İman etmede etkili olan nedir,
HUY MU KARAKTER Mİ, TABİAT MI SECİYE Mİ?
Muzaffer CAN
Mekke bir iman diyarı olduğuna göre bu sefer iman ve küfür ile ilgili bazı hususlardan bahsedeceğim inşa Allah. Hala islam hakkında samimi olduğunda asla şüpheye düşmediğim kardeşlerden büyük bir kesimi çala kalem düşüncelerini yazarlarken ne lügat, ne istılah, ne kavramları tanıma zahmetine katlanıyorlar. Bir kavram kargaşasıdır gidiyor.
Sevgili kardeşler, Kuran Bir cihetle bize dönüktür, çünkü biz onun muhatabıyız. onu anlamakla müllef olan kimseleriz. Peki Kuran nasıl bir kitap, öyle her kesin anlayacağı kitap mıdır. Evet Allah Meryem suresinde فَإِنَّمَا يَسَّرْنَاهُ بِلِسَانِكَ لِتُبَشِّرَ بِهِ الْمُتَّقِينَ وَتُنْذِرَ بِهِ قَوْمًا لُدًّا (97) “Biz onunla mümileri müjdelemek inatçı topluluğu da uyarmak için onu diline kolaylaştırdık. (Meryem 97) buyurur. Lakin bu o kolaylık değil. Hemde bu dili arapça olan rasülüllaha hitap ediyor.
Burada üstünde durmak istediğim konu arabca bilmeyen kardeşlerimizin türkçe meallerden okuduklarını anlayıp anlamadıklarıdır. Bu yazarlarımız kendi tercümülerini acaba anlaya biliyorlar mı? Bunların kendi tercümelerini ebette anlayacağı için Sorum tercüme ettikleri arabcayı yeteri kadaranlayıp anlamadıklarıdır.
Konuyu biraz geniş tutarak bazı kelimere ortak bir anlam yükledikleri görülür. Mesela Allah;
فَبِمَا نَقْضِهِمْ مِيثَاقَهُمْ وَكُفْرِهِمْ بِآَيَاتِ اللَّهِ وَقَتْلِهِمُ الْأَنْبِيَاءَ بِغَيْرِ حَقٍّ وَقَوْلِهِمْ قُلُوبُنَا غُلْفٌ بَلْ طَبَعَ
اللَّهُ عَلَيْهَا بِكُفْرِهِمْ فَلَا يُؤْمِنُونَ إِلَّا قَلِيلًا
Misaklarını bozmaları, Allahın ayetlerini inkar etmeleri, haksızca Nebilerini öldürmeleri ve küfürleri, kalbimiz kılıflıdır demelerinden Allah (kalplerinin üzerini huy ile kaplamış, pek azı dışında onlar iman edemeyecekler. (Nisa 155)
تلك القرى نقص عليك من أنبائها ولقد جائتهم رسلهم بالبينات فما كانوا ليؤمنوا بما كذبوا من قبل كذالك يطبع الله على قلوب الكافرين
İşte Sana -yok edilişlerini- anlattığımız ülkeler! Andolsun ki, Rasülleri onlara açıklayıcı delilleri kesinlikle getirdikleri halde, önceden-bunları- yalanla-mağa alış-mış olduklarından -bir türü- iman edemediler.. İşte Allah kafirlerin kalplerini böyle huyla kaplar. (Araf, 101)
أُولَئِكَ الَّذِينَ طَبَعَ اللَّهُ عَلَى قُلُوبِهِمْ وَسَمْعِهِمْ وَأَبْصَارِهِمْ وَأُولَئِكَ هُمُ الْغَافِلُونَ 108 Yine Ğafir
İşte bunlar Allahın kalpleri, kulakları ve gözleri üzerine huyla kapladıkları olup onlar gafil olanların ta kendisidir,
وَمِنْهُمْ مَنْ يَسْتَمِعُ إِلَيْكَ حَتَّى إِذَا خَرَجُوا مِنْ عِنْدِكَ قَالُوا لِلَّذِينَ أُوتُوا الْعِلْمَ مَاذَا قَالَ آنِفًا أُولَئِكَ الَّذِينَ طَبَعَ اللَّهُ عَلَى قُلُوبِهِمْ وَاتَّبَعُوا أَهْوَاءَهُمْ (16) muhammed
Bazıları var sana kulak vermeğe gelir, senin yanından çıkınca da ‘az önce ne demişti’ diye sorar. Bunlar kalpleri üzerine huy kapladığı ve hevesinin peşine takılanlardandır. Muhammed 16
الَّذِينَ يُجَادِلُونَ فِي آيَاتِ اللَّهِ بِغَيْرِ سُلْطَانٍ أَتَاهُمْ كَبُرَ مَقْتًا عِنْدَ اللَّهِ وَعِنْدَ الَّذِينَ آمَنُوا كَذَلِكَ يَطْبَعُ اللَّهُ عَلَى كُلّ قَلْبِ مُتَكَبِّرٍ جَبَّارٍ
Kendilerine gelmiş bir delil olmadan Allahın ayetleri hususunda mücadele edenlere Allahın katında ve iman edenler katında büyük bir intikam oldu. İşte Allah her zorba ve her kibirlinin kalbini huyla kaplar.
Buradaki “tabea” kelimesine “mühür vurdu”demek nasıl mümkün olur. O Hateme” Mühürledi” anlamındadır.ikiside Kuranda geçiyor,öyleyse birbirinin yerine de kullanılır, demek, arapçayı bilmemek olur ki, böyle bir şeyi Allaha ısnad etmek çok büyük bir insafsızlıktır.
Lafı uzatmak istemiyorum ancak yazı kabiliyeti olanlar çok acale etmeyip Kelimeler yerine oturuncaya kaddar sabretsinler.
Bu ayetlerde gayet iyi anlaşılan bi konu var o da “iman” etmek veya “iman etmemek” hür iradeye bırakılmıs birşey olduğudur. Ayette, “önceden-bunları- yalanla-mağa alış-mış olduklarından -bir türü- iman edemediler.. İşte Allah kafirlerin kalplerini böyle huyla kaplar.” deniliyor. Denek hidayet etmesi demek onu kolundan tutup şöyle söyledi demek değildir. Tevfik Allahtandır.
24, 12, 2017, Mekkei Mükerreme