Üniversitede "2021 Yunus Emre ve Türkçe Yılı" kapsamında
düzenlenen ve Muhammet Ali Orak'ın hazırlayıp sunduğu programda İnönü
Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Ortaçağ Tarihi Anabilim Dalı
Başkanı Doç. Dr. Yahya Başkan, Karamanoğulları'nın tarih sahnesindeki yeri
konusunda ayrıntılı bilgi verdi.
Program Yöneticisi Muhammet Ali Orak'ın sorularını yanıtlayan Doç.
Dr. Yahya Başkan ilk olarak Karamanoğlu Mehmet Bey'in dedesi Nure Sofu hakkında
açıklamalarda bulundu ve "Mehmet Bey'in babası, Karaman Bey'in babası Nure
Sofu’dur. Nure Sofu'nun efsaneleşmiş bir hayatı söz konusudur. Anadolu
Beylikleri içerisinde Oğuz taifesinden olduğu kayıtlı olan Nure Sofu'nun
Azerbaycan tarafından, Şirvan oğullarından geldiği bilinmekte. Nure Sofu
Ermenilerle de mücadele eden bir Türkmen büyüğü olarak karşımıza çıkıyor.”
şeklinde konuştu. Doç. Dr. Başkan, "Karaman Bey ise Nure Sofu'nun oğlu.
Karaman Bey'in Balkusan'da türbesi var. Karaman Bey'in Konya'ya geldiği ve
Konya'yı İlhanlılardan almak istediği kaynaklar arasında bulunuyor." dedi.
“Karamanlı Devleti yıkılıncaya kadar Larende hep başşehir olarak
kaldı”
Doç. Dr. Başkan konuşmasının devamında şunları dile getirdi:
"Karamanoğulları ilk olarak Balkusan'a geldiler. Balkusan Ermenek'te bir
yer. Daha sonra Larende’ye geldiler. Karamanlılar Konya'yı aldı ama Karamanlı
Devleti yıkılıncaya kadar Larende hep başşehir olarak kaldı.
Karamanoğulları’nın iki önemli türbesi var; birisi Ermenek'te, birisi de
Karaman’da. Konya’da hiçbir Karamanoğulları hükümdarı türbesi mevcut değil.
Dolayısıyla Karamanlılar Konya'yı hiçbir zaman başşehir olarak kullanmadılar.
Karamanoğulları Ermenek ve Larende’de saray yaptırdılar. Devlet merkezi hep
Larende oldu."
Doç. Dr. Başkan, Karamanoğlu Mehmet Bey'in Konya’yı kuşatması
konusuna da değinerek şunları söyledi: "Karamanlıların Karaman Bey’den
itibaren amacı Larende’yi ve Konya'yı elde etmekti. Konya merkezi elde etmek ve
buradaki siyasi boşluğu doldurmak hedefleri arasındaydı. Mehmet Bey Konya'yı
kuşatarak ele geçirdi, Türkçeyi resmi dil ilan etti. Devlet dilinde ve
yazışmalarda Türkçe kullanılacak diye ferman yayımladı. Tarihte ilk kez bir bey
çıkıp ‘Türkçe konuşacaksınız’ dedi. Bu başlı başına çok büyük bir olaydır ve
Türkçeye ne kadar önem verdiğinin de bir göstergesidir. Bunun yanı sıra
kitabeler Arapça yazılmaya devam etti. Ortaçağ Anadolusu’ndan 1450'lere kadar
bütün kitabeler Arapçadır ve bu bir gelenektir. 1500'lerden sonra yavaş yavaş
Türkçe kitabeler kullanılmaya başlanmıştır. Artık Arapça gramer kitaplarının
dışında medreselerde bütün kitaplar da neredeyse Türkçe kaleme
alınmıştır."
Programda Karamanoğlu ve Osmanlı mücadelesine de değinen Doç. Dr.
Başkan ayrıca ilk Osmanlı Medresesi ile ilk Karamanoğulları medresesinin
yapıldığı tarihin birbirine çok yakın olduğunun altını çizerek “Devlet
bürokrasisinde medrese eğitimi çok önemli bir yerdedir." açıklamasında
bulundu.
KMÜ 15 Temmuz Konferans Salonu’ndan canlı yayınlanan programda
ayrıca 'Gezdim Karaman'ı Gördüm Konya'yı', 'Şafak Söktü Yine Sunam Uyanmaz',
‘Daha Senden Gayri Aşık mı Yoktur', 'Sen Bir Aysın', 'Aman Karamanlı' türküleri
de izleyiciyle buluştu. Program, üniversitenin resmi Youtube ve Facebook
hesaplarından da canlı olarak verildi.
HABER: Murat
ÖZÜNAL