KUZEY
Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, koronavirüs
salgını konusunda Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis
ile telefonda görüştü. Anastasiadis’in 2 bin ilaç yardım yapacağını söylemesi
gündeme oturdu. Bu ilaçların toplam bedelinin 35 bin 900 TL olduğu öğrenildi.
Küresel Gazeteciler Konseyi (KGK) Genel Başkanı Mehmet Ali Dim de KGK Yönetim
Kurulu adına bir açıklama yaptı.
Dim, “Sayın
Akıncı ile Anastasiadis telefonla görüşmüş ve Güney Kıbrıs'ın 2 bin adet ilaç
yardımı yapacağını söylemiş. Bir kutusu
17,95 TL. Yani Güney’in lütfedip ‘Vereceğim’ dediği ilacın toplam bedeli 35 bin
900 TL’dir. Uçaklar dolusu ilaç, tıbbi malzeme, maske, tulum, serum ve benzeri
tıbbi malzeme gönderen Anavatan Türkiye’ye teşekkür edemeyen ve tek bir olumlu
yorum yapmayanlar bakıyoruz da bu ‘Sadaka’ niteliğindeki yardımı yerlere
göklere sığdıramıyorlar. Gerçekleri gören KKTC halkı, bu yapılacak olan şov
yardımı istemiyor ve kabul etmiyor. Yine çok sayıda Kıbrıs Türkü bunu yardım
değil hakaret sayıyor” dedi.
‘AB SINIRI LEDRA PALAS KAPISINDA
BİTİYORMUŞ’
AB'nin
tutumuna ilişkin de bir değerlendirmede bulunan Dim; “Yıllarca 'Bütün Kıbrıs AB
toprağı' masalıyla uyutulduk. AB, Covid-19 mücadelesi için Rum kesimine 800
milyon Euro yardım ederken, KKTC halkına 5 milyon Euro layık gördü. Demek ki AB sınırı Ledra Palas kapısında
bitiyormuş.
Rumlar,
15 Mart günü de koronavirüs (Covid-19) nedeniyle kuzey ile güney arasındaki
geçişleri sağlayan tüm sınır kapılarını kapattı. Kuzey ile güney arasında 2004
yılından beri açık olan sınır kapıları, 16 yıl sonra ilk kez kapanmış oldu.
Hani adadaki bütün Kıbrıslılar tümden AB vatandaşıydı? Kıbrıs'ta Rum
yönetiminin koronavirüsü gerekçe göstererek Güney ile Kuzey arasındaki 4 kapıyı
kapatması sonrasında Rum polisi, sınırı geçmeye çalışan Kıbrıslı Türk ve
Rumlara biber gazı sıktı. Hani bir ve bütündük, hani tek devlettik? Rüya
görmeyi bırakın.
Rumlar,
sınır kapılarını kapatmakla ve şiddet kullanarak korumakla çok iyi yaptılar.
Çünkü,
adada
iki devlet ve iki halk, sınır ve sınır kapıları olduğunu, bu devletin işine
gelmeyince ve gerekli gördüklerinde sınır kapılarını kapama-açma iradeleri ve
sınırlarını şiddetle koruma hakları olduğunu bir kere daha dünyaya gösterdiler”
dedi.