HUDEYBİYE’DE CEREYAN EDEN İKİ ÖNEMLİ OLAY
Muzaffer CAN
1-RASÜLÜLLAHIN BİAT ALIŞI
2-EBU CENDEL ve EBU BASİR.
1-Hz. Peygamberimiz Mekke’ye sulh aramak üzere önceden Hz. Osmanı göndermişti. Mekke müşrikleri onu bir eve koyup üç gün salmadılar. Hz. Osmanın öldürüldü haberi yayılınca, huzursuzluk iyice arttı. sonunda peygamberimiz orada bulunan semura ağacının altında ashabından “şartlar ne olursa olsun peygambere itaat edeceklerine asla düşmandan sakınmayacaklarını, bu uğurda gerekirse ölümü göze alacaklarını” söyleyerek tek tek hepsinin ellerini tutarak biatlarını aldı. Sonra da kadınların biatlarını aldı.
Bu Kuranda anlatılan “Rıdwan biatıdır. Asıl burada rıdvandan maksat Allahın kendisinden razı olduğu kimsedir. O zaman cennetle müjdelenen sahabe on değil, 1450 tanedir.
2- Ebu Cendel Peygamberle anlaşma yapmağa gelen Sehl b. Amrın oğlu olup Babasından çok önce müslüman olmuştur. Fakat babasının çok şiddetli bir muhalefeti ile karşılaştı ve babası oğlunun niyetinin geçici olmadığını görünce onu zincire vurup evini odasında hapsetti. Rasülullah ve arkadaşlarının Hudeybiye’de olduklarını haber alınca el ve ayak zincirlerini çözemedi ama zinciri sökerek gizlene gizlene hudeybiyeye geldi.
Anlaşma olmuş imzalar atılacağında Ebu Cendel “Ya Rasülellah geldim saba, eni bu zalimlerden kurtar diyerek huzuruna girdi. Oğlunun firar ettiğini gören baba Süheyl peygambere dönüp “unutma sözünü, benim ilk teslim alacağım kaçak bu oğlum olacak” dedi. Peygamberimiz bunu bana bağışla”diye üç kere tekrar etmesine rağmen Süheyl anlaşma diye tutturdu. Çok üzülmüş olan Peygamberimiz “Allahın seni kurtarıncaya kadar sık dişini sabret, mükafatın büyük olacak” deyip Ebu Cendeli babasına teslim etti. Ebu Cendel ağlayarak, “Ya Rasülellah beni geri mi veriyorsun, ey müslüman kardeşlerim beni kurtarmadığınız gibi işkence yapsınlar diye mi geri veriyorsunuz”diye yalvara yakara teslim edildi. Bütün müslümanlar ağlaştı. Ömer ve bir kaç kişi “”geri vermesek” der gibi Efendimize baktılar. Efendimiz onu geriye vermez isek Allaha ne diyeceğiz, müslüman sözünü asla yemez” uyurdu.
Bazı tarihçiler der ki; Ömer )Ra) elinde kınından sıyrılmış bir kılıçla daha teslim edilmemiş olan Ebu Cendele geldi ve kılıcı uzatıp “a, babanın işini bitir”dedi. O “sen bitir sene” deyince Ömer, “beni Rasülüllah böyle bir şey yapmamdan yasakladı” deyince Ebu Cendel “sen Rasülüllah’a itaat ederken ben isyan mı edeyim”diyerek o anda bile müslümanın alacağı tavrı ne güzel sergiliyordu.
Ebu Basır da Mekke de müslüman olmuş oradan kaçarak Medineye geri dönmüş bulunan Efendimize gelmişti. Teslim edileceğini öğrenince süratle oradan ayrılıp deniz kenarında ki Sifül Bahr denen yerde dağlarda kalıp Mekkede müslüman olup ta kendini gizleyen yüz elli kadar insanı yanına çağırdı, ve Kureyşin kervanları çaresiz buradan geçecek, bizde onları yakalayıp soyacağız, “kureyş dayana bilecekse dayansın dedi. Derken Ebu Cendel Mekkeden kaçıp oraya geldi ve ilk islam için kurulan guruba katıldı. Onun gelmesinden sonra Şamdan hiç bir kervan Mekkeye gelemedi
Mekke-i Mükerreme 8. 12. 2017 Cuma. Muzaffer Can
Yarın Hudeybiye sulhunun ve Ebu Basir ile Ebu Cendel harekatının etkileri,,,,,,