Taşbaş;
açıklamasında şunları kaydetti: “Geçtiğimiz Cuma günü Hacı Bayram Veli Camii’nde
temsili Cuma namazı kıldıran Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş,
hutbesinin bir bölümünde İslam’da korunması esas olan beş temel meseleyi
hatırlatarak, “Ey insanlar! Canımıza, aklımıza, inancımıza, malımıza ve
neslimize zarar veren şeylerden uzak duralım” çağrısında bulunmuş; eşcinsellik,
zina, gayrı meşru hayat ve her türlü fuhşiyatın toplumlarda çeşitli sorunlara
yol açtığına değinmiş ve “Geliniz bu tür kötülüklerden insanları korumak için
birlikte mücadele edelim." ifadelerini kullanarak erdemli bir öğütte
bulunmuştur.
İslam,
tarihin tozlu sayfalarında yer alan kısık sesler değil, aksine evrensel
değerleriyle asırları kucaklayan ve her çağa seslenen ve tarihe yön veren bir
dindir. Allah’ın hükümlerini bugün insanlara bildirmek ise suç değil, aksine
bütün Müslümanların üzerine düşen ilahi bir sorumluluktur.
Diyanet
İşleri Başkanımız Sayın Prof. Dr. Ali Erbaş’ın Cuma Hutbesi sırasında,
tamamıyla İslam ve Kur’an’ı temel alarak ifade ettiği sözler, bir takım
odaklarca kamuoyunda farklı bir algı oluşturma çabasıyla, art niyetli olarak
farklı bir eksene çekilmeye çalışılmaktadır. Sayın Erbaş’ın, devlet ve millet
nezdinde sahip olduğu itibarı sarsmaya ve toplumda fikri karmaşaya yol açmaya
yönelik olduğu aşikâr söz konusu söylem ve çabalar, yine milletimiz tarafından
boşa çıkarılmaktadır. Bilinmelidir ki İslam neyi haram kıldı ise onda kötülük
ve insana zarar, helal kıldığı şeylerde ise temizlik ve insana fayda vardır
diyen Prof. Dr. Ali Erbaş hocamız yalnız değildir.
Bu
konuda en yetkili kişi olarak Sayın Erbaş’ın, Müslümanlara ve aslında tüm
insanlığa yönelik olarak yaptığı açıklamayı destekliyor; karşı duruş
sergileyerek, mesnetsiz şekilde toplumda infial oluşturma çabasında olan kişi,
kurum ve kuruluşları kınıyoruz.
Biz
MÜSİAD olarak, Müslümanları erdemli bir mücadeleye çağıran Diyanet İşleri
Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ı desteklediğimizi belirtmek istiyoruz. Hiçbir
Müslümanın toplumsal ifsada yol açan, nesli çürüten zina, eşcinsellik, gayrı
meşru hayat, nikahsız yaşama ve her türlü fuhşiyatı destekleyecek bir konumda
olmadıklarını ifade etmek istiyoruz.
İslam
dini, çağlar öncesinden seslenen tarihe gömülmüş bir ses değil, aksine evrensel
değerleriyle çağa seslenen ve tarihe yön veren bir dindir.
Allah’ın
hükümlerini bugün insanlara bildirmek ise suç değil, aksine bütün Müslümanların
üzerine düşen ilahi bir sorumluluktur. Kamuoyuna Saygıyla Duyurulur...”