulunmamaktadır. Bunun yanı sıra mevcut olayda araç şehir içinde seyir
etmektedir. Şehir içinde olduğu ve etrafında okul, yaya geçidi vs. bulunmadığı
için hız limiti 50 kilometre olduğunu varsaydığımızda dahi aracın kamera
kaydında da görüldüğü üzere hızının 50 kilometrenin çok çok altında olduğu
açıktır."
Kararın
hukuka aykırı olduğu belirtilen dilekçede, "Yol ile istinat duvarı
arasında hiçbir engel, işaret, bariyer yoktur. Yol, istinat duvarının
yükseltisi ile aynı seviyededir. Buna rağmen Karayolları Genel Müdürlüğü
gerekli hiçbir önlemi almamış ve de aldırmamıştır. Kazanın meydana geldiği
Lüfti Elvan Caddesine çıkan stabilize yol yapım aşamasında bir yoldur. Yapım
aşamasında olmasına rağmen trafiğe kapatılmadığı gibi hiçbir uyarı, işaret,
bariyer, tabela gibi meydana gelecek kazaları ve tehlikeleri önleyecek önlem
alınmamıştır. Bu husus ayrıca Karayolları Trafik Kanunun 13. maddesine de
açıkça aykırıdır. Verilen bu karar neticesinde anlaşılmaktadır ki olayda etkin
soruşturma yürütülememiştir. Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararının
kaldırılmasını ve şüpheli Karayolları 3. Bölge Müdürlüğü hak
HABER: Murat ÖZÜNAL