Saadet
Partisi Karaman Ekonomik İşler Başkanlığından yapılan açıklama şöyle.
"Bilindiği
üzere geçtiğimiz günlerde tüm vatandaşlarımızı yakından ilgilendiren, etkileyen
enflasyon rakamları açıklandı. Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki insanların
gelirleri erimediği sürece, yani kazancı enflasyondan fazla arttığı sürece
enflasyondan korkmamak gerekir ancak günümüzde insanların kazancı enflasyon
baskısı altında eriyor, gelirlerin alım gücü hızlı bir şekilde düşüyor.
Açıklanan
TÜİK verilerine göre yıllık bazda TÜFE %18,95, ÜFE %44,92 arttı. Diğer bir
deyişle tüketici enflasyon yaşarken, üretici deflasyon yaşıyor. Eğer iktidar
kendilerine sunduğumuz önerileri dikkate almaz ve aynı politikaları devam
ettirmekte ısrar ederse bu durumun ekonomik olarak yakın zamanda çok ciddi
sorunlara yol açacağı kesin görünüyor.
Gerçekte
%50'yi aşan enflasyon istatistikte %18,95 ise TÜFE'nin yükselmesi ve ÜFE'ye
istatistikte yaklaşması halinde gerçek enflasyonu düşünmek bile istemiyoruz.
Bilindiği
üzere iktidar geçtiğimiz yıl, 2021 yılı enflasyonu için %8 gibi bir oran
hedefliyordu fakat açıklanan enflasyon oranı, yılın ortasında olmamıza rağmen
hedeflenen enflasyonun 2 katından fazla. Enflasyon, Tanzanya'da %3.6,
Bulgaristan'da %2.5, Yunanistan'da %1, Japonya'da %-0.1, İngiltere'de %2.1,
Libya'da %2.8 iç savaş halindeki Suriye'de %13. Her biri birbirinden farklı
özelliklere sahip bu ülkelerdeki enflasyon oranları, ülkemizde uygulanan
ekonomi politikalarının ne kadar yanlış olduğunun ispatıdır.
Kıymetli
halkımızı bizi bekleyen sorunlara karşı uyarmayı bir görev addediyoruz.
Vatandaşlarımız gibi bizim de iktidardan ümidimiz kalmamıştır. Bundan dolayı
vatandaşlarımızı mümkün olduğunca kişisel önlem almaya davet ediyoruz.
İşçi,
çiftçi, esnaf, sanayici kısaca her ferdi etkileyecek olan bu sorunları
özetlemek gerekirse;
●
ÜFE ile TÜFE arasındaki fark %26. Bu demektir ki üretici, maliyetlerindeki
artışı henüz ürünlerine yansıtmamış. Yani önümüzdeki günlerde TÜFE'de ani sert
yükseliş olabilir.
●
Özellikle küçük ve orta ölçekli üretici bu ÜFE karşısında dayanamayabilir ve
iflas başvuruları artabilir.
●
İflas eden her üretici beraberinde işsizlik getirir.
●
TÜFE'nin sert yükselişi özelikle zaten ödenmeyen banka borçlarının ödenmesini
imkansız hale getirebilir ve akabinde toplumsal gerginliğe, buhranlara,
intiharlara sebep olabilir.
●
Öte yandan Merkez Bankası politika faizi şuan %19 ve Merkez Bankası Başkanının
faiz enflasyonun üzerinde olacak açıklaması var. Bu durumda aradaki fark kapanmış
görünüyor. 12 Ağustos'ta açıklanacak faiz kararında faiz artışı olmazsa döviz,
Papaz krizinden daha sert bir yükseliş yapabilir. Hem faizin yükseltilmesi hem
dövizin yükselmesi ÜFE ve TÜFE oranlarının yükselmesine, vatandaşlarımızın
sırtındaki yükün iyiden iyiye artmasına sebep olacaktır.
Kıymetli
vatandaşlarımız; önümüzde ülkemizi, tüm paydaşları ile ırk, din, mezhep
farketmeksizin tüm halkımızı bekleyen sorunların bir kısmını ana hatlarıyla
belirttik. Tüm bu sorunlar karşısında sizleri kontrollü olmaya iktidarı da
kendilerine sunduğumuz önerileri vakit kaybetmeden uygulamaya koymaya davet
ediyoruz. Son olarak IMF'den 6,5 Milyar dolar alınacağı iddiaları var. Bizim
önerilerimizde herhangi bir borç alma yoktur. Biz ülke olarak borç almadan,
doğru ekonomi politikaları ile bu girdaptan çıkabileceğimizi biliyoruz. Allah,
tüm Milletimizin yardımcısı olsun."
HABER: İsmail
DİKBAŞ